Eski Alfa Romeo ruhu geri dönüyor
Alfa Romeo CEO’su Jean-Philippe Imparato ile Stellantis’in Torino’daki tasarım merkezi Officina 83’te buluştuk. Kendisi sözlerine “Eğer Milano Arese’deki Alfa Romeo müzesindeki muhteşem tarihi gördüğünüzde, mesela 8C’nin yanında durduğunuzda, bu markanın otomotiv endüstrisinin sıradan bir markası olmadığını hemen anlıyorsunuz. Şimdi o görkemli geçmişi geleceğe bağlayacak en yukarıya yeni bir tuğla daha koyarak, Alfa Romeo’nun geleceğine hazırlanıyoruz. 2021’in başında markanın başına atandığımda, elektriklenen gelecekte de yine sürüş eğlencesini ve en efsanevi tasarımlarla devam edeceğiz, demiştim. 2024’ün sonundan itibaren yeni “fuoriserie” 33 Stradale’nin çizgilerinde ve karakterinde özelliklerle yepyeni Alfa Romeo’lar ortaya çıkmaya başlayacak. 2027’ye kadar her yıl yepyeni bir model ile müşterileri şaşırtacağız. Sonra bambaşka bir devire de girilecek. Fakat, her zaman, tarihi 33’ü bugün yeniden, bir konsept olarak değil sınırlı sayıda da olsa üreterek, ultramodern şekilde yorumlamamız gibi, tasarım ve marka ruhu sinyallerini kaybetmeden, müşterilerin rüyalarını gerçekleştirerek, yeniliklerimizi ardı ardına getireceğiz.” diyerek başlıyordu.
Alfa Romeo’yu “kırmızı, sportif, İtalyan yakışıklı” olarak, diğer Stellantis markalarından ayıran Imparato, sadece fantastik otomobillerle değil, öncelikle Alfa tutkunlarının günlük ihtiyaçlarını karşılayacak modellerle yollarına devam edeceklerini vurguluyor, fakat üç dört model sonra Spider gibi saf keyif otomobillerine başlayacaklarından da bahsediyor. Ancak, toplam üretim maliyetlerinde avantajlı olabilecek yüksek volüm ürünlerin platform zeminlerinde yapmaları gerektiği yeni modellerin finansal olarak anlamı olması gerektiğinin de altını çiziyor. Gelecekte, Duetto ya da Alfetta gibi özel modelleri, ancak maliyetleri ekonomik ölçeğe oturtacak yüksek adetli modellerin zeminlerinde çıkarabileceklerini belirtiyor. Fiyat ve maliyetin dengelenmesinin zorunlu olduğunu anlatan Jean-Philippe Imparato, sonraki adımlarının Mito ve Giulietta müşterilerini tek bir ara modelde buluşturacakları bir modele doğru atılacağını belirtiyor ve “Önce; premium ve sportif bir kompakt modelle, Alfisti’lerin günlük kullanım için beklentilerini karşılayacağız.” diyor.
Tonale’nin tam elektriklisinin bu neslinde olmayacağını da söyleyen Jean-Philippe, sonrasında markanın tümüyle elektrikliye geçeceğini de hatırlatıyor. Hibritleri çoğaltacaklarını ve 2024’te tam elektrikli ilk Alfa Romeo’lara başlayacaklarını, Pomigliano ve Cassino üslerinden sonra İtalyanlığı ve premium olmayı koruyarak İtalya dışındaki fabrikaları da global bir marka olma hedeflerinde değerlendireceklerini açıklıyordu.
“Türkiye, elektrikli dünyaya en hızlı adapte olan bir ülke. Sonraki Alfa Romeo’nun Türk tüketicisinin beğenilerini bire bir karşılayacağına eminim!” sözleriyle de Türkiye’nin EMEA bölgesindeki en yüksek potansiyele sahip pazarlardan biri olduğunu, en etkileyici büyümeyi gerçekleştirmeye devam edeceğini de ayrıca vurguluyordu.