Enerji teşvikleri: Nihai ürüne mi malzemeye mi?

Mehmet KARA
Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ

Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak için kendi kaynaklarını keşfedip kullanması kadar enerji üretim, iletim, dağıtım ve tüketim teknoloji ve ekipmanlarını geliştirip üretmesi de o kadar önemli. Çünkü eğer her ülke kaynağı ne olursa ille de enerji tüketmek zorunda ise buna ilişkin teknoloji ve ekipmana sahip olmak demek, her şart altında kazanmak demek... Konuyu dağıtmamak için tüm enerji türleri yerine güneş ve rüzgar enerjisi teknoloji ve ekipmanlarına bakalım. Rüzgar türbinini oluşturan parçaların çoğunu ülke içinden tedarik etme yolunda epey mesafe alınmış durumda. Hatta bu parçalardan birçoğu ihraç da ediliyor. Kritik kısım olan generatör ise halen dışarıdan geliyor ama Elektrik Üretim AŞ ile Aselsan’ın bu alanda niyet ve çalışmaları var.

Güneş enerjisine gelince. Bugün güneş paneli üreten tesis/şirket sayısı 70’i bulmuş durumda. Ülkedeki yıllık ortalama panel kullanımının 10 katından fazlaya karşılık gelen bu kapasite ilk bakışta iyiye işaret sayılabilir. Ama önemli olan panellerdeki yerli katkı oranı. Bu konuda yüzde 50’yi aşabilmiş oyuncu sayısı sınırlı. O yüzden gidilecek çok yol var. Bu arada güneş ve rüzgar enerjisinden daha fazla yararlanmanın kaldıracı olarak gösterilen saklama teknolojileri giderek popülerleşiyor. Elektrik depolama tesislerinin ihtiyacı olan bataryaları üretmek üzere harekete geçen şirketler bulunması sevindirici. Ancak bataryalardaki yerli katkı oranını yükseltmeden çok da sevinmemek lazım. İyi de ne yapmalı peki? Tabii ki katkı oranını yükseltmek için en kritik girdiyi, pil hücresini yurt içinde üretebilmek lazım.

Üzülmeyin, o konuda da adım atan şirketler var. Peki pil hücresini üretmek için kullanılan malzemeler ülke içinde üretilebiliyor mu? Maalesef burada üzücü noktadayız. Pil hücrelerinde kullanılan kritik malzemelerden, örneğin alüminyum ve bakır plakalar maalesef ülke içinde üretilemiyor. O yüzden de hücre üreticileri yurtdışından bu amaçla özel malzeme ithalatına bağımlı.

Bütün sektörler için geçerli belki ama konumuz enerji olduğunu göre pil hücresi üretmek isteyenlerin, ihtiyaç duyulan ana girdileri ülke içinden tedarik edebilmesini sağlayacak önlemler alınmalı. Yoksa, dünyanın en büyük pil hücresi üreticilerinden biri haline gelseniz bile bunları üretirken kullandığınız malzemelerin ağırlıklı bölümünü ithal ediyorsanız, bu işin katma değerini, daha anlaşılır bir ifadeyle, bu işin kaymağını başkaları yiyor demektir.

O halde ne yapmalı?

Türkiye’de ana malzemelerde güçlü tedarikçiler ortaya çıkmasını sağlayacak teşvik ve destekler verilmeli. Pil hücresi ve panel üretim yatırımlarını destekleyin elbette ama onların üretimini hem düşük maliyetle hem de yerli imkanlarla gerçekleştirebilmelerini sağlayacak bir iş ortamı yaratın ki, verilen destekler yerini bulsun, amaca hizmet etsin. Üstelik adı üstünde ana (temel) malzeme bu, başka alanlarda da kullanılacağı kesin. Bir taşla birçok kuş.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar