Enflasyona KKM de yenildi
✔ Öyle bir ekonomi politikası uygulanıyor ki, dolaylı olarak söylenen şu: "Tasarruf eden itinayla cezalandırılır, cebindeki paranın bir kısmı enflasyonla alınır..."
✔ Aralıkta icat edilen KKM için bütçeden ve Merkez Bankası'ndan milyarlar ödeniyor olması başka bir yön ama bu uygulamaya para yatıranlar da enflasyona yenilmiş...
Türkiye’nin değişmez gerçeği oldu; hele hele son yıllarda, özellikle de son dönemde. Tasarruf yapan, itinayla cezalandırılıyor. Yüksek enflasyon ve düşük getiri vatandaşın elindeki paranın erimesine ya da başka bir ifadeyle o paranın bir kısmının fark ettirilmeden alınmasına yol açıyor.
TÜİK tarafından ölçülen enflasyonla yapılan hesaplamalar bile bunu ortaya koyuyor.
Parasını TL olarak bankada mevduatta tutanlar en fazla zarara uğrayan kesim. Zarar inanılmaz boyutta... Eylül ayı itibarıyla son bir yılda TL mevduatta reel olarak tam yüzde 37 kayıp var. Bankadaki paranın üçte birden fazlası yok olmuş. Bu oran TÜFE’ye göre. Yİ-ÜFE’ye göre hesap yapıldığında kaybın oranı yüzde 54’ü buluyor.
Yine TÜFE’ye göre iç borçlanma senedinde reel olarak yüzde 25 kayıp söz konusu. Tasarrufunu euro cinsinden tutanlar enflasyonla başa baş gelir elde etmiş, zarar oranı yalnızca yüzde 1.67 düzeyinde.
Külçe altın yüzde 12, dolar yüzde 17, BİST ise yüzde 27 reel kazanç sağlamış.
KKM de yenik
TÜİK’in getirisini hesapladığı finansal yatırım araçları içinde kur korumalı mevduat (KKM) bulunmuyor. Oysa ulaşılan 1.4 trilyon liralık tutarla kur korumalı mevduat artık önemli bir büyüklük oluşturuyor ve buradaki kazanç-kayıp durumuna da bakmak gerekiyor.
KKM’ye her ay bütçeden milyarlar gidiyor. KKM için ilk vadenin dolduğu mart ayından ağustos sonuna kadar geçen altı ayda Hazine’den 75.6 milyar lira kur farkı ödendi. Bu TL cinsinden açılan hesaplar için yapılan ödeme. DTH’den dönüşümle açılan hesaplar için Merkez Bankası’nın ne miktarda ödeme yaptığı ise sır gibi saklanıyor, o tutarı bilmiyoruz.
Ama bugünkü konu KKM’nin yükü ve yapılan ödemeler değil.
Madem tasarrufların reel getirisi üstünde duruyoruz ve madem KKM için TÜİK bir hesaplama yapmıyor, bu hesabı biz yapalım istedik.
Ve yaygın kanının aksine gördük ki kur korumalı mevduatı tercih edenler de enflasyona yenik düşüyor.
KKM’nin getirisini üçer aylık dönemler itibarıyla hesapladık. Aralık ayının kurunu ay ortalaması olarak değil, KKM’nin başladığı 21 Aralık’tan sonraki dönem için aldık.
Karşımıza çıkan tablo ilginç...
Dolara endeksli hesap açtıranlar kurun çok arttığı ilk çeyrekte zarar etmiş. Parasını euroya endeksleyenlerin zararı daha büyük. Üstelik başlangıç kuru çok düşük olduğu halde. Çünkü ilk çeyreğin fiyat artışı rekor düzeyde, yüzde 23’e yakın.
TÜFE artışı her çeyrek giderek yavaşlamış ama bu yavaşlama KKM hesabı sahiplerinin enflasyonun üstünde bir getiri elde etmelerine yetmemiş.
Dolara endeksli hesap açtıranlar ikinci ve üçüncü çeyrekte yüzde 0.49 ve yüzde 0.62 gibi varla yok arası reel bir getiri elde etmiş ama parasını euroya endeksleyerek hesap açanlar zarardan hiç kurtulamamış.
Dokuz ayın toplamı
Yılın ilk dokuz ayında dolar yüzde 52.25, euro ise yüzde 33.46 değer kazandı. Ancak bu oranlar hesaplanırken aralık ayı kuru olarak KKM başlangıcı sonrasının ortalamasını aldığımızı bir kez daha vurgulamak isterim. Çünkü aralık ayının tümündeki ortalama kur daha yüksek.
Dolar ve euro bu düzeyde artarken yılın ilk dokuz ayındaki TÜFE artışı yüzde 52.44.
Buna göre KKM hesabını dolara endeksli açtıranlar enfl asyonla başa baş bir getiri elde etmiş; ortada ne kazanç var, ne de ciddi bir kayıp.
KKM’yi euroya endeksleyenlerin ise yüzde 12.44 gibi yüksek sayılabilecek bir kayba uğradıkları gözleniyor.
KKM UYGULAMASINDA SÜRE 2023 SONUNA KADAR UZATILDI
Kur korumalı mevduat uygulamasında normalde bu yıl sonunda bitecek olan süreyi uzatmanın kaçınılmaz olduğuna birkaç kez değindim. İktidarda kim olursa olsun koşullar değişmeden; KKM bakiyesi azalmadan ve dövize yönelme eğilimi kırılmadan bu uygulamanın bitirilemeyeceği ortada.
Tutar olmuş 1.4 trilyon lira. Bu miktarda para için hesap sahiplerine “Alın paranızı, ne isterseniz yapın” demek mümkün mü? Bu paranın kabaca zaten yarısı dövizden gelmiş ve ele geçecek TL doğrudan yine dövize dönecek.
TL yatırarak parasını dövize endekslemiş ve dövizin getirisine alışmış olanlar da hiç kuşku yok ki “Ben zaten TL tutuyordum, yine gider TL mevduat hesabı açtırırım” demeyecek. Onlar da dövize koşacak.
Hani “liralaşma” deniliyor ya, bu uygulama tümüyle “dolarlaşma” ve pimi çekilmiş bir bomba. Şimdilik bir yıl daha kazanılmış oldu.
2023 sonu geldiğinde ne olacak peki?
O da soru mu; 2023 sonuna kadar kim öle, kim kala!