Erken aşama girişimler için 12 milyon dolarlık hızlandırma fonu
212, 2012 yılında Türkiye’nin sahip olduğu güçlü yeteneklere ve katma değer sağlayan, teknoloji üreten şirketlerine finansal destek vermek için kuruldu.
212 Kurucu Ortağı Numan Numan, “İlk günden beri hedefimiz, uluslararası pazarlarda büyüme hedefleyen, büyük sektörlerin sorunlarını çözen ve güçlü ekiplerin kurduğu girişimlere ortak olmak ve büyüme yolculuklarının her aşamasında destek vermek” sözleri ile açıklıyor yola çıkış amaçlarını.
Numan, “Geçen 10 yılda Türkiye’nin teknoloji girişimi ekosistemini geliştirmek, girişimcilere destek olmak, yabancı yatırımcıları Türkiye’ye getirmek ve potansiyelimizi tüm dünyaya duyurmak için çok emek verdik. Startups.watch verilerine göre 2018 yılında Türkiye’deki girişimlerin aldığı toplam yatırım 84 milyon dolar iken, bu rakamın 2021 yılında 1,6 milyar doları aşması da tezimizi doğrular nitelikte” diye devam ediyor sözlerine.
212’nin portföyünde Martı, Fazla Gıda, Wellbees gibi başarı hikayeleri yakalamış girişimler bulunuyor.
212, şu sıralar, Neo Portföy ile birlikte erken aşama girişimleri desteklemek üzere uluslararası hızlandırma fonu Simya GSYF’yi kurma çalışmalarını sürdürüyor.
212 Kurucu Ortağı Numan Numan ile bu yeni süreci ve Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini konuştuk:
En fazla 6 hafta içinde yatırım sürecini tamamlamayı hedefliyoruz
“Simya GSYF’yi bağımsız bir fon olarak tasarladık. 212’nin mevcut ekibi, bilgi birikimi ve girişim akışı Simya GSYF ile düzenli olarak paylaşılacak. Simya GSYF’nin büyüklüğü 12 milyon dolarlık bir fon olacak ve girişimlere 350 bin ile 500 bin dolar arasında yatırım yapacağız. Simya GSYF’nin odağında, globalleşme potansiyeli yüksek olan B2B teknoloji alanındaki erken aşama girişimler olacak. Yatırım sürecimizi hızlı, şeffaf ve inovatif bir metodolojiyle gerçekleştireceğiz. Yatırım yapacağımız erken aşama girişimlerin vakit kaybetmeden en fazla 6 hafta içinde yatırım sürecini tamamlamayı hedefliyoruz. Ayrıca San Francisco merkezli Alchemist hızlandırma programı ile bir iş birliği gerçekleştirdik. Alchemist özellikle B2B alanında dünyanın en iyi 5 hızlandırma programı arasında yer alıyor. Yatırım yapacağımız şirketler Alchemist programına katılarak globalleşme potansiyeli için maksimum donanımı edinecekler. Simya GSYF’nin yatırım yapma sürecinin 2 senede tamamlanmasını bekliyoruz. 2023 ile birlikte hızlı ve yoğun bir yatırım yapma sürecine gireceğiz. Simya GSYF ile hem lokal hem de globalde girişim büyütme tecrübelerimizi ve edindiğimiz yurt dışı ağlarını, ihtiyaç duyduklarını gördüğümüz tohum aşaması girişimlere aktararak, büyümelerini hızlandırmak istiyoruz.”
Yatırımın yalnızca finansal alanda olmadığına inanıyoruz
“Yatırım yaparken güçlü ekip, sağlam fikir, iyi teknoloji, pazarın büyüklüğü ve globalleşme potansiyeli en çok dikkat ettiğimiz unsurlar arasında yer alıyor. Yatırım değerlendirme sürecinde ekip ile kurduğumuz iletişime dikkat ediyoruz ve ekip ile uyumlu ortaklıklar kurup kuramayacağımızı anlamaya çalışıyoruz. İkinci aşamada ise çözülen problemi yani girişimin yaptığı işle ortaya koyduğu çözümü anlayıp pazarı analiz ediyoruz. Yatırımın yalnızca finansal alanda olmadığına inanıyoruz. Portföy şirketlerini networkümüzdeki uzmanlar ve partnerlerimizle destekliyoruz. Geçtiğimiz sene itibarıyla yeni departman kurarak şirketlerin ihtiyaçlarına en hızlı şekilde destek verebilmek için ‘Growth’ bölümünü kurduk. Portföy şirketlerinin büyüme stratejisinin planlanmasında rol oynuyor ve networkümüzde dünya standardında partnerlerle kurduğumuz yakın ilişkilerimiz sayesinde dünya çapında yetenekleri ekibe kazandırmalarına en fazla bir gün içinde destek veriyoruz. Girişimin yurt dışında yeni müşteri kazanmasını sağlamanın yanı sıra sonraki yatırım turlarında yabancı yatırımcıların dikkatini çekmesi için networkümüzün kapılarını aralıyoruz.”
Fırsatlar belirsizlik döneminde saklı
“Dünya ekonomi tarihi incelendiğinde esas fırsatların ekonomik konjonktürde dalgalanmalar yaşandığı belirsizlik döneminde saklı olduğunu söyleyebiliriz. Şu anda dünya geneline bakıldığında pek çok ülke ekonomisi enflasyon, enerji arzı, savaş ve pandemi sonrası süreç kaynaklı baskı altında. Global ölçekte pandemi sonrasında artan likiditenin tüm bu gelişmelere paralel olarak uygulanan parasal sıkılaştırma politikaları çerçevesinde net bir şekilde azalmaya başladığını görüyoruz. Söz konusu durum her ne kadar Türkiye’yi etkilese de girişimlere olan ilginin tükendiğini söylemek yanlış olur. 2021 yılı girişimlere yapılan toplam yatırım açısından Türkiye girişim ekosistemi için oldukça verimli bir yıldı. 2022’nin ilk yarısında da yatırımcıların yüksek ilgisi devam etti. KPMG Türkiye M&A iş birliğiyle hazırladığımız ve yakın dönemde kamuoyuyla paylaştığımız “Türkiye’nin Girişim Ekosistemi Yatırımları” raporunda da gördük. Rapora göre, tohum yatırımlarının işlem adedi bir önceki çeyreğe kıyasla neredeyse iki kat artış göstererek 61 işleme ulaştı. Girişimler belirsizlikten doğan yapılar olduğu için hızlı denemeler ile aksiyon alarak belirsizlik ortamından fırsat yaratabileceklerine inanıyorum. Önümüzdeki dönemde dünyada güvenlik, sağlık, gıda ve sürdürülebilirlik, tedarik zinciri yönetimi ve insan kaynakları gibi birbirini tamamlayan yatay teknolojilerle insanı odağına alan her sektörün gelişeceğini düşünüyorum. Bu alanların girişimciler için büyük fırsatlar barındırdığına inanıyorum.