Enflasyonda bizden kötü sadece beş ülke var
Yüzde 5 enflasyonu hedefleyen bir ülkeydik ama yüzde 55'e sevinir olduk. Son günlerin moda deyimiyle, "ölümü gördük, sıtmaya razı olduk." Oysa dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip altı ülkesinden birisiyiz.
Geçen hafta açıklanan Şubat ayı enflasyon rakamlarına göre bir önceki ay yüzde 57.68 olan yıllık tüketici fiyat enflasyonu resmi rakamlara yüzde 55.18'e geriledi. Ekim ayında yüzde 85.51 ile zirve yapan yıllık enflasyon o tarihten bu yana tam 30 puan geriledi. Bu gerilemeyi enflasyonda düşüş şeklinde yorumlamak da mümkün ama halen bulunduğumuz plato bizim bir enflasyon sorunumuz olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Geçen ay sonu itibariyle dünyadaki yaklaşık 190 ülke arasında en yüksek altıncı enflasyona sahip ülkeydik. Bizden daha yüksek enflasyona sahip Arjantin, Sudan, Suriye, Venezuela ve Zimbabwe var. Arjantin yıllardır ekonomik krizde. Sudan ekonomisi iç savaş nedeniyle uğradığı yıkımdan kurtulamıyor. Suriye'de savaş hali devam ediyor. Venezuela ağır Amerikan yaptırımları ile mücadele ediyor. Zimbabwe ise darbelerin, savaşların, insan hakları ihlallerinin, yaptırımların ve yıllardır süren hiper enflasyonun gölgesinde can çekişen bir ekonomiye sahip. Bunlar bizim beraber anılmak isteyeceğimiz ülkeler değildir ve bu lig bizim içinde yer almayı kabulleneceğimiz bir lig olmamalıdır.
Türkiye Avrupa Birliği tam üyelik iddiası olan, enflasyon yüzde 5'in altına çekmeyi hedefleyen bir ülkeydi. Böylesi bir vizyondan "yüzde 55'e sevinir" hale gelmek önemli bir vizyon kaybıdır. Ortada ciddi bir enflasyonla mücadele programının olmaması Türkiye'nin görünür gelecekte de bir "yüksek enflasyon ekonomisi" olmaya devam edeceği kaygısını yaratmaktadır. Enflasyonla mücadele yetim kalmıştır çünkü sahip çıkanı yoktur. Fiyat istikrarını sağlama görevi yasayla Merkez Bankası'na verilmiştir ama banka çok daha başka öncelikleri enflasyonla mücadelenin önüne koymuştur. Hükümetin ekonomik modeli ise büyümeyi canlandırmaya odaklıdır.
An itibariyle Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 22.3. Ancak yapılan tahminlerde son birkaç yıldaki yanılmalar gösterdi ki; bankanın tahminleri güvenilir değil. Öte yandan Merkez Bankası'nın orta vadeli enflasyon hedefi 2012 yılından bu yana yüzde 5 olarak korunuyor. Ancak yıllardır açıklanan ve bir türlü yaklaşılamayan bu yüzde 5'lik hedefin halkın, iş dünyasının ve ekonomistlerin gözünde bir anlamı ve inandırıcılığı kalmamıştır.
Bu konuda 2000’li yıllarda enflasyonla mücadelede sağladığımız kazanımları ne yazık ki kaybettik. Beklentiler bozuldu ve ekonomi enflasyonist bir sarmala girdi. Türkiye ekonomisinin bir numaralı önceliği bu gidişi tersine çevirmek olmalıdır.