Enflasyonda son durum

Dr. Burcu AYDIN
Dr. Burcu AYDIN Ekopolitik

Uzunca bir süredir beklediğimiz en önemli ekonomik veri, bugün açıklanacak TÜİK aralık ayı enflasyonudur. Aralık enflasyonu, toplumun önemli bir kesimi için ücret/gelir artışını belirleyeceği gibi, geriye doğru endekslenen birçok ürün ve hizmetin fiyatını, aynı zamanda da ileriye dönük beklentileri şekillendirecektir.

Konuya ilk önce gıda tarafından bakmak istiyorum; çünkü enflasyon sepetinin en önemli girdisini gıda fiyatları oluşturuyor. Gıda ve alkolsüz içecekler, toplam tüketici enflasyonunun dörtte birini oluşturuyor. Bu olgunun farkında olarak, 2023 Ağustos ayından bu yana açıklamaya başladığımız TEPAV Gıda Fiyat Endeksi (TEGE) ile tüketici gıda enflasyonu ölçüme alternatif bir araç sunuyoruz. 

TEGE, 2024 Aralık ayında gıda fiyatlarında önemli ölçüde yavaşlamaya işaret etti. Gıda enflasyonun yaklaşık yarısını oluşturan on ana gruba baktığımızda, bu ürünlerdeki aylık fiyat artışlarının 2023 Aralık ayına göre önemli ölçüde gerildiğini görüyoruz. Örnek vermek gerekirse, gıda ürünlerinde en yüksek ağırlığa sahip dana eti, TEGE’de, 2023 Aralıkta aylık %5,9 artarken 2024 Aralıkta %0,7 oranında arttı. Benzer şekilde tavuk eti, kuzu eti, domates, ayçiçek yağı, yumurta, süt ve çay fiyatlarında da 2023 Aralık ayındaki aylık enflasyona göre gerileme görüldü. 

Bu durum, özellikle gıdanın temel harcamayı oluştuğu düşük ve düşük-alt gelirli haneler için iyi bir haber olarak karşımıza çıkıyor. Ancak TEPAV Gıda fiyatlarını online perakende ticaret aracılığıyla topladığımızı ve bu gelişmenin henüz küçük ölçekli perakende ve pazara yansımadığını da belirtmekte fayda var. 

Gıda tarafındaki genel gidişat, tarımsal üretim ve tedarikte yeni şoklar yaşanmaması halinde, gıda enflasyonunun tüketici fiyatlarındaki baskısını azaltacağı yönündedir. Ancak gıdada enflasyonun düşük ve sürdürülebilir olması ve toplam tüketici enflasyonunu tek hanelerde tutacak düzeye gelmesi için, mutlaka ve mutlaka, tarımda gerekli yapısal politikaların uygulamaya konulması gerekiyor. Ayrıca lojistik ve perakende ayağındaki sorunların da giderilmesi gerekiyor.

Şimdi gelelim tüketici fiyatlarındaki en büyük ikinci paya sahip olan ulaştırma grubuna.  Yılsonunda akaryakıt ürünlerine yapılan maktu ÖTV artışı yüzde 6 ile 2024 yılının ikinci yarısında gerçekleşmesi beklenen üretici fiyat enflasyonun altında yapıldı. Bu çerçevede, ekonomi yönetimi fiyat geçişkenliği yüksek olan akaryakıt grubunun, enflasyonist etkisini sınırlamak kararı aldı. Ancak buna rağmen, 2025 Ocak ayında ulaştırma fiyatlarında yüksek bir artış görmemiz olası görünüyor. 2025 yılının gelinine bakacak olursak, şu aşamada gelişmeler petrol fiyatlarında yatay gidişatı destekliyor görünüyor. Bu da ulaştırma grubunda Merkez Bankası’nın elini rahatlatacak önemli bir fırsat olabilir.

Şimdi gelelim tüketici enflasyonunun en büyük üçüncü kalemini oluşturan konut, yani barınma enflasyonuna.  Burada en önemli konu Türkiye’de yapısal olarak konut ihtiyacının henüz yeterli ölçüde karşılanmamış olmadır. Son zamanlarda konut satışlardaki artış da kira tutarlarını 2025 yılında Merkez Bankası’nın enflasyon hedefinin üzerinde tutacak görünüyor.

Tüketici enflasyonun %43’ünü oluşturan diğer gruplara bakacak olursak, burada temel eşyalar ve hizmetler enflasyonunun öne çıktığını görüyoruz. Bu çerçevede Merkez Bankası’nın aralık ayında yaptığı 250 baz puanlık faiz indiriminin, yeniden finansal genişlemeye destek verebilecek ve enflasyon beklentileri konusunda elini zora sokabilecek bir hamle olduğunu düşünüyorum.  

Özetlemek gerekirse 2025 yılında enflasyonla mücadele, önceki yıllarda olduğu gibi, önemini koruyor. Bu çerçevede, hükümetin sürece yoğun destek vermesi ve ilgili yapısal politikaları bir an evvel hayata geçirmesi gerekiyor. 

Zira enflasyonun düşürülmesi, ücretlilerin satın alma gücünü koruyabilmesi adına, başarılması gereken en önemli ekonomi politikası olarak karşımıza çıkıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump’ın faiz şoku 20 Aralık 2024
Asgari ücret çıkmazı 13 Aralık 2024