Elimizde 30 bin konutluk arazi var, 2 yılda 20 milyar liralık 10 proje yapacağız
MOMENTUM’un kurucusu Mehmet Ali Ergün aradı, danışmanlığını kısa süre önce üstlendiği Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan’ın benimle görüşmek istediğini söyledi. Hoparlörü açtı, İbrahim Babacan 2005 yılına uzandı:
- Ben cep telefonu işi yapıyordum. 10 yıl kadar da sürdürdüm. Siz 2005 yılında ülkemize kaçak giren telefonlarla ilgili 2005-2006 döneminde yazılar yazdınız. Sizin yazılardan kısa süre sonra ben de cep telefonu işini bıraktım.
Ardından ekledi:
- Benim cep telefonu işini bırakıp baba mesleği inşaata yönelmemde sizin yazıların rolü oldu.
İbrahim Babacan’la telefon görüşmemiz bitince arşivi taradım, 12 Aralık 2005’te Hürriyet’te yazdığım yazıyı buldum:
-
29,6 milyon cep telefonu Türkiye’ye nereden girdi?
Telekomünikasyon Kurumu, o günlerde 12 milyonu kayıt dışı, 6 milyonu da klonlanmış cep telefonunu “sistemle barıştırma operasyonu” başlatmış, bana da mesaj gelmişti:
- Telefonunuz kayıt dışıdır. Eğer aksi mesaj yollamazsanız, 5 TL’yi hediye puanınızdan düşüp, telefonunuzu kayda aldıracağız.
Araştırmış, daha önce kullandığım cep telefonu cihazlardan birinin kayıt dışı olabileceği kanısına varmıştık.
Konuyu dönemin dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in danışmanı İsmet Özçelik’le de görüşmüş, ondan aldığım verilerle Telekomünikasyon Kurumu verilerini karşılaştırmıştım, ortaya şu sonuç çıkmıştı:
-
Türkiye’ye kayıt dışı giren telefon sayısı 29,6 milyon adet…
Kürşad Tüzmen, kayıt dışı telefon sayısının bu kadar yüksek olmasını “mükerrer kayıt”a bağlasa da, araştırmayı derinleştirmişti. Ayrıca gümrüklerdeki denetimleri de sıkılaştırmıştı.
Telefon görüşmesinden kısa süre sonra Hakan Güldağ ile birlikte Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan’la buluştuk. İlk sözü şu oldu:
- Cep telefonu işini kayıt dışı iş yapanlar yüzünden bıraktım. Cep telefonu işi yaparken Dubai ve Londra’da şirketlerim vardı.
Sonra 22 yıldır sürdürdüğü baba mesleği inşaat sektöründe ilk yaptığı işler üzerinde durdu:
- 1999 Marmara Depremi sonrası Avcılar’da proje yaptık. Esenyurt ve Beylikdüzü’nde projeler tamamladık.
Bölge seçimiyle ilgili şu noktanın altını çizdi:
- Erişilebilir fiyatlarla konut yapma çabamız vardı. O nedenle Beylikdüzü ve Esenyurt’u tercih etmiştik.
Sektörde kendileri için ayırıcı özellik olarak gördüğü noktaya dikkat çekti:
- Biz genelde arazinin mülkiyetini alarak kolları sıvıyoruz.
Esenyurt’taki başka şirketlere ait bazı projelerde mağduriyetler yaşandığını anımsattı:
- Mağduriyetler bölgeyi olumsuz etkiledi. O nedenle biz de Esenyurt’tan çıktık. Beylikdüzü, Bahçelievler, Küçükçekmece, Gaziosmanpaşa, Beşiktaş ve Tuzla’ya yöneldik. Ayrıca Gaziantep’te de projemiz var.
Bugüne kadar tamamladıkları projeleri merak ettim, anlattı:
- 6 bin dolayında konut, 2 alışveriş ünitesi, ofis, okul bloğu tamamladık.
Devam eden projelerinden bir örnek verdi:
- Beylikdüzü’nde E-5’te AVM, 1000 konut ve ofis bölümünden oluşan 3 kule yapıyoruz. Projenin adı “Babacan Central”. Arsa Akın Ailesine ait. 7.5 milyar liralık bir değer oluşmasını bekliyoruz. 2026’da teslime başlamayı hedefliyoruz.
Arazinin gayrimenkul sektörünün en önemli hammaddesi olduğunun altını çizdi:
- Biz geçtiğimiz dönemi iyi değerlendirdik. Doğru zamanda doğru hamleler yaptık. Toplam 850 dönüm araziyi şirket varlıklarına kattık. Bu araziler üzerine toplam 30 bin konut yapılabilecek. Bu adım bizim için büyük avantaja dönüştü.
Önümüzdeki 2 yıla dönük planları üzerinde durdu:
- Önümüzdeki 2 yılda 10 farklı proje ile toplam 20 milyar liralık değer yaratacak yatırım hedefliyoruz. Bunların bazılarında proje çalışmaları ve ruhsatlandırma işlemleri tamamlandı.
