Enerji riski
Naci İRİS
Elektrik Yüksek Müh. & İşletme Bilim Uzmanı
İnsanoğlu gerçekten çabuk unutan bir varlık. 2023 yılı için yaşanabilecek önemli risklerden birisi olarak Enerji görülürken 2024 için ilk on içerisinde toplumun enerji diye bir kaygısı kalmadı. “Riskonnect Risk Yönetimi” markasının Türkiye partneri olan “GRC Management”, Prof. Dr. Davut Pehlivanlı’ya Türkiye Risk Raporu hazırlattırıyor. Bu ay içerisinde bu raporların beşincisi yayınlandı ve 2024 riskleri ile önceki yıllara göre risk algılarının değişimini inceliyor.
Olasılık açısından son üç yıldır ilk iki sırayı piyasalar ve döviz riski işgal ederken bu yıl ilk iki sırayı personel problemleri ve bölgesel çatışmalar riskleri doldurdu. Artık döviz önemli bir risk olmaktan çıktı, gündemden düştü. Sahte haberler riski sıyrılarak ilk 5 te yerini aldı. Ama en önemlisi Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle enerji riski başta Avrupa olmak üzere tüm dünyayı etkileyen bir risk iken savaş bitmese de gündemden hızla düştü.
Evet, gerçekten bu normalden fazla önemsenen bir risk miydi, yoksa aslında bu risk halen üst seviyede devam ettiği halde algılarla gündemden düşürüldü mü? Hani sahte haberler riskinin daha ön plana çıktığı bu dönemde algılar bizi bu düşünceden, bu endişeden uzaklaştırdı mı?
Katılımcılara enerji krizlerinin gelecek 5 yıl içinde devamı sorgulandığında, katılımcıların %70’i Yüksek ve Çok Yüksek ihtimalle enerji kaynaklı problemlerin devam edeceği kanaatinde olduklarını ifade etmekte de fayda var.
Nasıl ki büyük savaşlar büyük icatların kapısını aralamış. Benzer şekilde bu savaş da enerji riskini kısa sürede tüm varlığıyla hissettirdi. Ardından hızla çözüm arayışları… Birçok gelişmiş ülke gerek kendi ülkelerinde gerek başka ülkelerle şirketler birliği (konsorsiyum) kurarak alternatif enerji üretme arayışlarına girdi. Alternatif enerji çoğu zaman rüzgâr ve güneş oldu. Ama bu arayışlar yerini büyük projelere bıraktı. Gelişmiş ülkeler henüz tam anlamıyla enerji sorununu çözmedilerse bile projeler yürüyor. Geleceğe enerji penceresinden güvenle bakıyorlar ve içleri rahat.
Ülkemiz enerji krizi ile Avrupa kadar karşı karşıya kalmasa da çıkarttığı dersler sonucu gerek enerji yatırımlarına yönelme anlamında, gerekse hükümetin enerji yatırımlarını planlaması anlamında önemli adımlar attı ve atmaya devam ediyor. Enerji riskinden sıyrılma hususunda Avrupa ile benzer rahatlıktayız.
Bunca haraketliliğin ardında enerji krizi, elektrikli araç sektöründe dönüşümü hızlandırdı ve elektrikli araç piyasası beklenilenin çok üzerinde yükselişini sürdürüyor. Elektrikli araç sayısının artışıyla ne tür problemlerle yüzleşeceğimiz ise çok sorgulanmıyor.
Risklere değinmişken etki açısından ulusal olarak personel problemleri ile birlikte su krizleri ve doğal afet risklerini görmezden gelmeyelim.