Enflasyon zararının ‘zararı’, mükellefin karı mı?
Murat BİRİNCİ
E. Vergi Müfettişi
Enflasyon muhasebesi 2023 yılı sonundan beri gündemimizin en tepesinde. Kolay kolay da inecek gibi durmuyor. Her gün yeni bir tartışma ve ihtilaf konusu ajandamıza giriyor.
Danıştay’ın tozlu arşivinden indirdiğimiz kararlar, geçmiş yıl zararlarının enflasyon düzeltmesi karşısındaki durumu konusunda henüz tartışılmayan bazı konuların olduğunu bize hatırlattı. Gelin hep birlikte tartışmayı açalım…
Kısaca enflasyon düzeltmesi
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler yüksek enflasyon nedeniyle gerçek değerinden hayli uzaklaşan varlık ve yükümlülüklerini ÜFE değişim oranına göre endeksleyerek bugüne taşırlar. Ancak bu işlem sırasında bilançoda yer alan tüm kalemler endekslemeye tabi tutulmaz. Bazıları hakkında tereddütler yaşansa da, mevzuat ile belirlenmiş parasal olmayan varlık ve yükümlülüklerin kayıtlı değerleri endekslenir. Çift taraflı kayıt sistemi gereği, varlıklarda meydana gelen artış gelir (kar) olarak dikkate alınırken yükümlülüklerde meydana gelen artış gider (zarar) hanesine yazılır. Böylece, karın yüksek olması durumunda vergi ödenir; zararın yüksek olması durumunda ise, varsa ödenecek vergi azalır veya sıfırlanır.
“Vergili enflasyon düzeltmesi” bu şekilde uygulanırken, enflasyon düzeltmesinin uygulanacağı ilk yıl olan 2023’te (tıpkı 2003 yılında olduğu gibi) yapılan endeksleme sonucunda doğan kar veya zarar vergi matrahı ile ilişkilendirilmeksizin geçmiş yıl karı veya zararı hesaplarına kaydedilir. Başka bir deyişle, enflasyon düzeltmesi karı vergilendirilmezken, enflasyon düzeltmesi zararı da cari ve sonraki dönem kazançlarından indirilmez. Bu nedenle 2023 yılında gerçekleştirilen enflasyon düzeltmesi “vergisiz enflasyon düzeltmesi” olarak adlandırılır.
Vergisiz enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan geçmiş yıl zararının düzeltilmesinden kaynaklanan ilave zarar matrahtan indirilebilir mi?
2023 hesap dönemi sonunda yapılan enflasyon düzeltmesi neticesinde oluşan zararlar özkaynaklar grubunda aktif karakterli bir hesap olan “580- Geçmiş Yıllar Zararları” hesabında muhasebeleştirildi. Tabii ki enflasyon düzeltmesi uygulaması 2023 yılında kalmayacak. 2024 yılında ve belki de takip eden yıllarda uygulanacak olan vergili enflasyon düzeltmesi kapsamında aktif karakterli ve parasal olmayan kıymet niteliğindeki geçmiş yıl zararları yeniden enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak. Düzeltme sonucunda oluşan fark gelir etkisi yaratacağından ödenmesi gereken vergiyi de artıracak.
Gelelim bu yazıyı kaleme almamızın asıl nedenine…
2023 sonu enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan geçmiş yıllar zararının düzeltilmesinden kaynaklanan farkın, geçmiş yıllar zararı olarak ayrıca matrahtan indirimine olanak sağlanabilir mi?
Bir örnekle sorumuzu belirginleştirmek gerekirse;
2023 yılında enflasyon düzeltmesi neticesinde 100 lira geçmiş yıl zararı yazdık. 2024 yılında bu hesabı yeniden endeksledik ve geçmiş yıl zararı tutarımız 150 liraya ulaştı. 50 liralık artışı gelir yazdık. Mevzuat, vergisiz enflasyon düzeltmesi kaynaklı 100 liralık geçmiş yıl zararının matrahtan indirimine izin vermiyor. Peki, 100 liranın yeniden endekslenmesinden kaynaklanan 50 liralık zarar, geçmiş yıllar zararı olarak ayrıca matrahtan indirilebilir mi?
Bu soru 2003-2004 yıllarında yapılan enflasyon düzeltmesi sonrasında gündeme gelmiş ve ihtirazi kayıtla verilen beyannamelere karşı açılan davalarla yargıya taşınmış.
Danıştay Dördüncü Dairesinin E. 2006/4523, K. 2008/6227 sayılı kararında;
“İncelenen dosyada, davacının, ihtirazi kayıt ve dava dilekçelerindeki nihai talebi ve bu dava ile elde etmek istediği hukuki sonuç, geçmiş yıllar zararının düzeltilmesi sonucu fazladan tahakkuk ettirilen verginin kaldırılmasıdır. Yukarıda yapılan açıklamalar ve enflasyon düzeltmesiyle ulaşılmak istenilen amaç ve sonuç da dikkate alındığında, davacının ileri sürdüğü hukuki sebeplerle bağlı kalmadan, geçmiş yıllar zararının düzeltilmesinden kaynaklanan farkın, geçmiş yıllar zararı olarak ayrıca matrahtan indirimine olanak sağlanması halinde, ihtilafı doğuran tutarda vergilemeye tabi bir matrah oluşup oluşmadığının, yargısal denetimde re'sen belirlenmesi gerekmektedir.
Davacının ilgili dönem beyannamesi incelendiğinde, 31.12.2003 tarihli enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan geçmiş yıllar zararının ilgili dönemde taşıma katsayısı uygulanarak düzeltilmesinden kaynaklanan kısmının matrahtan indirimi mümkün iken, bu tutarın geçmiş yıllar zararı olarak indirilmediği, bu sebeple de dava konusu matrah farkı tutarında fazladan vergilendirildiği görülmektedir.
Bu durumda, ihtirazi kayıt dikkate alınmayarak yapılan tahakkuk işlemi hukuka aykırıdır.”
Değerlendirmelerine rastlıyoruz.
2004 yılı için Danıştay Dördüncü Dairesi, sorumuza “EVET” cevabını vermiş; vergisiz enflasyon düzeltmesinden kaynaklı geçmiş yıllar zararının düzeltilmesinden kaynaklanan farkın, geçmiş yıllar zararı olarak ayrıca matrahtan indirilebileceğine hükmetmiş.
Ancak, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu E. 2009/430, K. 2012/187 sayılı kararıyla, Danıştay 3, 4 ve 7’nci Daire Başkanları ile diğer birkaç üyenin farklı gerekçeli karşı oylarına rağmen, kararı bozmuş. Başka bir deyişle yargı mensupları arasında bu konu hakkında bir konsensüs sağlanamamış.
Aradan geçen 20 yılın ardından bu soruyu yargıya tekrar sormak gerekir mi?
20 yılda Türkiye’de çok şey değişti…
Ancak mevzuat, aynı mevzuat; Danıştay, aynı Danıştay; zarar, aynı zarar…