İbrahim Babacan, cep telefonu ticareti ile başladığı iş hayatında, baba mesleğine döndüğü gayrimenkul sektöründe 22 yılda önemli adımlar atmış görünüyor…
Doğru zamanda arsaya yaptığı yatırımları avantaja çevirebileceği anlaşılıyor…
Özelleştirme’den aldığımız arsanın altında Atatürk Havalimanı boru hattı çıktı
BABACAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, sohbet sırasında şu anda “Babacan Port Royal” projesinin yükseldiği arsanın ihalesinin gerçekleştiği dönemi anımsadı:
- Arsayı 17 Aralık 2013’te Özelleştirme İdaresi’nin açtığı ihaleden aldık. İhale malum operasyonların yapıldığı güne denk gelmişti.
Araziyi devraldıktan bir süre sonra olası proje için inceleme yaptırdıklarını bildirdi:
- Arsanın altında Atatürk Havalimanı’nın boru hatlarının olduğunu gördük. Borular oradan kaldırılana kadar bekledik. Tabi, düşündüğümüz projeye başlamamız gecikti.
Projenin “Babacan Port Royal” adının Atatürk Havalimanı’ndan esinlenilerek belirlendiğini vurguladı:
- Projede 814 konut, 50 işyeri var. 5 milyar liralık bir değer ortaya çıktı.
Bahçelievler’deki Marmara Üniversitesi binasını da TOKİ’den satın aldıklarını kaydetti:
- TOKİ, söz konusu yerleşkeyi kentsel dönüşüm kapsamında sattı. Orada katma değeri yüksek 40 konut yapıyoruz.
Mülteci ile gayrimenkule gelen yabancı yatırımcı sapla saman gibi karıştı
BABACAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, bir dönem oldukça canlı seyreden yabancıya konut satışında ibrenin yeniden Dubai’ye kaydığını belirtti:
- Biz mülteci ile konut, gayrimenkul almaya gelen yatırımcıyı birbirine karıştırdık. Sapla saman karışmış oldu. Dövizle kiranın önüne set çekilince Türkiye’den konut almak vatandaşlık dışında yabancı için cazip olmaktan çıktı.
Dubai’yi örnek gösterdi:
- Dubai’den konut alanların yüzde 95’i orada yaşamıyor ama düzenli döviz üzerinden kira geliri sağlıyor.
Tekstil makinelerinde ithalatı düşürüp ihracatı yukarı çekmeyi hedefliyoruz
TEKSTİL Makineleri ve Aksamları Sanayi Derneği (TEMSAD) Başkanı Adil Nalbant’ın ev sahipliğindeki iftarda Sanayi ve Teknoloji önceki Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran,Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) önceki Başkanı İsmail Gülle, TEMSAD Başkan Yardımcısı Mehmet Ağrikli, TARMAKBİR Başkanı Gökhan Bayramoğlu ve Rüştü Bozkurt’la aynı masadayız.
TEMSAD Genel Sekreteri Hayri Etci, derneği ve sektörü anlatmak üzere kürsüye çıktı:
- TEMSAD’ın 225 üyesi var. Tekstil makineleri ihracatı 2023’te yüzde 10 düştü, 830 milyon dolar oldu. Tekstil makineleri dünya pazarından yüzde 3 pay alıyoruz. İhracatta dünyada 8’inci sıradayız.
Dünyada tekstil makineleri pazarının 32 milyar dolar olduğunu belirtti:
- Tekstil makineleri ithalatı da 2022’de 2,5 milyar dolar iken geçen yıl 1,9 milyar dolara indi. İthalatın çoğunu ülkemizde üretilmeyen iplik, dokuma, örme makineleri oluşturuyor. 900 milyon dolarlık bölüm iplik makineleri ithalatından oluşuyor.
Türkiye’nin dünya tekstil makineleri ithalatındaki payının yüzde 7,5 olduğuna işaret etti:
- İthalatta dünya 4’üncüsüyüz.
2024’e ilişkin şu ipuçlarını verdi:
- Bu yıl ihracatımız yüzde 8 artıyor. İthalatta da düşüş sürüyor.
Ardından Adil Nalbant sözü aldı:
- Hedefimiz 2 milyar dolar düzeyindeki ithalatı aşağı çekmek, 900 milyon dolar düzeyindeki ihracatımızı yukarı taşımak. Sektörümüzde arkadaşlarımız ülkemizde üretilmeyen makinelerin üretimi konusunda önemli adımlar atıyorlar.
Genel Sekreter Hayri Etci, Nalbant’ın sözlerine ekleme yaptı:
- Sektörümüzdeki Ar-Ge merkezi sayısı 22, tasarım merkezi sayısı da 4. Yuvarlak örme, nakış, tekstil geri dönüşüm makineleriyle ilgili sektörümüzde sevindirici gelişmeler var.