Enkazdaki dokumaları kullanıp Londra’da öne çıktı, yeni koleksiyonu ‘Rimmen’le üretti
1999 İstanbul doğumlu Zeynep Ağırbaş, 2017 yılında tekstil ve moda eğitimi için girdiği Londra’daki “Central Saint Martins”ten Haziran 2022’de mezun olurken, çocukluk yılları gözünün önünden geçti:
- 6 yaşımdan beri annem ve babam beni, her yaz tatilinde Fethiye’ye, babaannem ve dedemin yanına bırakırdı. Sıcak yaz günlerinde evden dışarı çıkamadığımız için babaannem bana ve kardeşime tığ işi ve nakış öğretti. O yaşlarda başlayan sevgi, merak ve tutkuya dönüştü.
Sonra mezuniyet koleksiyonunu irdeledi:
- Türkiye’deki zanaatkarlarla birlikte ürettiğim “Psychedelic Anatolia” ile İngiltere’nin en büyük “Örgü Üreticileri Birliği” olan “Worshipful Company of Framework Knitters”dan burs ve üyelik hakkı kazandım. Koleksiyonum “Vogue UK” ve “ELLE UK”yde yer aldı.
Zeynep Ağırbaş, ikinci koleksiyonu için hazırlanırken 6 Şubat 2023 Pazarcık ve Elbistan depremleri, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya başta olmak üzere 11 ilimizi vurdu, ülkemiz asrın felaketini yaşadı. Zeynep Ağırbaş, koleksiyonun adını şöyle belirledi:
-
Antakya Masalları – Dokuma Tezgahlarından Londra Moda Haftası’na “Antakya Tales”.
Antakya’nın zengin kültürel dokusundan ilham aldı, el dokuması kumaşları merkeze yerleştirdi. Antakya’daki zanaatkarların deprem enkazından kurtardığı dokumaları kullandı:
- “Antakya Tales” koleksiyonum, Eylül 2023’te “London Fashion Week”te sahne aldı, moda dergilerinde beğeni kazandı.
Eğitim süreci dahil 7 yıldır İngiltere’de yaşayan Zeynep Ağırbaş, “ZEY” markasını kurarken Londra’yı merkez seçti:
- Tüm eğitimim ve marka süreçlerimde de İngiltere’deki moda platformunun gücünü kullanarak, Anadolu zanaatlarını tasarım ile birleştirerek sürdürülebilirliklerini sağlamak, onlara istihdam kapısı açmak için çalışıyorum.
“Geleneksel Zanaatın Modern Yorumcusu” olarak tanımlanan Zeynep Ağırbaş, “ZEY” markasını Londra, İstanbul, Pekin ve New York’taki tasarım mağaza ve sitelerinde vitrine yerleştirdi.
British Council’ın desteğiyle hazırladığı “Sev Kardeşim” koleksiyonunu 24-25 Mayıs 2024’te İstanbul’da Galata’daki “Postane Cafe”de sergileyecek olan Zeynep Ağırbaş, şöyle düşündü:
- ZEY olarak yeni koleksiyonum kadın dayanışması ile doğuyor. Koleksiyon Yeşilçam sinemasının büyülü dünyasından esinlenerek Filiz Akın, Türkan Şoray, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit gibi efsanevi kadın karakterlerin ruhunu yansıtıyor.
“Sev Kardeşim” koleksiyonunun tasarımını tamamlamasının ardından üretim için harekete geçti. Hatay Deprem Dayanışmasından yola çıktı, koleksiyonunun üretimi için “Rimmen Kadın Kooperatifi”ne yöneldi:
- Depremin ardından Hatay’a yardım eli uzatan birçok kadınla bir araya gelip, boncuk ve tığ işi gibi geleneksel teknikleri kullanarak koleksiyonu ortaya çıkardık.
Eğitim süreci ve okul sonrasında deneyim kazandığı markaları anımsadı:
- Türkiye’de “Mehtap Elaidi”, “Nackiye”, “Modega”, İngiltere’de “Dilara Fındıkoğlu”, “Knitser LDN”, “Kepler”, “KBN Knitwear”, “By Walid”.
Her “ZEY” koleksiyonunda kullandığı boncuk işlemeli aksesuarlarla ilgili şu ayrıntı dikkatleri çekti:
- Zeynep Ağırbaş, boncuk işlemeli aksesuarların üretimi için hapishanedeki mahkumlar ve el işi yapan ev kadınlarla işbirliği yapıyor. Tespih kemer de bu işbirliğinden çıkan parçalar arasında yer alıyor.
Zeynep Ağırbaş, son çalışması sırasında bir ara mezuniyet koleksiyonu “Psychedelic Amatolia” aklından geçti:
- Bin yılı aşkın süredir geleneklerini sürdüren “Sarıkeçili Yörükler”in göçebe ruhu ile 80’lerin rock estetiğini bir araya getirmeye çalışmıştım.
Koleksiyonun öne çıkan iki parçasının ayrıntısına indi:
-
Coin Top (Kuruş Üst): 80’lerin dansöz kıyafetlerindeki paracıkların şeffaf naylon iplerle el örgü makinesinde örülmesiyle, asi ve iddialı bir sahne kıyafeti ortaya çıktı.
