Enflasyon tek başına Merkez’le ve TÜİK’le düşmez
Determinizm, aynı şartlar altında, aynı olayların aynı sonucu vermesini tanımlar. Geçen ay bu vakitler Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu öncesi “Merkez pas geçerse neler olacak?” diye yazmıştım. Eğer Merkez’i kur-faiz-enflasyon üçgeninde yalnız bırakırsak, yine faiz artışını konuşuruz demiştik.
Öyle de doldu. Bugün Merkez’in enflasyon artışına proaktif tedbir olarak 100 puan artırıp artırmayacağı ihtimalini tartışıyoruz. Neden? Çünkü Merkez, enflasyonla mücadelede tek başına kaldı. Sizce enflasyon tek başına Merkez ve TÜİK’in gayretleriyle frenlenebilir mi? Tabii ki hayır…
TCMB diyor ki; “Enflasyon artışına karşı proaktif olunabilir, faiz artışı ihtimalini dışlamıyoruz…” Aslında bu, “yalnız bıraktınız, el verin” feryadıdır aynı zamanda… Sıkı para politikasına bağlılık taahhüdü tamam, fiyat istikrar vurgusu da yerinde… Ama yetmiyor ki…
Zira enflasyon; TÜİK’in sepet tazeleme, itibar güncelleme gayretine rağmen tırmanıp duruyor. Merkez’in finansal duruşu tamam da Hazine’nin mali duruşu, hükümetin reformist duruşu nerede? Tersine dolarizasyon? 232 milyar $’a park eden döviz tevdiat hesapları? Ya birikmesi gereken rezervler?
Acı ilaç diyorduk ya… Faizden daha acı ilâç mı olur? Peki, sadece faiz ilacıyla olur mu? Asla olmaz. TÜİK’in de Merkez’in da gayreti bir yere kadar. Bize reform lazım hanımlar beyler…
MERKEZ’İN ELİNDEKİ TEK ARAÇ FAİZ TOKMAĞI İSE?
Enflasyonla mücadele şayet TÜİK’in marifetleri ve Merkez’in gayretine kalmışsa, Guvernör Naci Ağbal’ın elindeki tek araç, faiz tokmağı kalmıştır. Çaresiz er ya da geç onu kullanmak zorunda kalacak olmasına şaşırmamalı. Neticede lirada kaçışa dur diyecek ve bu da enfl asyonun 2 puan üzeri reel faiz demektir.
Sorum şudur; eylemsizliğe hangi veri seti, sonsuza dek dayanabilir?