Ertelemenin alametifarikası
Tunç DİPTAŞ
Elinizde bir an önce bitirmeniz gereken bir proje var ancak bir türlü başlayamıyorsunuz. Ve her seferinde buna benzer görevleri son güne kadar bekleyip, kendinizi strese sokuyorsunuz. Ödemelerinizi son güne kadar bekletiyorsunuz.
Gece erken yatıp performansınızı artırmak istiyorsunuz ama bunu başaramıyorsunuz. Kilo vermek ve sağlıklı yaşamak istiyorsunuz ancak bir türlü rejime ya da spora başlayamıyorsunuz. Çok uzun süredir yeni bir kariyer başlatmak istiyorsunuz ancak bu adımı bir türlü atamıyorsunuz.
Patronunuzla maaş artışı konusunda konuşmak istiyorsunuz, ancak bir türlü buna cesaret edemiyorsunuz. Takımınızda çalışanlardan birisiyle performans üzerine zorlu bir konuşma yapmanız gerekiyor fakat her seferinde bu toplantıyı erteliyorsunuz.
Bunları yapıyor musunuz?
Eğer yapıyorsanız birçok psikoloğa göre erteleme hastalığına yakalandınız demektir. Erteleme hastalığının tanımı da şöyle:
Kişinin yapması gereken işi, zamanı, enerjisi ve imkânı olmasına rağmen, bir ya da birkaç kez ertelemesine, işi yapmaktan kaçınmasına erteleme hastalığı deniyor.
TOPLUMDA OLDUKÇA YAYGIN
Geçtiğimiz günlerde iş sahibi ve şirket yöneticilerinin katıldığı bir seminer verdim. Seminerde “Daha az eforla daha fazla gelir, daha fazla performans” elde etmenin yolları üzerine bilgiler aktardım. Seminerin bitiminde katılımcılardan sorular aldım. Bu sorulardan bir kısmının ertelemeden şikâyet eden kişilerden geldiğini fark ettim. Görünen o ki birçok kişinin kafasında yapılması gerekenleri ertelemek bir sorun olarak duruyor.
“YARIN YAPARIM” SENDROMU
Daha çok para kazanmaya yönelik bir projesi olan var. Kimisinin kariyerini geliştirmeye yönelik bir planı var. Kimisi kişisel gelişim ya da iş yönetimi konusunda hedefler koymuş. Ancak herkes erteleme hastalığından şikâyet ediyor. Bir türlü istedikleri projelere başlayamadıklarından yakınıyor; “yarın yaparım” diye başlayan cümlelerin sonu gelmiyor. Erteleme yapılan olayların arkasında korku ve motivasyon eksikliği vardır.
Bir projeye başlamak istemiyorsanız, bunun nedeni başarısızlık korkusu olabilir. Ya da çok mükemmeliyetçi olduğunuzdan yaptığınız işin yeterince iyi sonuç vermeyeceğinize dair derinlerde bir korku yerleşmiştir. Bu yüzden de beyniniz bir türlü harekete geçmenize izin vermez.
Ya da spor yapmak istersiniz, ancak sürekli ertelersiniz çünkü bu konuda yeterli motivasyonunuz yoktur. Bir gece önce karar verirsiniz ancak sabaha bir türlü gerçekleştiremezsiniz.
Peki, çözüm nedir?
Seminer sırasında erteleme hastalığını yok etmek için verdiğim yanıtı ayrıntılı olarak sizlerle paylaşayım.
1 - Ertelediğiniz ve sizi olumsuz etkilediğini düşündüğünüz üç olayı not edin. Diyete başlamak, önemli bir konuda karar almak, müdürünüzle konuşup terfi istemek gibi…
2- Daha sonra neden ertelediğinizi anlamaya çalışın. Ertelediğiniz olayın arkasında motivasyon eksikliği mi yoksa korku mu olduğunu çözerek farkındalık yaratın. Farkındalık en büyük erdemdir.
3- Farkındalık sonrası yapılması gereken perspektif değiştirmektir. Yani erteleme hastalığı şeklinde tanımlanan olaylara bakış açınızı değiştirmeniz çok önemlidir.
Erteleme yapıyorsanız, aslında o konuda ilerlemeye yönelik motivasyonunuz yok demektir. Herhangi bir aktiviteyi erteleme isteği sizi geliştirebilecek, zamanınızı daha etkili kullanmanızı sağlayacak bir ilişkiye götürebilir.
Sizin yapmayı ertelediğiniz işi bir başkası yapmak için can atıyor olabilir. Etrafınızda ertelediğiniz işi yaparken çok keyif alabilecek kişiyi bulmak için şu soruyu sorabilirsiniz: “Bu ertelediğim işi başkasına delege edebilir miyim?”
4) Erteleme çok uzun sürerse bu genelde çok küçük bir işi olduğundan büyük görmemize neden olur. Bu yüzden küçük adımlarla başlamak ve her küçük ilerlemeyi kutlamak gerekir.
Her sabah bir saat spor yapmak istiyor olabilirsiniz, ancak güne 10 dakika spor ile başladığınızda bununla mutlu olmalısınız. Küçük adımlar atıp, her ilerlemede kendinizi ödüllendirdiğinizde özgüven kazanıp yolunuza emin adımlarla devam edersiniz.
Alışkanlık edinme üzerine yazılan en iyi kitaplardan biri olan “Atomic Habits”de de vurgulandığı üzere herhangi bir konuda kendinizi her gün sadece %1 geliştirirseniz yıl sonunda 37 kere daha iyi bir noktada bulursunuz.
5) Herhangi bir konuyu erteliyorsanız, bu konuda sizi sorumlu tutacak birisiyle çalışın.
Projeye başlayamıyorsanız, iş yükünüzü delege edebileceğiniz sizi motive edecek bir takım oluşturun.
HASTALIK MI HİKMET Mİ?
Ertelemeyi hastalık olarak kabul etmek yerine, hikmetlerini görmek daha büyük kazanım getirir.
Hayatım boyunca birçok projeyi erteledim. Okulda sınavlara son güne kadar çalışmadım. Birçok sıkıntılı konuşmayı yapmamanın yollarını aradım.
Ama sonuçta gördüm ki erteliyorsak bir nedeni vardır. Ve her nedenin bir hikmeti bulunur.
Ertelemek, bakış açımızı değiştirebilirsek, yepyeni bizi ileriye götürecek ilişkiler oluşturmamıza, hayatımızı kolaylaştıracak takımlar kurmamıza olanak sağlar.