Enflasyon afet dinlemiyor
Siyasetin muhalefet cephesinde baş döndürücü hızla yaşanan çatışmalar ve uzlaşmalarla yerinden oynayan taşlar, Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi yerine oturmaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 Mart Cuma günü anayasal yetkisiyle başlatacağı seçim sürecinde iktidar ve muhalefet partilerinde tüm dikkatler milletvekili aday listelerine yönelecek. Asrın felaketi ve afet yaralarının sarılması seçimin siyasi gündemine ağırlığını şimdiden koymuş durumda. Yalnız son günlerde depremzedelerden, vatandaşlardan, iş çevrelerinden, ekonomi gözlemcilerinden en sık duyduğumuz şikayetler, hayat pahalılığı, ekonomik göstergelere yansıyan piyasadaki dengesizliklerle ilgili. Hızlandırılmış ve sıkıştırılmış seçim takviminin ekonomiyle ilgili çözüm vaatlerini geri plana atacağından duyulan endişeler yoğunlaştı.
Afet bölgesini terk ederek Anadolu’ya yayılan, sayılarının 2,2 milyonu aştığı en yetkili kişilerce dile getirilen afetzede vatandaşlarımızın en büyük derdi hayat pahalılığı. Enflasyon canavarı, kira ve gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle başı daha dik gezmeye başladı. TÜİK’in 3 Şubat Cuma günü açıkladığı enflasyon verileri, Meral Akşener’in 48 saatte yatıştırılan çıkışının gölgesinde kaldı. Ücretle geçinenlerin ulusal gelirden aldığı paydaki gerilemenin tarihi seviyelerde olduğunu gösteren veriler de çok taze.
Türkiye ekonomisinin afet çöküntüsünden ve enflasyon etkisinden kurtulabilmesi, yaralı ekonominin ayağa kaldırılması ancak tüm kesimlerin destek vereceği ölçüde kapsamlı en az orta vadeli bir programla mümkün olacak. İş dünyası önderinden duyduğumuz, “Asrın afetinin etkilerinin daha fazla hissedilmesine yol açan enflasyonu da afet gibi görmemiz lazım ” sözünü siyasi partilerin seçim vaatlerinde de aramamız lazım.