Elon Musk: Dâhi mi, soytarı mı? (4)
Elon Musk’ın Tesla ve SpaceX gibi para kazandığı işlerinin neredeyse tüm geleceği kamu politikalarına bağlıyken, Twitter’ı satın almasının başına iş açacağını Nisan 2022’de yazmıştım. Yavaş yavaş bu öngörüm gerçekleşiyor. Bugün son bir ayda Brezilya, Avustralya ve Hindistan’da Twitter’ın devletle ilişkilerinde yaşanan gerilimleri tartışacağız.
Malum, aşırı sağcı ve Trump’ın yakın dostu Jair Bolsanaro 2022 yılındaki başkanlık yarışını kaybetti. Seçimlerin sonucunda Lula da Silva 2023 yılında yeniden başkanlık koltuğuna oturdu. Lula, seçim kampanyası sırasında Brezilya’da müesses nizamı temsil eden yargı organlarından da dolaylı olarak destek gördü. Zira dört senelik iktidarında Bolsanaro’nun yüksek yargıçları değiştirecek zamanı olmamıştı. Brezilya’nın seçim kurulu ve Yüksek Mahkemesi de Bolsanaro yanlısı dezenformasyon yaptığına hükmettiği sağ görüşlü yazar, akademisyen ve hukukçuya ait 100’den fazla Twitter hesabının kapatılmasına karar verdi. Musk, önce karara karşı çıksa da yargının kararlarına uyum sağladı. Bu hesaplar, Brezilya’da erişime kapatıldı ve Brezilya'dan içerik paylaşmaları engellendi.
Bugünlerde hem ABD Kongresi’ndeki Trumpçılar hem de Elon Musk’ın hedefinde Brezilya’daki yüksek yargıçlar var. Musk, Yüksek Mahkeme yargıçlarından birine “diktatör” bile dedi. Bolsanaro da konuşmalarında Musk’ı öve öve bitiremiyor. Bu arada Musk, “Twitter Dosyaları” isminde bir haber dizisi adı altında, Brezilya yargısı ile kendinden önceki Twitter ekibi arasındaki yazışmaları da birkaç ay önce sızdırmıştı. Bakalım Musk’ın Brezilya iç siyasetiyle mücadelesi nereye varacak.
Avustralya’daki kriz ise 15 Nisan’da bir psikoposun ve kilise cemaatinden 4 kişinin bıçaklı saldırıya uğradığını gösteren görüntülerin Twitter’da yayınlanması üzerine çıktı. Avustralya’nın BTK’sı, mahkeme kararıyla, görüntülere erişim engeli getirdi. Twitter da karara uydu. Ancak bu erişim engeli, Avustralya toprakları içinde sınırlı kaldı. Şimdi Avustralya’nın BTK’sı “Görüntülere VPN ile erişilebiliyor, tüm dünyada kaldırılmalı!” diyor. Elon Musk ise “Sizin hükmünüz Avustralya’dan ötede geçmez.” dedi. Bunun üzerine Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Musk için “kibirli” ifadesini kullandı. Musk da BTK başkanına “politbüro üyesi” dedi. Tartışmalar nereye gidecek göreceğiz.
Hindistan’daysa Twitter, Elon Musk satın alana kadar, yerel bir temsilci atasa da her istenen içeriği kaldırma konusunda pek de Hindistan yönetimi ile iş birliği içerisinde hareket etmiyordu. Elon Musk başa gelince işler değişti. Twitter, Hindistan’da kaldırılması istenen içeriklere dair daha fazla uyum içinde hareket etmeye başladı. Hatta sadece içerikleri kaldırmakla kalmadı, aynı zamanda hesaplara erişimi de engellemeye başladı. Öyle ki, Başbakan Narendra Modi hakkında BBC’de yayınlanan belgesel bile şu an Hindistan Twitter’ında engelli. Bu sene Elon Musk, “Hindistan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde daimi üye olmalı” dedi. Sonrasında Modi, elektrikli araçların gümrük vergilerini %100’den %15’e indirdi. Ne var ki, Nisan ayında Elon Musk, Hindistan ziyaretini iptal edip aniden ülkenin ezeli düşmanı Çin’e gitti. Görünen o ki, Çin, Tesla ithalatı ve dağıtımındaki engelleri gevşetecek. Elon Musk da Hindistan’a yapmayı vaadettiği Tesla fabrikasını bir süre erteleyecek. Bu durum, Modi’nin Twitter’a yaklaşımını nasıl etkileyecek göreceğiz.
Elon Musk’ın elinde muhatap olduğu devletlere karşı birkaç koz var. Bunlardan biri, gidip o ülkeye Tesla fabrikası kurmak. Bunu duyunca herkesin ağzının suyu akıyor. Ancak pratikte her ülkeye bir Tesla fabrikası kurmak da imkânsız. Diğeri, Twitter’dan istenen içerikleri çıkarmak. Bunun da belli sınırları var; bazen Elon Musk’ın libertaryan damarı tutuyor ve kafası atıyor. Devletlerse Tesla’ya vergi koyarak veya Twitter’ı çeşitli mekanizmalar üzerinden ülkelerinde sıkıştırarak Musk’a karşı kozlarını kullanıyorlar. Fakat bazen gümrük vergileri ve ticaret sözleşmelerindeki yükümlülüklerle Twitter’ı kapatmak toplumların istekleriyle çelişebiliyor. Tabii, her devletin karar mekanizması, farklı konulara bakan kurumların gücü ve yaklaşımı birbirinden farklı. Türkiye’de de Twitter’ın kanuna uyum sağlamadığı halde hâlâ kapatılmaması, buna mukabil Tiktok’un kapatılabileceğine dair siyasi açıklamalar yapılmasını da bu çerçevede değerlendirmek lâzım.