Elon Musk: Dahi mi soytarı mı? (3)

Ussal ŞAHBAZ
Ussal ŞAHBAZ Global İşler

Bu başlıklı yazıyı yılda bir kez yazıyorum. Her sene yazarken de ikinci sıfatın daha geçerli hale gelmeye başladığını görüyorum. 2022’de Elon Musk, değerinden çok daha yüksek fiyat ödediği Twitter’ı borçla harçla satın aldı. Geçen hafta da tarihte az görülen bir kültürel vandalizm örneğiyle uygulamanın ismini Twitter yerine X olarak değiştirdi.

Söylendiğine göre, San Francisco’daki ofis binasının üzerine yerleştirilen “X” amblemi çok ışık saçtığı için civarda yaşayanlar “uyuyamıyoruz” diye şikâyet etmiş. Sonrasında Twitter’ı zabıta başmış. Ama Elon Musk, zabıtayı binaya almamış. Birkaç aydır binanın kirasını ödemediği de biliniyor. Ben çocukken Melih Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde –daha birçok caddeyle beraber—Kavaklıdere’deki Bilir Sokak’ın ismini Abay Kumanbay Caddesi olarak değiştirmişti. Şimdi bu değişiklik mi, yoksa Twitter’ın isminin X olması mı daha çok tutacak beraber yaşayıp göreceğiz.

Elon Musk’ın birincil amacı, Twitter’ı mevcut para kazanamaz durumundan çıkarıp, üzerinde hayatın aktığı bir “süper app” haline getirmek. Super app, aslında Çin ve genelde Asya kaynaklı bir kavram. En baba süper app, Çin’deki WeChat. Aslında bir nevi WhatsApp gibi bir mesajlaşma uygulaması olan WeChat’ten ödeme de yapabiliyorsunuz, taksi de çağırabiliyorsunuz, hatta oyun bile oynayabiliyorsunuz. Elon Musk istiyor ki, Twitter da, pardon X de, böyle bir uygulama olsun. Ancak Çin’de WeChat, dijital ödemelerin gelişmediği, taksilerin hâlâ telefonla çağırıldığı bir dönemde organik olarak süper app haline gelmişti. Şimdilerde, Batı’da bu işlerin hepsini gayet iyi yapan kurum ve kuruluşlar zaten var. O yüzden X’in işi bir hayli zor.

İkinci olarak, Elon Musk elinde biriken veri miktarını artırmak istiyor. Eğer Elon Musk'ın uygulaması amaçlandığı gibi kullanıcılara kimlik doğrulama yapıp, her hesabın arkasında kim olduğunu tespit edebilirse, yeni eklenecek fonksiyonlarla, X de Facebook veya Google gibi bir veri devine dönüşecek. Ancak kişisel verilerin bu ölçekte toplanmasına karşı var olan toplumsal hassasiyet, Facebook ve Google’ın veri toplandığı ilk dönemlere kıyasla çok daha yüksek. Ayrıca son yıllarda sosyal medya platformlarına yapılan kamu müdahaleleri de yeni bir düzleme girdi. Eskiden biz Nisan ayında yürürlüğe giren “dezenformasyon kanunu” gibi düzenlemelerin sadece Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde olduğunu zannederdik. Ama geçen ay Fransa’da çıkan olaylarla, Avrupa Birliği’nde de benzeri hükümlerin olduğunu öğrendik. Buna göre kriz olarak değerlendirilen durumlarda büyük sosyal medya platformlarının etkisini asgari seviyeye indirecek tedbirlerin alınması meşru kabul ediliyor. Bu şekilde yükümlü olan 19 platform var. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’dan ilk ayağınızı denk alın uyarısı Elon Musk’a gitti.

Elon Musk’ın veri imparatorluğu Twitter ile sınırlı değil. Nisan ayında Musk, “Tesla, Starlink ve Twitter ile gerçek zamanlı ekonomik veriye en çok erişimi olan kişi olabilirim” diye tvit atmıştı (Bu arada Twitter’ın ismi X olunca tvit yerine de “post” denecekmiş). Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX, dünya yörüngesindeki uyduların yarısına sahip. Tam 4.500 uyduları varmış. Bulutsuz bir gecede göğe bakarsanız mutlaka bazılarına denk geliyorsunuz. Bunlar yere yakın yörüngelerde faaliyet gösterip internet erişimi sağlıyor. Hatta Ukrayna’daki savaşta da önemli rol oynadılar. Sonra bir gün Elon Musk, Ukrayna’ya Kırım üzerinde Starlink erişimini kapattığını açıkladı. Bir süre sonra da attığı tvitle Putin’in hoşuna gidecek bir barış planı önerdi. Gördüğünüz gibi Elon Musk, ABD’nin ulusal güvenlik politikalarıyla çelişen açıklamalar yapmaktan geri kalmıyor.

Starlink kullanımının ulusal güvenlik riski olduğuna inanan ülkeler de var. Mesela Tayvan. Elon Musk’ın en büyük işi olan Tesla arabalarının yarısı Çin’de üretiliyor. Bir o kadara yakını da Çin’de satılıyor. Ama hal böyleyken Tayvan, “Starlink altyapısına bağımlı hale gelemem, çünkü yarın Elon Musk’ın Çinlilerin hangi isteğine boyun eğeceği belli olmaz” diyor. Bu arada, Çin’de de kamu görevlilerinin, araç içi veri toplama sistemlerinden kaynaklı endişelerden ötürü, Tesla kullanmalarının yasak olduğunu not edelim.

Geçen hafta Türkiye’de BTK da Twitter’a reklam verilmesini yasaklama cezası kesti. Elon Musk daha ilk gün “kamu ile ilişkilerciler boşa para alıyor” diye Avrupa’da resmi yazışmalara bakan ekibi 1 kişiye (yazıyla “bir”) indirince, bizimkiler tebligatlarına cevap gelmez oldu. Elon Musk ile her gün yeni bir magazin olayına doyarken, diğer tarafta da teknoloji şirketleri ve ulus devletler arasında dönüşen egemenlik mücadelesini izlemeye devam ediyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar