Emekliye zoraki enflasyon telafisi

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Hükümetin “sosyal atık” muamelesi yaptığı emekliye, minik bir telafi geliyor. Vergi paketi içine sıkıştırılan ve en düşük emekli maaşını 12 bin 500 liraya çıkaran teklif Meclis’e sunuldu. Bu telafi adımından 3,7 milyon kişi yaralanacak. Emekli olup çalışanların 5 puanlık teşviki de kaldırılıyor.

Yanlış anlaşılmasın, bu bir genel emekli zammı değil, sadece 10 bin lira ve altı maaş alanlara gelen bir telafi… Kaldı ki yılbaşında 10 bin lira olan aylığın bugünkü alım düzeyi 8 bin liraya inmişti. Şimdiki 2 ben 500 liralık artış, fakir emekliyi yılbaşındaki alım gücüne taşıyor, hepsi bu. Fazlası değil…

ASGARİ ÜCRETE DE İKİNCİ YARI TELEFİSİ GELİR Mİ?

At, çok çalışıp, hızlı koşup, yarışı kazanıyor. Atın sahibine 3 milyon lira, ata binen jokeye 250 bin lira, ata ise kazandı diye bir avuç havuç veriliyor. Burada, kazanıp üreten emekli, tıpkı yılkı atı gibi yabana terkediliyor, onlara bu lütfu(!) bahşedenler ise 3-5 maaş alıyor. Atın sahibi mi? Onu sormayın bile…

Bundan 2 yıl önce, işçi sendikalarının değil de TÜSİAD’ın önerisiyle yılda 2 kez düzenlenen asgari ücretliye, bu yıl tek artıştan söz ediyor Çalışma Bakanı… Kaçırdığı; zaten eleman bulmakta zorlanan asgari ücretin fiilen patronca arttırıldığıdır. Kaldı ki asgari ücreti enflasyon belirler, bakan değil…

İKİ SORU İKİ CEVAP / Emekliye dair?

Emekliye daha fazla para neden verilmiyor?

Bu bir tercih meselesidir. Yerel seçim öncesi “Zaten bize oy verecekler, artışa gerek yok” demişler ve emekliden büyük zılgıt yemişler, iktidarı birinci parti olmaktan alaşağı etmişlerdi. Şimdi parasızlıktan değil, seçim olmadığından emekliye para verilmiyor. Konfederasyonlar da kükrüyor ama yağmıyor.

Çalışan emekliden teşviki kaldırmak niye?

Çünkü bütçe kaynaklarını savunan Mehmet Şimşek böyle istiyor. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacağız diyor, ama bu konuda adım atılmıyor. Böyle olunca yandaşına, Diyanet Holding CEO’suna, müteahhidine, candaş zombi şirketlere kaynak aktarınca emekliye para kalmıyor.

not/ ŞİMDİ BANA KAYBOLAN YILLARIMI GERİ VERSELER?

Acaba bana reva görülen bu emekli aylıkları için boğazımdan kesip prim öder miydim? Benim cevabım; HAYIR. Zira aldığım maaş primlerimin karşılığı olmadığı gibi bana sanki “iane” veriyorlarmış gibi konuşuyor, siyaset yapıyorlar. En ağırıma giden de “emekliyi enflasyona ezdirmedik” sözleri…

Burada sorunun kökü, 32 yıl öncesine dayanıyor. Dönemin başbakanı Süleyman Demirel, seçimi kazanmak için emeklilik yaşını indirip, çalışanların SSK prim borçlarını siliyor, esnafın kredi borçlarını sıfırlıyor. Böylece 2001 krizine giden yolu başlatıyor, emeklilik sisteminin dibine dinamit suyu ekiyor.

Bunlar yetmezmiş gibi seçim ekonomisindeki popülist adımlarla EYT (emeklilikte yaşa takılanlar) gündeme geliyor. Muhalefetin gazı, iktidarın oy niyazı ile EYT de aktüeryal sistemi bir kez daha dinamitliyor. Çalışma barışı büyük hasar görüyor ve ödenen primlerle maaş arasındaki bağ kopuyor.

Günümüze geliyoruz ve görüyoruz ki teoride her 4 çalışandan toplanan primlerle ancak 1 emekliye tatminkâr maaş verilebiliyorken, bu oran şimdi her 1,4 çalışanın 1 emekliye bakamaması oluyor. Yapılması gereken, sistemi restore etmek yerine, aktüeryal matematiğe biran önce geri dönmek.

Peki, bu mümkün mü? Daha şimdiden yeni anayasa talebiyle gözü sandık kurmakta olan bu iktidardan böyle bir şey bekleyemeyiz. Devletin neredeyse tüm kurumları çürütülmüşken ödediğimiz primleri emekli aylığına döndürecek adil ve güçlü bir sosyal güvenlik inşa etmek zor. Yazık oldu primlere…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar