Erbakan’ın attığı o temelden kaç tane sanayi sitesi doğdu?
1970’lerde birkaç kez Başbakan Yardımcısı, 28 Haziran 1996’da da Başbakan olan merhum Necmettin Erbakan, 1976’da İstanbul Dudullu’daki İMES Sanayi Sitesi’nin temelini de atan isimdi. Siyasi rakipleri onun attığı temellerle çok alay etmiştir. Çünkü o yıllarda herkesin şikâyetçi olduğu, parlamenter sistemin en büyük zaafı bir, iki yılda dağılan koalisyon hükümetleriydi. Bir hükümet üyesi olarak ne yapmaya kalkışsanız genellikle tamamlanamazdı. Türk siyasetinde ‘bitmeyen projeler’ için kullanılan ‘Erbakan Temeli’ deyimi, bu nedenle uzun yıllar kulakları çınlatmıştır. İstanbul Madeni Eşya Sanatkârları Sanayi Sitesi (İMES) Başkanı Kemal Akar ile sohbet ederken, “İMES uzun süredir kabına sığmıyor, Türkiye’nin sanayide ilk ve en başarılı ‘kümelenme örneği’ oldu peki, sizi kim kurdu” diye soruyorum. Başkan Akar, “İMES’in kooperatifi 1971’de kurulmuş, Dudullu o zamanlar İstanbul’a çok uzak ve bomboş. 650 dönüm arazi de Arsa Ofisi’nden alınmış ve projenin temeli 1976’da merhum Necmettin Erbakan tarafından atılmış. Projelendirilmesi aşamasında da onun büyük katkısı olmuş. İnşaatı ise 10 yıl sürmüş ve ancak 1986’da açılabilmiş. Şu anda 946 tanesi imalathane olmak üzere 1150’ye yakın işletmeyi barındıran bir sanayi sitesi” diyor. Aslında İMES ve benzer ‘küçük imalathanelerin kümelenmesini sağlayan’ süreç daha erken başlamış. 1960’tan itibaren planlı kalkınma dönemine geçilmesiyle destekler geliştirilmiş. Bu desteklerin en önemlisi, ‘modern ve sıhhi işyerlerine sahip olunması için sanayi sitelerine kredi verilmesi’ olmuş. Bu teşvikten yararlanmak isteyen Perşembe Pazarı, Kasımpaşa, Balat, Topçular gibi semtlerde faaliyet gösteren, küçük ölçekte sanayi imalatçıları, 1971’de, İMES Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi’ni kurmuş.
Bizde 17 bin kişi çalışıyor, yeni OSB’ler kuruyoruz
Hikâye, ülkemizin en zor zamanlarında başlamış ama temelleri sağlam atılmış ki İMES’in yanına sonra başka sanayi siteleri de gelmiş. Kemal Akar, bir çırpıda anlatıyor: “Yıllar içinde, hemen yanımızda 1,5 milyon metrekare sanayi bölgesi için yer açıldı ve orada 110 büyük fabrika kuruldu. Ardından 2 milyon 650 bin metrekarelik Dudullu OSB olduk. Bir süre sonra ‘Dudullu dışında ne yapabiliriz’ diye düşündük ki o zamanlarda da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Kendisi birçok problemimizin bizzat çözümünü sağladı. Bizim esnafla çok yakından ilgilendi. Büyümek için yer kalmayınca bizi Gebze’ye yönlendirdi ve orada 3,5 milyon metrekare yer aldık. 1997’de o genişlemeyi tamamladık. Siyasetin en sarsıntılı yıllarında, Gebze’de 320 fabrikalı İMES Dilovası OSB kuruldu. Sonra orası da yetmedi ve Bandırma’da, başka sanayicilerin de katılımı ile 40 milyon metrekare yere talip olduk. Bir sanayi şehri kuracaktık. Orada Zeytin Kanunu’na katıldık ve bıraktık. Yalova’ya, 10 milyon metrekare alana İMES Yalova Makine İhtisas OSB’yi kurduk. Şu anda orada sürekli yeni temeller atıyoruz ki 350 fabrika oldu. Bandırma’da da 40 milyon metrekare olmadık ama 2,5 milyon metrekare alanda 170 fabrika için temel atıldı. İMES Dudullu’da 17 bin kişi çalışıyor, Dilovası tek başına yakında 20 bin kişiyi aşacak. Bütün alanlarımızın dolması, 5 yılda tamamlanır. Bu arada içimizden bir grup da Sakarya’ya gitti 7 milyon metrekare alanda onlar da başka adla yatırımlarını yapacaklar. İMES sanayimizin ‘akademisi’ gibi işlev görüyor. İmalatçılarımız, büyüyor gelişiyor ve mezun olur gibi daha büyük alanlara geçiyor."
İMES’te aidat yok, kâr payı veriyoruz
İMES Başkanı Kemal Akar, İMES’te faaliyette bulunan firmalar için ihtiyaçlara göre projeler geliştirdiklerini vurguluyor. Akar, “Üniversite-sanayi iş birliği çalışmalarımız kesintisiz sürüyor. Ümraniye Belediye Başkanımız İsmet Yıldırım’la birlikte ‘İşim var, okula gidiyorum’ projesini de hayata geçirdik ve gençlerin hem meslek sahibi olmasını hem de eğitime geri dönmelerini sağlıyoruz. İMES’teki ortak firmalarımızdan aidat almıyoruz. İMES Park Projesi’nden elde ettiğimiz kârı onlara dağıtıyoruz” diyor.
‘Sanayide adam bile yaparız’ öyle boş laf değil
Kemal Akar, İMES çatısı altındaki imalathanelerde savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda yüksek teknoloji üretildiğini belirtiyor ve “Halk arasında biraz da şaka yollu söylenen ‘bizim sanayide adam bile yaparız’ lafı boşuna söylenmemiştir. Biz dünyada kimsenin yapamadıklarını yapabiliriz. Bu nedenle de şu anda sadece Türkiye’deki müşterilerimize değil, 80’e yakın ülkeden müşterilerimize üretim yapıyoruz, ihracatımız da sürekli artıyor” diyor. İMES’in Türk sanayisinde çok erken dönemde kümelenme modelinin başarılı örneği olduğunu hatırlatınca da “1970’li yılların başında kümelenme çok iyi düşünülmüş ve yapılmış. Mesela 22 dönüm alana 5 büyük fabrika sığdırmışlar, onları ana sanayi olarak yerleştirip tamamlayıcı (yan sanayi) üretimler için de küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) yerleşimini planlamışlar. Ana sanayi yan sanayi modeli güzel başlamış ama sonraki yıllarda bu çapta tamamlayıcı büyük kümelenme örnekleri yürümemiş. Kümelenme, şimdilerde yeniden düşünülüyor ama çok hızlı olmuyor. Bunu, sanayimizde şimdi başarırsak negatif rekabet de önlenebilir. Ayrıca, özellikle ABD pazarı için ‘büyük ölçekli üretim engelimizi’ de bu sayede aşabiliriz.”