-
New Bridge Dress (Yeni Gelin Elbisesi): Yörük köyündeki renkli el örgüsü çorabın motiflerinden ilham alarak yeniden tasarladım ve jakarlı ördürerek gelinlik formunda sundum.
“Boxer etek” ve “Boxer pantolon”da kullandığı malzemeler aklına geldi:
- Bu parçaların kumaşı pazarlardan toplanan üretim hatası don lastiklerinden dokunmuştu.
Zeynep Ağırbaş’tan geçen hafta davet geldi:
- Hataylı “Rimmen Kadın Kooperatifi” ile hazırladığımız moda sergisine bekliyorum. Tasarladığım “Sev Kardeşim” koleksiyonu, 40 Hataylı kadın tarafından dayanışma ve el emeği ile üretildi. 24 Mayıs 2024’teki buluşmada Hataylı kadınlar da orada olacak.
Bu davet üzerine Zeynep Ağırbaş’ın öyküsünü araştırdım, Londra’da eğitim döneminde başlayıp, “ZEY” markasına uzanan başarısı dikkatimi çekti…
Ağırbaş, Londra’da sürdürmeyi planladığı tasarım yolculuğunda başarı çıtasını daha da yukarılara çıkaracak gibi görünüyor…
140 liraya fabrikadan çıkan tavuk kanadı, markette 286 lira oluyor, bizim suçumuz ne?
EGE Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ticaret Bakanlığı’nın 1 Mayıs-31 Aralık 2024 döneminde bütün ve parça dahil tavuk dış satımını “ihracatı kayda bağlı mallar” listesine alması üzerine sektör temsilcileriyle bir fiyat takibi deneyi yaptı.
İhracatta da güçlü olan bir üretici, Türkiye’nin önde gelen market zincirlerinden birine doğrudan kilosu 140 liradan tavuk kanadı gönderdi. Sonra o marketin İzmir’deki şubelerinden birine gitti, kendi verdiği tavuk kanadının kilo fiyatına baktı:
-
Tavuk kanadı 286 lira…
Bu durumu Bedri Girit başkanlığındaki Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’ne bildirdi:
- Benim kilosunu 140 liraya verdiğim tavuk kanadı, market rafında 286 lira. Üstelik ben tavuk kanadını doğrudan markete verdim. Yani, arada başka aracılar falan yok.
Bedri Girit, Jak Eskinazi’nin Koordinatör Başkanlığını yürüttüğü Ege İhracatçılar Birliği’nin EKONOMİ Gazetesi’yle birlikte düzenlediği “Ege İhracat Buluşmaları”nın Aliağa durağında anlattı. Bedri Girit, SOCAR’ın Aliağa’daki tesislerinde gerçekleşen toplantıda söze şöyle girdi:
- Yanlış bilgi ile doğru karar alınamaz…
Ticaret Bakanlığı’nın 1 Mayıs-31 Aralık 2024 döneminde tavuk ihracatına ayda 10 bin ton, toplamda 80 bin tonluk kısıtlama getirdiğini anımsattı:
- Türkiye, dünya kanatlı etleri ihracatında dünyada 8’inci sırada. Ticaret Bakanlığı, “Niye 7’nci sırada değiliz” diye soracağına, içerideki fiyat yükselişlerini frenlemek amacıyla ihracata kısıtlama getiriyor.
Girit, yaptıkları fiyat takibini örnek gösterip, sordu:
- Kilosu 140 liraya doğrudan verilen tavuk kanadının market rafında 286 lira olmasında ihracatçının bir kusuru, suçu olabilir mi?
2023 yılı verilerinden kanatlı sektörünün durumunu ortaya koydu:
-
2023 yılında ülkemizin su ürünleri ihracatı yüzde 3 arttı, 1 milyar 680 milyon dolar oldu.
-
Kanatlı sektörü ihracatı yüzde 24’lük bir kan kaybı yaşadı. 1 milyar 185 milyon dolardan 917 milyon dolara geriledi.
-
Yumurta ihracatı yüzde 4 arttı, 415 milyon dolara çıktı.
-
Süt ürünleri ihracatı tereyağı ve süt tozundaki teknik engeller nedeniyle yüzde 47 düştü, 268 milyon dolar oldu.
-
Süt ürünleri ihracatı tereyağı ve süt tozundaki teknik engellere takıldı, yüzde 47 düşüşle 268 milyon dolara indi.
-
Orman yangınları ve tağşiş, bal ihracatımızı da yüzde 31 geriletti.
Sektörün 2026 hedefini paylaştı:
- Sektör olarak 2026’da Türkiye toplamında 4.3 milyar dolar ihracata ulaşma hedefimiz var. Ege Bölgesi’nin bunun 2 milyar dolarını gerçekleştirmesini hedefliyoruz.
Bu hedefe ulaşmanın en temel yoluna ilişkin şu mesajı verdi:
- Hedefe ulaşmak için serbest piyasa koşullarında ihracat yapmamız şart…
Bedri Girit haksız mı?