Enflasyon düzeltmesinde suni tartışma!

Abdullah TOLU
Abdullah TOLU Vergi Kurdu

Enflasyon düzeltmesinin yapılacağı tarih yaklaştıkça maalesef suni konular tartışılmaya, enflasyon düzeltmesinin acı gerçeklerinden uzaklaşılmaya başlandı! Sanırım, bu gündem, böyle sürüp gidecek. Ne zamana kadar mı? Hemen söyleyelim, enflasyon düzeltmesinin acı gerçeği ile tanışılacak 2024 hesap dönemi ilk geçici vergi dönemi beyannamesinin verileceği ve ödemesinin yapılacağı tarihe kadar!

Enflasyon düzeltmesinde suni gündem ne?

Enflasyon düzeltmesinde yaratılan suni gündem, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 2021 hesap dönemi enflasyon düzeltmesi ile ilgili verdiği iptal kararı.

AYM, 2021 hesap dönemi için enflasyon düzeltmesi yapılmamasını öngören Vergi Usul Kanunu’nun geçici 33. Maddesinde yer alan “2021” ibaresini Anayasa’ya aykırı bularak, iptal etti (AYM’nin 30.11.2023 tarihli ve E.2023/105, K.2023/208 sayılı Kararı, 16.01.2024 tarihli ve 32431 sayılı Resmi Gazete).

Karar üzerine tüm mükelleflerin 2021 hesap dönemi için enflasyon düzeltmesi yapabileceği, bunun 2022 ve 2023 için de sonuç doğuracağı vs. şeklinde spekülatif çok sayıda yorum yapıldı. Aslında iddia edildiği gibi bir durum söz konusu değil!

Enflasyon düzeltmesinde geçmiş süreç!

Enflasyon düzeltmesi, en son 2004 hesap dönemi bilançolarına uygulandı. Aranılan şartların gerçekleşmemesi nedeniyle 2021 hesap dönemi sonuna kadar enflasyon düzeltmesi yapılmadı!

Ancak, 2021 hesap dönemi sonu itibariyle enflasyon düzeltmesi için aranılan şartlar gerçekleşti ancak, Vergi Usul Kanununa 7352 sayılı Kanunla eklenen geçici 33. madde ile, geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2022 ve 2023 yılında biten hesap dönemleri itibarıyla) ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde mükerrer 298 inci madde kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacağı, 31/12/2023 tarihli mali tabloların, enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacağı hükme bağlandı.

Dolayısıyla, enflasyon düzeltmesi, geçici 33. Madde ile 2023 hesap dönemi sonuna ertelendi, bu nedenle de, 2021 ve 2022 hesap dönemleri bilançoları enflasyon düzeltmesine tabi tutulmadı. 2023 hesap dönemi bilançoları, tam 20 yıl sonra yine yeniden enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak.

AYM tam olarak neyi iptal etti?

Enflasyon düzeltmesi yapılamaması nedeniyle daha yüksek tutarda vergi ödendiği ileri sürülerek ihtirazi kayıtla verilen 2021 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesine istinaden düzenlenen tahakkuk fişi ile tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin terkini ve tahsil edilen verginin iadesi talebiyle açılan davada, vergi mahkemesi davacının “enflasyon düzeltmesini erteleyen hükmün anayasaya aykırı olduğu” iddiasını ciddi bularak, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

Davayı inceleyen Anayasa Mahkemesi; “enflasyon düzeltme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin her bir geçici vergi ve hesap dönemi sonu itibarıyla yapılan hesaplamada ortaya çıktığını, söz konusu hesaplama için Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ilgili dönem içindeki son aya ait Yİ-ÜFE değerinin açıklanması gerektiğini, belirtilen değerlerin TÜİK tarafından her bir ay itibarıyla izleyen ayın en erken üçüncü günü açıklandığını, 2021 takvim yılının son ayı olan Aralık ayına ait Yİ-ÜFE değerinin TÜİK tarafından açıklandığı 3/1/2022 tarihi itibarıyla 31/12/2021 tarihli mali bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması zorunluluğunun ortaya çıktığını, itiraz konusu kuralın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla gelir vergisi ile kurumlar vergisi hesap dönemlerinin kapandığı ve 31/12/2021 tarihli mali bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması zorunluluğunun ortaya çıktığı göz önüne alındığında, enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlere ilişkin gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine vergi matrahına etki eden enflasyon düzeltmesine tabi unsurların da dâhil edilmesi gerektiğini, kural kapsamında vergiyi doğuran olay gerçekleştikten sonra gelir vergisi ve kurumlar vergisi matrahına etki eden enflasyon düzeltmesi uygulamasıyla ilgili yapılan değişikliğin hukuk güvenliği ilkesiyle bağdaşmayacak ölçüde hukuk kurallarının geriye yürütülmesi sonucunu doğurduğunu, bu itibarla kuralla mülkiyet hakkına getirilen sınırlamada kanunilik şartı gerçekleşmediği gibi sınırlamanın verginin kanuniliği ilkesine de aykırı olduğunu, bu nedenle, geçici 33. maddenin birinci fıkrasında yer alan “…2021…” ibaresinin Anayasa’nın 13, 35 ve 73. maddelerine  aykırı olması nedeniyle İPTALİNE” oybirliğiyle karar verdi.

İncelenmesinden de fark edileceği üzere, iptal kararının ana gerekçesini, geçici 33. Maddedeki düzenlemenin 2021 hesap dönemi kapandıktan sonra yapılması hususu oluşturuyor.

Kimse umutlanmasın, AYM iptal kararı geriye yürümüyor!

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 153. Maddesinin beşinci fıkrasına göre, AYM’nin iptal kararları maalesef geriye yürümüyor. Dolayısıyla, verilen bu iptal kararı, 2021 hesap dönemine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla beyanname veren ve bu konuda açtıkları davalar henüz sonuçlanmamış olan mükellefler için uygulanacak. İptal kararından yararlanabilecek mükellef sayısının ise en fazla 2-3 olabileceği ifade ediliyor.

2021 hesap dönemi beyannamelerini ihtirazi kayıtla vermemiş ve dava açmamış olan mükelleflerin ise, bu iptal kararının sonuçlarından yararlanmaları mümkün değil! Yani, iptal kararı, bu gerekçe ile dava açmayanlar için uygulanmayacak!

İptal kararı 2022 ve 2023 hesap dönemlerini etkileyecek mi?

Anayasa Mahkemesi, geçici 33. Maddedeki “2021” ibaresini, söz konusu düzenlemenin 2021 hesap dönemi kapandıktan sonra yapılması, bunun da hukuk kurallarının geriye yürütülmesi sonucunu doğurması ve kanunilik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiş bulunuyor. Dolayısıyla, iptal kararı ve gerekçesi, 2022 ile 2023 hesap dönemleri için geçerli olmayıp, kararın bu hesap dönemlerini etkilemesi söz konusu değil!

Fazla ödenen vergiler düzeltme - şikayet yoluyla geri alınabilecek mi?

2021 hesap dönemine ilişkin beyannamelerini ihtirazî kayıtla vermeyen ve dolayısıyla dava açmayan mükelleflerin bu kararı gerekçe göstererek Maliye’ye başvurup, düzeltme – şikayet yoluyla fazla ödedikleri vergilerin iadesini talep etmeleri mümkün. Ancak, Maliye’nin bu taleplere istinaden iade yapması söz konusu değil. Çünkü, beyan tarihi itibariyle bu hükmün Anayasaya aykırı olduğu yolunda bir karar ve dolayısıyla bir vergi hatası mevcut değil.

Ayrıca, bu taleplerin Maliye tarafından açık veya zımnen reddi halinde dava konusu yapılarak geri alınması da mümkün bulunmuyor. Çünkü, Danıştay VDDK’nın 07.06.2023 tarihli ve E.2023/2, K.2023/4 sayılı Kararı, vergilendirme işleminin dayanağı olan kanun hükmünün Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesinin, yürürlükte olduğu dönemde bu kanun hükmüne istinaden yapılmış işlemlerin düzeltme ve şikayet yolu ile vergi hatası kapsamında değerlendirilmesine imkan vermediği yönünde. Bu çerçevede açılacak davaların mahkemeler tarafından VDDK’nın söz konusu kararına göre reddedilmesi bekleniyor.

İptal kararı, bankacılık ve finans sektörü için yapılan düzenlemeyi etkiler mi?

Vergi Usul Kanununun geçici 33. Maddesine 7491 sayılı Kanunla eklenen fıkraya göre; bankalar,6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri tarafından geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı, kazancın tespitinde dikkate alınmayacak. Bu düzenleme, 28.12.2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Bu düzenlemenin etkileri 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde ortaya çıkacağından, iptal kararında olduğu gibi, geriye yürüme durumu söz konusu bulunmuyor.

Bu düzenleme ile ilgili Anayasaya aykırılık iddialarının; eşitlik, adalet ve hukukilik ilkeleri yönünden yapılması muhtemel görünüyor. Tabi, dava açılabilirse!

Enflasyon düzeltmesinde gerçek gündem: Vergi etkisi!

Evet, şu an enflasyon düzeltmesinde tek gerçek, 2023 hesap dönemi hariç 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmelerinin reel sektöre yaratacağı vergi etkisi! Reel sektör 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmesi nedeniyle ilave bir vergi yükü ile karşı karşıya kalınca enflasyon düzeltmesi gerçeği ile tanışacak.

Vergi etkisi, reel sektörün uzun süredir ısrarla talep ettiği enflasyon düzeltmesine olan bakış açısını değiştirdi. Reel sektör, 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmeleri nedeniyle henüz satılmayan stoklar ve diğer kıymetlere ilişkin düzeltme farkları üzerinden peşin vergi ödemek istemiyor.

Türkiye Bilançosuna göre, bankacılık ve finans sektörü dışındaki şirketler yani reel sektör, genel olarak borçlu ve öz kaynak yönünden zayıf, parasal olmayan aktif varlıkları güçlü durumda. Yani, 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde enflasyon düzeltmesi, borçlu ve öz sermayesi zayıf, parasal olmayan aktif varlıkları güçlü finans dışı reel sektör şirketlerinde gelir (kar) yönlü bir etki yaratacak. Yani, reel sektör ilave vergi ödeyecek.

Bundan en fazla etkilenecek sektörler ise, gayrimenkul ve satış hızı düşük malları üreten, alıp satan yani stoka çalışanlar.

Reel sektör vergi etkisine uyandı ama oldukça geç kaldı!

Reel sektör, “mali tabloların uzun yıllar süren yüksek enflasyonun etkisinden arındırılması ve vergileme üzerindeki enflasyon kaynaklı olumsuzlukların giderilmesi, fiktif karlar üzerinden vergi ödenmemesi” beklentisiyle yıllardır enflasyon muhasebesine geçişi savundu, çok istedi. Bu istekleri nihayet karşılık buldu, yasalaştı. Ancak, bu düzenlemedeki vergi etkisini bir türlü anlayamadılar, sonradan farkına vardılar ama oldukça geç kaldılar. Son itirazlar da fayda etmedi.

Reel sektörün enflasyon düzeltmesinin vergi etkisi ile ilgili itirazları her alanda ve platformda hala devam ediyor. Neler olacağını bekleyip göreceğiz…

Maliye kimseye fark ettirmeden 1 taşla 2 kuş vurdu!

Maliye, kimseye fark ettirmeden enflasyon düzeltmesiyle bir taşla 2 kuş vurmuş oldu. Nasıl mı? Maliye, bir taraftan Torba Yasa’daki düzenlemeyle 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmesinin bankacılık ve finans sektöründe yaratacağı zarar etkisinin kurumlar vergisi matrahını etkilememesini sağlayarak, bu sektörün 2024 hesap döneminde 70 Milyar TL daha az kurumlar vergisi ödemesini engelledi, diğer taraftan da, reel sektörden de enflasyon düzeltmesi nedeniyle oluşacak kar/gelir nitelikli düzeltme farklarından vergi alacak!

Herkesin atladığı bir konu var, oldukça önemli!

Enflasyon düzeltmesi, 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde geçici vergi dönemleri itibariyle yapılacak. Sadece bilançolar düzeltilecek. Peki, geçici vergi dönemlerinde bilanço çıkarılıyor mu? Hemen cevap verelim, kurumsal büyük firmalar hariç, geçici vergi dönemlerinde maalesef bilanço düzenlenmiyor. Ancak, enflasyon düzeltmesinde hem Kanun hem de Tebliğ gereği geçici vergi dönemleri itibariyle bilanço çıkarılması zorunlu. Belki de, enflasyon düzeltmesinde şirketleri ve meslek mensuplarını zorlayacak en önemli konu bu olacak gibi görünüyor.

Vergi etkisinin çözümü dışında sahadan gelen son talep; geçici vergi dönemleri itibariyle enflasyon düzeltmesi yapılmaması. Ki, bu konudaki yetki Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda! (VUK. Mad. Mük. 298/A-8/b).

Sonuç olarak;

Enflasyon düzeltmesinde ana gündem, düzeltmenin yaratacağı vergi etkisi! Bu konunun başta gayrimenkul sektörü olmak üzere yeniden ele alınıp değerlendirilmesi gerekiyor. Reel sektörün talebi de bu yönde. Reel sektör, vergi etkisini geç de olsa fark etti ancak, itirazda oldukça geç kaldı. İtirazda geç kalınması bu konunun yeniden değerlendirilmeyeceği anlamına gelmiyor. Sahadan ve sektörlerden gelen bu sese kulak vermekte fayda var! Tabi bir de, enflasyon düzeltmesi yapılabilmesi için geçici vergi dönemleri itibariyle çıkarılması zorunlu bilanço meselesi var.

Herkese kolay gelsin…

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar