Enflasyon nereye?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Enflasyon koptu gidiyor! Çığ gibi, önüne ne gelirse yok ederek... Ne zaman yavaşlayacak ve nerede duracak, belli değil...

✔ Hani TÜİK yıllık TÜFE artışının yüzde 19'u geçmemesi için "gereken ne varsa" yapacaktı! Ne yani TÜİK ile TCMB anlaşamadı mı, bir anlaşma durumu var idiyse!

Üretici fiyatlarındaki artışın ağustosta özellikle dövizdeki gerileme sayesinde hız keseceği ve yıllık oranın yönünü aşağı çevireceği sanıldı, olmadı.

Tüketici fiyatlarındaki artışın otomobildeki ÖTV düzenlemesi sayesinde düşük kalacağı, hatta yüzde 19’luk yıllık oranı aşmamak adına “her şeyin” yapılacağı düşünüldü, o da olmadı. Üretici fiyatları ağustos ayında yüzde 2.77 daha arttı, sekiz aylık artış yüzde 28.51'i buldu. Yıllık artış da yüzde 45.52'ye ulaştı. Yıllık yüzde 45.52'lik artış, Yİ-ÜFE'de şimdiye kadar gerçekleşen en yüksek ikinci yıllık artışa işaret ediyor. Rekor, yüzde 46.15 ile 2018’in eylülünde; meşhur rahip krizi ve kurun tırmandığı dönemde yaşanmıştı.

TÜFE’de yıllık oranın ne yapılıp edilip yüzde 19'u aşmamasının sağlanacağı görüşü çok ağır basıyordu ama aylık yüzde 1.12'lik artışla yüzde 19.25'e ulaşıldı. TÜFE’de sekiz aylık artış da 11.65 oldu.

Üretici tüketiciye yüzde 30 fark attı

Üretici fiyatları endeksi ile tüketici fiyatları endeksi arasındaki fark iki türlü hesaplanabilir. Yaygın hesaplamada, iki endekste son bir yılda kaydedilen artışların farkı alınıyor. Buna göre Yİ-ÜFE'de yıllık artış yüzde 45.52, TÜFE’deki artış yüzde 19.25 ve iki oran arasında 26.27 puanlık (yüzde değil) fark var.

Çok daha geniş bir zaman dilimindeki seyri ortaya koyan diğer hesaplama yöntemine göre ise iki endeks arasındaki fark yüzde 29.57 düzeyinde. Bu oranı, ağustos aylarındaki endekslerin yüzde farkını alarak hesaplıyoruz. Yani Yİ-ÜFE'de ağustosta 730.28 olan endeksle, TÜFE’de 563.60 olan endeksin farkını alıyoruz.

Bu fark 2003’ten bu yana yalnızca son dört yılda yüzde 10’u aştı. Önceki üç yıl yalnızca ikişer ay çift haneli fark (sarı ile işaretli kutular) görmüştük, bu yıl ise makas sürekli açılıyor, her ay yeni bir rekor kırılıyor.

Nereye kadar gidecek bu fark? Nerede duracak, nerede kapanmaya başlayacak? Ve kapanma Yİ-ÜFE'den daha hızlı TÜFE artışı yaşanarak mı gerçekleşecek yoksa? Öyle olmayacaktır ama ya olursa? Ya Yİ-ÜFE bu tempoda artmaya devam eder, bir süre sonra Yİ-ÜFE'den daha yüksek TÜFE artışları görülmeye başlanırsa?

Bu en uç olasılıktır. Beklenen, bir süre sonra Yİ-ÜFE'deki yıllık oranının gerilemeye başlaması ve iki endeks arasındaki makasın bu şekilde kapanmasıdır. Ama bunun ne zaman olacağını söylemek pek mümkün görünmemektedir.

Biz bu dönüşün ağustos ayıyla birlikte başlayabileceğini varsaydık ama Yİ-ÜFE bizi yanılttı. Sepet kur ağustos ayında yüzde 1.87 gerilediği halde üretici fiyatlarındaki artış devam etti.

Enerjideki bu artış sürdükçe...

Yİ-ÜFE hız kesmeden artmaya devam ediyor. Artmaya da devam edecek gibi görünüyor. Eylül ayı başından geçerli olmak üzere sanayide kullanılan doğalgaza gelen yüzde 15 oranındaki zam bu artışın kolay kolay durmayacağının habercisi zaten.

Hem Yİ-ÜFE'nin detayında enerji zamları çok dikkat çekici boyutta. Enerji grubunda aylık artış yüzde 9.77, yıllık artış ise yüzde 59.39 düzeyinde.

Sanayici kullandığı enerjiyi böylesine yüksek zamla alıyorken, bu zammı üretip sattığı ürünün fiyatına yansıtmadan çarkı döndürebilir mi?

KUR ARTIŞIYLA ÜRETİCİ FİYATLARI NİYE AYRIŞIYOR

Hemen hemen her ay yenilediğimiz bir grafiğimiz var. 2019’un aralık ayını 100 kabul ederek Yİ-ÜFE, TÜFE ve sepet kuru bir endeks biçimine getirdiğimiz grafik.

Geçen yılın kasımından bu yılın martına kadar olanları iyi hatırlıyoruz. Merkez Bankası geçen yıl kasımda faizi yükseltince kur gerilemiş ancak önceki ayların kur tortusu yüzünden üretici fiyatlar artmaya devam etmişti.

Bu yıl temmuz ve ağustos ayları... Geçen yıl kasımda yaşanan hızda değilse de kurda yine bir gerileme var. Döviz arzındaki artışa bağlı bir gerileme. Ne var ki fiyatlarda aynı eğilimi görmüyoruz ve artış sürüyor.

Nedeni belli. Kur düşüyor ama normalde buna göre yön çizmesi beklenen enerji fiyatları artırılıyor.

Fiyatlar üstündeki baskısı hafifl emedikten sonra ne anladık biz kurun geriliyor olmasından!

TÜİK’İN HAKKI TÜİK’E...

Bu köşede zaman zaman TÜİK’i de, başka kurumları da en sert şekilde eleştirmişizdir. Bu bizim temel görevimiz ve sorumluluğumuz.

Ama bir sorumluluğumuz daha var. Eleştirdiğimiz kurumlar doğru yaptıklarında bunu da köşemize taşımak.

Aslında zaten olması gereken bir kurumun doğru iş yapması da, öyle bir duruma geldik ki doğruyu yapmak övgüyü gerektiriyor. Bu da ayrı bir vahim durum ya, neyse...

Ağustos ayı için TÜFE’de çok spekülasyon yapıldı. Yıllık oran yüzde 19’u aşarsa, “Politika faizini enflasyonun altında tutmayacağım” sözüyle kendini bağlamış olan Merkez Bankası büyük sıkıntıya girecekti ve bu sıkıntılı durumun yaşanmaması adına TÜİK’in “gerekeni yapacağı” görüşü hakimdi. Neydi bu “gereken”, çok açık, TÜİK yıllık oranı ne yapıp edip yüzde 19’un altında tutacaktı.

Ne oldu peki! Buyurun işte yıllık oran yüzde 19.25.

Hani TÜİK Merkez Bankası ile dirsek temasına geçip oranı yüzde 19’un altında tutmak için oranlarla oynayacaktı! Bu köşede 31 Ağustos’ta Yİ-ÜFE'de yıllık oranın yönünü aşağı çevirebileceğini yazmıştık. Ama vurgulamak gerek, bizimki bir tahmindi, oranla oynanacağı gibi bir iddia içermiyordu, biz tahminimizde yanılmış olduk. Dolayısıyla TÜFE ile ilgili iddialar ve bizim Yİ-ÜFE'de yanılmış olmamız çok çok farklı durumlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gerçek enflasyon kaç? 12 Eylül 2024