Enflasyon beklenenden oldukça düşük çıktı: %1,64
İTO’nun pazartesi günü açıkladığı ve İstanbul için geçerli olan yüksek aylık haziran enflasyonundan (yüzde 3,42) sonra moraller biraz bozulmuştu. Ancak dün TÜİK’ten gelen ve Türkiye geneli için geçerli olan haziran tüketici enflasyonu beklenenden oldukça düşük çıktı: Yüzde 1,64. Böylelikle yıllık enflasyon 3,9 puan düşerek yüzde 71,6 olarak gerçekleşti.
Açıklanan enflasyon verilerinin ne ölçüde sağlıklı olduğu ne yazık ki 2022’den sonra yoğun biçimde gündemimize girdi. Bu açıdan da haziran verisinde olumlu noktalar var: TEPAV bir süredir tüm Türkiye için gıda enflasyonu verisi yayınlıyor. Salı günü haziran ayında gıda fiyatlarının yüzde 1,72 oranında yükseldiğini açıkladı. TÜİK ise gıda enflasyonun yüzde 1,78 olduğunu duyurdu. TÜRK-İŞ, Ankara için gıda enflasyonu yüzde 0,05 olarak hesapladı. Bir diğer olumlu gelişme de mevsim etkisinden arındırılmış haziran enflasyonunun yüzde 2’nin altında kalması. TÜİK bu veriyi açıklamıyor ama çok kullanılan yöntemlerle hesaplamak mümkün: Yüzde 1,96.
Tüm bu olumlu gelişmelere karşın sevimsiz olguları da görmezlikten gelmemek gerekiyor. Fiyatlarını kamunun belirlediği bazı mallara ve hizmetlere yapılacak zamlar temmuza ertelendi. Nedeni malum: Temmuz’da memur ve emeklilerin maaşları ilk altı aylık enflasyon gerçekleşmesine göre artırılacak. Servet vergisi gibi zülfüyâra dokunan vergilerden kaçınılınca, bütçe açığını azaltmak, asgari ücretlinin, memurun ve emeklinin sırtından yapılmaya çalışılıyor. Beklenenden oldukça düşük haziran enflasyonunda bunun da etkisi var.
İkinci sevimsizlik, açıklanan enflasyonu geçmiş haziran aylık enflasyonları ile karşılaştırınca belirginleşiyor. Grafikte 2003’ten bu yana haziran enflasyonlarının gelişimi gösteriliyor. Yıllık enflasyonun tek hanede seyrettiği 2003-2017 döneminin haziran aylık enflasyonlarının ortalaması eksi yüzde 0,15! Enflasyon açısından o ‘güzel’ günlere dönmek için daha bir fırın ekmek yemek gerekiyor. Kaldı ki yüzde 8 düzeyinde bir yıllık enflasyon dünyanın çoğu ülkesi için çok yüksek bir enflasyon; onlar için ‘güzel’ değil.
2024 sonu enflasyonu yüzde 40’a ne kadar yaklaşırsa o kadar iyi olacak. Ama asıl iş ondan sonrasında. Üçüncü sevimsizlik bu noktada belirginleşiyor. 2025 sonu için hedef alınan yüzde 14’e nasıl ulaşılacağı açık değil. Uygulanmakta olan ekonomi programı eksik bir program. Salt bu programla yüzde 14’e ulaşmak zor. Sadece para politikası ile olmaz bu iş. Orta Vadeli Program’da hedeflenen bütçe açığı yüksek. En azından maliye politikasının da devreye girmesi gerekiyor. Oysa bütçe açığını kontrol altına almak için düşünülen vergi düzenlemelerinin çoğunun tasarıdan çıkarıldığı anlaşılıyor.