Endeks düşsün ki sonra yükselsin
Dört aydır aynı mevzuları konuşuyoruz. Daha çok konuşacağız. Merkez bankalarının parasal genişleme programları, mali tedbirler ve bütçe açıkları, tahvil ve hisse senedi fiyatlarındaki yükselişler, herkesin ajandasında yer tutuyor. Mantıklı yatırım stratejileri oluşturmak için okumaları doğru yapmak gerekiyor.
Merkez bankalarının düşük faiz politikaları ve tahvil alım programları devam edecek. Belirsizlik ortamında finansman maliyetleri artırılamaz. Merkez bankaları faizlerin düşük kalacağını belirtiyorlar. Daha önemlisi genişletici maliye politikalarının sürmesidir. Bu tarafta sıkıntılar olabilir. ABD, İngiltere, Fransa gibi vatandaşlarına direkt para yardımı yapan ülkeler, ay sonunda destekleri bitirebilirler. Destekler uzatılsa bile, öncesine göre daha düşük olabilir. Finansal piyasaların dengesini bulması için, başta Fed olmak üzere, merkez bankaları ellerinden geleni yaptılar. En başından beri gerçek bazukanın maliye politikası olduğunu vurguluyorum. Örneğin ABD’nin yılbaşından beri bütçe açığı 2.7 trilyon dolar oldu. Yılsonuna kadar 4 trilyon dolar olacağı düşünülüyor. Özel sektörün tahmini kaybının neredeyse tamamı bu devasa açıkla karşılanmış oluyor. Kriz dönemlerinde şirket kârlılıklarını pozitif etkileyen faktör bütçe açığıdır. Borsa endekslerindeki yükselişte temel etmenin bu olduğunu düşünüyorum. Yatırımcıların gözü öncelikle Amerikan endekslerindedir. Amerikan hisseleri değerlemeler açısından pahalı gözükebilirler. Ancak ‘‘aşırı değerli’’ hikâyesini, negatif faizli ülke tahvillerinde de gördük. Bilindiği üzere, faiz oranı ile tahvil fiyatı arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Negatif faizli tahvillere talep olmaz argümanını dile getirmek bir ara modaydı. Bunu savunanlar, bunun üzerine strateji belirleyenler pes ettiler. Piyasa sizin likit kalabileceğinizden çok daha uzun süre irrasyonel kalabiliyor.
S&P 500 endeksinde spekülatörlerin satış pozisyonlarının toplamı bir ara 300 bin kontratın üzerindeydi. Satıcılar deyim yerindeyse havlu attılar. Satış pozisyonlarının sayısı 36 bin kontrata düştü. Dünyada yatırım yapılabilir finansal araç kümesi daraldı. Tahvilleri yatırımcılar almazsa, merkez bankaları alacak. Geriye hisse senetleri kalıyor. Bu nedenle, hisse senedi fiyatlarındaki geri çekilmelerde alıcılar ortaya çıkabilirler. Borsa endekslerindeki düşüş hareketleri abartılıyor. Finans medyası karamsarlığı sever. Bir yükseliş hareketinin sürdürülebilir olması için düşüşler yaşanmalıdır. Yatırımcı uzun vadede kazanç için kısa vadede kaybı göze almalıdır.