Enflasyonda tek hane bu yıl zor görünüyor

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Haziran ayı rakamları gösteriyor ki enflasyon sorunu Türkiye ekonomisinin başını ağrıtmaya devam edecek. Merkez Bankası tarafından açıklanan hedef enflasyon yüzde 5. Bankanın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 7.4. En son ayın gerçekleşen yıllık enflasyonu ise yüzde 12.62. Yılın kalan 6 ayında bu rakamlar birbirlerine yaklaşır mı? Zor görünüyor. Haziran rakamlarının detayları yılın geri kalan döneminde bırakın 7.4’ü, tek haneli enflasyonu görme ihtimalinin bile düşük olduğunu gösteriyor.

Haziran genellikle enflasyonun uysal seyrettiği aylardan biridir. Mesela son 15 yılın yedisinde haziran enflasyonu eksi çıkmış; yani fiyatlar artmamış, aksine gerilemiş. 2010-2019 döneminde ortalama haziran enflasyonu yüzde 0.05 gibi çok düşük bir oranda gerçekleşmiş. Ama bu yılın haziran ayı geçmiş yıllardan oldukça farklı oldu. Aylık tüketici fiyat artışı yüzde 1.13 ile piyasa beklentisinin çok üzerinde gerçekleşti. Bu yılın haziran ayında fiyatlar önceki 10 yılın aynı ayındakinden 22 kat daha fazla artmış. 2018 hariç son 15 yılın en yüksek aylık enflasyonunu bu haziranda yaşamışız. Aslında enflasyonun bu yıl düşük olmasını gerektiren bazı gelişmeler de vardı. Mesela fiyat sepetinde yüzde 23 ağırlığı olan gıda geçmiş yıllardaki olumsuz sürprizini yapmadı. Bu yılın haziran ayında gıda fiyatları enflasyonu kışkırtıcı değil, frenleyici etki yaptı; yüzde 1.60 geriledi. Taze sebze ve meyve fiyatlarındaki düşüş yüzde 7.5’i buldu. Diğer birçok sektörde de fiyatlar üzerinde talep etkisi oldukça zayıftı.

Öte yandan son aylardaki kur artışının enflasyon üzerindeki etkisi devam ediyor. Kur etkisinin en iyi gözlenebildiği çekirdek enflasyon göstergelerinden B endeksi aylık yüzde 1.86 ve C endeksi yüzde 2.13 ile zaten yüksek olan manşet enflasyonun çok üzerinde arttı. Aynı şekilde hem ertelenmiş talebin devreye girmesi, hem kredi faizlerinin gerilemesiyle dayanıklı mallara olan talep artışı kur etkisi ile birleşince fiyatlara yüzde 2.88’lik artış olarak yansıdı. Aylık bazda yüzde 2.62 artan enerji fiyatları da Türkiye ekonomisinin kırılganlık noktalarından birinin ithal enerji bağımlılığı olduğunu gösteriyor.

Enflasyondaki ana eğilim bozuldu. Dünya enflasyonsuz bir dönem yaşarken biz iki haneli enflasyonu aşağı çekmeye çalışıyoruz. Mayıs ve haziran aylarının geçmiş yıl ortalamalarından yüksek seyretmesi tek haneye inişin zor olacağını gösteriyor. Kısacası enflasyon inatçı ve yapışkan bir hal aldı. Eğer enflasyon yılın geri kalan döneminde son 10 yıllık ortalamalara uygun seyrederse yıl boyu yüzde 11-12 arasında seyrettikten sonra, 2020 sonunda yüzde 11’e geriler. Bu düzeyde bir enflasyon bizi dünyanın Arjantin, Mısır, İran ve sorunlu birkaç Afrika ülkesinin ardından dünyanın en yüksek enflasyon oranına sahip ülkesi olarak tutmaya devam eder. Daha da önemlisi enflasyon bekleyişlerini daha da bozar. Dolayısıyla geçmiş 10 yıldan daha iyi bir enflasyon performansı göstermemiz gerekiyor. Ancak büyümenin ve koronavirüs şoku yiyen bazı sektörlerde talebin canlandırılmasının ön plana çıktığı dönemde atılan adımlar enflasyon aşağı çekici değil kışkırtıcı olabiliyor. Merkez Bankası beklenti anketinde piyasanın 24 ay sonrasına ait enflasyon beklentisinin son ankette yüzde 8.30’dan 8.38’e çıkması bekleyişlerdeki bozulmanın bir işareti olarak görülmeli ve yakından takip edilmelidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Acaba ne demek istedi? 21 Ekim 2024