Enerji dönüşümü enerji güvenliğinin rakibi değil!

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Jeopolitik faktörler, enerji dönüşümü kararlarını etkileyerek enerji güvenliğine daha fazla odaklanılmasına yol açıyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol ise, başarılı bir enerji dönüşümünün ve enerji güvenliğinin birbirini tamamlayan unsurlar olduğunu söylüyor. Birol’a göre, temiz enerji teknolojilerinin enerji güvenliği zorluklarına uygun hale getirilmesi geleceğin Ar-Ge çalışmalarının temelini oluşturacak.

Dünya genelinde son yıllarda enerji dönüşümünde önemli ilerlemeler kaydedildi. 2024 yılında temiz enerji teknolojilerine yaklaşık 2 trilyon dolar yatırım yapıldı. Buna rağmen, 2025 yılı bir dönüm noktası gibi görünüyor. Birçok analist, enerji geçişinin hız kesmeyeceğini söylüyor. Ancak aynı zamanda, jeo-ekonomik faktörler giderek daha fazla, yeşil enerji dönüşümünün seyrini değiştirme tehdidi oluşturuyor. ABD gibi ülkeler, yatırımların ekonomik değerini ve ulusal güvenlik faydalarını sorgularken; jeopolitik rekabet enerji manzarasında giderek daha etkili bir role sahip oluyor.

2025 Dünya Ekonomik Forumu Yıllık Toplantısı’nda, uzmanlar bu engelleri ve enerji güvenliğini göz önünde bulunduran başarılı bir enerji geçişinin nasıl gerçekleştirilebileceğini tartıştılar.

Toplantının önemli oturumlarından biri kuşkusuz “Enerji Geçişi İçin El Birliği” başlıklı oturumdu. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol ve Peru Cumhurbaşkanı Dina Ercilia Boluarte ile birlikte “En önemli olan nedir? Enerji güvenliği mi, yoksa enerji dönüşümü mü? Hangisini önceliklendirmeliyiz?” sorusunu gündeme getirdiler. Dr. Fatih Birol’un cevabı ise son derece net oldu: “Bu rahatsız edici bir soru, çünkü ikisini de yapabiliriz. İyi tasarlanmış enerji dönüşümü politikalarıyla, en iyi enerji güvenliğini elde edebiliriz... Fiyatları düşürebiliriz, insanlara refah getirebiliriz ve iş yaratabiliriz. Bu iki önemli hedefi birbiriyle çatışan bir şekilde sunmak bence yanıltıcı. Her ikisini de yapabiliriz, dünya daha önce bunu başardı ve bu çok kritik.”

Çeşitlendirme, güvenli ve sürdürülebilir enerji için anahtar

Hafta başında, Dr. Birol, Portekiz ve Güney Afrika enerji bakanları ile enerji ve malzeme şirketlerinden CEO’ların katıldığı “Enerji ve Malzemelerin Jeoekonomisi” oturumunda da aynı konuya değindi: “Birçok belirsizlik var. Ama kendimizi kaybetmemeliyiz. Perspektifimizi kaybetmemeliyiz. İklim değişikliği gerçek. Oluyor. Politikalarımızı değiştirmezsek daha da kötüleşecek. Bu bir kesinlik. Enerji güvenliği zorlukları da bir diğer kesinlik. Bu noktada sihirli kelime ‘çeşitlendirme’.”

IEA’ya göre, temiz enerji dönüşümü ve enerji güvenliği birbirine bağlı. Enerji sektöründe çeşitlendirme, verimlilik ve esneklik ise, “hem enerji güvenliği hem de enerji dönüşümünü hızlandırmak için temel şartlar. Bu, bir ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan enerji kaynaklarının çeşitliliğini artırmak anlamına geliyor. Birol’un yorumları şöyle: “Aşırı bağımlılıklar, hızla savunmasızlıklara dönüşebilir. Bundan iki yıl önce Avrupa’nın yalnızca bir kaynağa olan aşırı bağımlılığının sonuçlarını gördük. Rusya’dan yapılan petrol ve gaz ithalatına aşırı bağımlılık, Avrupa Birliği›nin kendi tabiriyle, ‘sert bir ders’ almasına yol açtı. Bugün AB, enerji ithalatlarının kaynaklarını çeşitlendirmeyi sağlarken, ithal fosil yakıtları yerli üretilen yenilenebilir enerji ile değiştirmeyi amaçlayan uzun vadeli bir hedefe doğru ilerliyor. AB kapsamında yapılan bir çalışma, temiz enerji teknolojilerinin enerji güvenliği zorluklarına uygun hale getirilmesinin ‘gelecekteki araştırma ve yeniliğin önemli bir hedefi’ olduğunu belirtiyor.”

Eşitlik, güvenlik ve sürdürülebilirlik

Dünya Ekonomik Forumu’nun yakın tarihli “Etkili Enerji Dönüşümünü Teşvik Etmek” raporu, çoğu ülkenin enerji geçişinde ilerleme kaydetmesine rağmen, enerji güvenliğinin jeopolitik gerilimler tarafından hala test edildiğini vurguluyor. Raporda; enerji güvenliği, eşitlik ve sürdürülebilirlik arasındaki dengeyi yeniden sağlamak için bir dizi eylem öneriliyor ve küresel çapta karar alıcıların, bu üç faktörü göz önünde bulundurarak geçişi hızlandırmak için “kararlı ve işbirlikçi” bir şekilde hareket etmeleri gerektiğine dikkat çekiliyor. Bir ülkenin enerji sistem performansını değerlendirmek için üç zorunlu ilkeyi dikkate alması e-gerektiğini söyleyen Dr. Fatih Birol, bunları; “eşitlik, güvenlik ve sürdürülebilirlik” olarak sıralıyor. Enerji dönüşümünü sadece emisyonları azaltmak değil, aynı zamanda insanlara refah sağlamak ve enerjiyi daha güvenli hale getirmek olarak tanımlayan Birol şöyle diyor: “Bence başarılı bir temiz enerji dönüşümü, enerji sistemlerini çok daha güvenli ve dirençli, enerji fiyatlarını uygun hale getiren ve aynı zamanda diğer ülkelere olan bağımlılığı azaltan bir dönüşümdür. Enerji güvenliği ile enerji dönüşümü arasında gerçekten bir seçim yapmak zorunda mıyız? Bence hayır... Gerçek bir enerji dönüşümü programı, enerji güvenliğinin rakibi değildir. İkisi bir arada yapılabilir.”

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar