Esnafın kepenk indirmesini nasıl anlamalıyız?

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA

Esnafın kepenk kapatma haberi...

Önceki günkü DÜNYA gazetemizde Yener Karadeniz imzalı bir haber vardı: Esnaf “Devren Kiralık”.

Haberin özeti şöyle idi: “Pandemi sonrası müşteri ve satışlarda tarihi dip seviyeleri gören esnaf ve markalar bir bir kepenk kapatmaya başladı. Sektör temsilcileri, önlem alınmadığı takdirde kapanmaların çok daha yüksek oranları bulabileceği uyarısında bulundu”.

Haberde;

✓ En işlek caddelerdeki ünlü hazır giyim markalarının şubelerinin kapatıldığı,
✓ Satılık işyeri ilanlarının geçen yıla göre yüzde 50’nin üzerinde arttığı,
✓ TESK verilerine göre haziran ayında 7 bin 222 esnafın kepenk kapattığı,
✓ TESK Başkanı Bendevi Palandöken’in beyanatına yer verildiği,
✓ Palandöken’e göre esnafımızın en az 3 yıl vergi ödememesi gerektiği,
✓ Yeni iş ve istihdam olanağı yaratılamadığı,
✓ Kapatılan iş yeri sayısının artmaya devam edeceği,
✓ Esnafın en büyük sorununu kira ödeme konusunda yaşadığı,
✓ Birleşmiş Markalar Derneği üyelerinin yüzde 70’den fazlasının şube kapatma yönünde görüş ortaya koyduğu,
✓ AVM’lerde mağaza açma iştahının hiç kalmadığı,
✓ Yeme içme yerlerinin de hızla kapanma yolunda olduğu, belirtiliyordu.

Kepenk kapatmada pandemi etkisi...

Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız keyifsiz haberin altında yatan temel nedenin veya tetikleyici unsurun “pandemi” olduğu açık.

Pandeminin neden esnafa kepenk kapattırdığını anlatmaya çalışalım.

Her şeyden önce insanların geliri kayboldu veya düştü, insanlar işsiz kaldı. Bütün dünya işsizlik olgusu ile karşı karşıya. Türkiye de bundan nasibini aldı. 4-5 milyon bandında seyreden işsizler ordusunun 8 milyona çıktığı tahminleri var. Rakamlar yalan söylemiyor, gerçekten de işsizlik kol geziyor. Özellikle de genç işsizliği çok fena etkiliyor.

İşsiz kalan, geliri azalan, gelecek beklentileri olumsuz olan insanın yapacağı şey, daha güvenli konumda kalmaktır, yani daha tedbirli hareket etmektir. Kimileri de böyle yapınca ister istemez piyasaya olumsuz etkisi oluyor.

İşin daha da önemli yani insanların ezberinin bozulması ve dolayısıyla keyfinin kaçması. Gerçekten de belirsizlik, karamsarlık ortamında insanlar giymeyi, takmayı takıştırmayı, gezmeyi, yemeği unuttu. Yüzün maskelendiği, kalabalığa girmenin neredeyse yasaklandığı, eğlence ortamının kalmadığı koşullarda insanlar marka kıyafet veya saat, takı derdine girmiyor. Bu da piyasaya olumsuzluk olarak yansıyor.

Açıkçası pandemi sonrasında bazı mal ve hizmetlere olan talep ciddi azaldı; ama buna karşın gıda, sağlık, kargo gibi bazı mal ve hizmetlere olan talep de arttı.

Sonuç itibariyle pandeminin iş dünyası ve özellikle esnaf üzerindeki etkisi çok yıkıcı oldu.

Kepenk kapatmada söylenmeyen diğer gerçekler!...

Günümüzde giderek artan ve artmaya da devam edeceği anlaşılan kepenk indirmede başka gerçekler olduğunu unutmamalıyız, bu gerçeklerle yüzleşmeliyiz.

Öncelikle TESK Başkanı Bendevi Palandöken’in esnafın vergisinin 3 yıl alınmaması önerisine katılmadığımızı belirtelim. Esnaf vergisini tam ödemiyor ki bunun kaldırılmasını istesin. Beyan usulünde ve basit usulde vergi ödenmediği, gerçekten de çok ciddi kayıt dışılık olduğu ortada.

Bu parantezi kapattıktan sonra söylenmeyen ya da görülmek istenmeyen, belki de ıskalanan diğer başlıklara geçelim.

Her apartmanın altında otopark yerine dükkan, kahvehane, berber, güzellik salonu, yemekçi açılırsa bunun sürdürülebilir olmadığını anlamak gerekir. Oysa başka yerlerde değil sokakta, mahallede ancak bunlardan birkaçını görmek mümkün.

Aynı şekilde sokağın her iki tarafında biraz büyük giriş katlarına yada cami altlarına market yerleştirilirse bunun kimseye yarar sağlamayacağını bilmek gerekir.

Yine büyük şehirlerde sayısı yüzlerle ifade edilen ve artık Anadolu’nun küçük sayılır şehirlerine de yayılan AVM’ler açılırsa bundan da kalıcı bir sonuç beklemek zordur.

Emekli ikramiyesiyle açılan dükkanlar, işletme sermayesi olmadan çevrilmeye çalışılan, kısacası kaynağı yeterli olmayan ve finansmana rahatlıkla ulaşamayan işyerlerinden sürdürülebilir bir gelir beklemek hayaldir. Bu arada bazı iş kollarının kaybolmak durumunda olduğu, bazı mesleklerin yok olmaya başladığı günümüzde halen eski alışkanlıkları devam ettirmek de bir başka sıkıntı kaynağı.

Sözün özü; pandemiyle su yüzüne çıkan iş dünyasının gerçeklerini iyi okuyamayan veya algılayamayanların sonunun hüsran olduğu gerçeğini unutmamak, anlamsız suni teneffüs çabaları içine girmemek gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar