Enflasyon riskine karşı uluslararası ticaret
Geçen hafta köşemde IMF’nin Nisan ayı Dünya Ekonomik Görünüm raporunda yukarı yönlü revizyon beklentimden bahsetmiştim. Rapor geçtiğimiz hafta IMF-Dünya Bankası(WB) Bahar Toplantıları esnasında yayınlandı ve kurum küresel ekonomi için Ocak ayı raporunda %3,5 olarak tahmin ettiği 2020 yılı daralma oranını %3,3’e revize etti. 2021 büyüme beklentisini %5,5’ten %6’a çıkardı ve 2022 yılı için %4,4 oranında büyüme tahmininde bulundu. IMF, Türkiye için ocak ayında %6 olarak verdiği 2021 yılı büyüme tahminini değiştirmedi. Başkan Georgieva bu artışların 3 temel sebebi olduğunu belirtiyor: Aşılanmadaki gelişmeler, ABD başta olmak üzere birkaç büyük ekonomide açıklanan ek mali destek, pandemi devam ederken ekonomik aktiviteyi canlı tutmak için nasıl davranmamız gerektiğini pandeminin başına kıyasla öğrenmiş olmamız.
IMF-WB Bahar Toplantıları’nda benim en merakla beklediğim panel DTÖ Genel Sekreteri Ngozi Okonjo-Iweala, IMF Başkanı Kristalina Georgieva, FED Başkanı Jerome Powell, Eurogroup Başkanı ve İrlanda Finans Bakanı Paschal Donohoe’un konuşacakları paneldi. Panelde enflasyon riski ile ilgili görüşleri sorulduğunda Powell, 25 yıldır düşük enflasyon atmosferinin sürdüğünü, dinamiklerin aynı olduğunu, şu anda ekonomilerin açılmasından kaynaklı etkinin geçici olacağını ve 25 yıllık enflasyon psikolojisini değiştirmeyeceğini, Fed’in yüksek enflasyonla mücadele edecek araçlara sahip olduğunu ve gerekli görülürse enflasyona müdahale edilebileceğini ifade etti. Powell’in açıklamaları bana kalırsa küresel belirsizliği destekleyici nitelikte devam ediyor. Diğer yandan IMF’nin dünya ekonomik görünümünün vurguladığı ekonomik dengesizliklerin mali sonuçlarını irdeleyen IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu’nun Nisan ayı güncellemesinde, özellikle ABD’de faiz oranlarındaki kalıcı bir artışın gelişmekte olan ekonomileri olumsuz etkileyebileceği vurgulanıyor. Nitekim Uluslararası Finans Enstitüsü verilerine göre gelişmekte olan ülkelere yabancı portföy girişi 2021 Mart ayında, 2020 Nisan ayından bu yana en düşük seviyede gerçekleşti.
Georgieva enflasyonu geri çekmede uluslararası ticaretin önemini hatırlattı. Georgieva’nın hatırlattığı şey temel olarak Uluslararası Ticaret Teorisinde Ricardo modelindeki karşılaştırmalı üstünlüklere dayalı üretim ve ticaret yapma anlayışı. Uluslararası ticaret, mal ve hizmetlerin düşük maliyetle üretilmesini ve düşük maliyetle üretilen mal ve hizmetler de dünyayı dolaşırken fiyatların düşük kalmasını sağlar.
IMF Başkanı, enflasyon riski ile etkin mücadele için ticaretin önemini ifade ederek DTÖ’nün kural tabanlı uluslararası ticaretin gözetilmesinde on yıllardır süren başarılı performansının devam etmesi için gerekli olan reformların gerçekleştirilmesi konusunda “Hepimiz Ngozi’yi çalışmalarında desteklemeliyiz” çağrısında bulundu. Küresel ekonominin daha sağlam bir zemine geçmeye meyyal olduğu aşikar; ancak aşılamada, dolayısıyla ekonomik toparlanmada, dolayısıyla da ticaretin toparlanmasında ülkeler ve bölgeler arasından ciddi eşitsizlikler var. Şu ana kadar uygulanan aşıların %86’sının yüksek ve orta-yüksek gelirli ülkelere, yalnızca %0,1’inin düşük gelirli ülkelere gitmiş olması küresel sürü bağışıklığına ulaşmanın çok uzun zaman alacağını gösteriyor. Küresel mal ve hizmet üretiminin ve teslimatının hızlandırılması için eşitsizliklerin giderilmesi noktasında uluslararası işbirliği oldukça önemli.