Elektronik stres
Yeni nesil otomobillerdeki yarı otonom sürüş ve trafik güvenliğini, akıllı telefon bağlantı ve uygulamalarını, büyük ekranları ve diğer elektronik konforu çok beğeniyoruz. Hatta, alıştık… Fakat, bu trendlerin endüstriye yaşattığı ağır yükler de var… Üretim stresi ise, en başta geliyor. İki yıl önce neredeyse 10 milyon adet eksik üretimle 2022’ye giren küresel motorlu taşıt üretimi, geçen yıl da 3 milyon adetle 100 milyonluk global otomotiv üretimi hedeflerinden uzak kalmıştı. 2023 ilk yarısında da halen yarım milyon adet geriden gelen otomotiv endüstrisi, yıl sonunda 1 milyon adet eksi yazacak.
S&P Global Mobility’nin yayınladığı son raporda çip krizinin tam olarak sonlanmadığı, yarı iletken tedarikinin tam olarak eski seviyelere ulaşamaması yüzünden kısmen üretim kesintilerinin devam ettiği okunuyor. Fakat, üreticilerin kısıtlı arzdan etkilenmemek için paketleri farklılaştırması ve seçenek donanımlar yaratmaları, adetlerin biraz yükselmesini sağlamıştı. 2024’ten itibaren ise yarı iletken aksaklıkları yaşatmaması yönünde Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da yeni tedarik üsleri kurulmaya devam ediyor.
Otomotiv üretiminin tüm dünyada 94 milyon adetlere ulaştığı Covid salgını öncesi yıllardan bu yana şimdi 86 milyonluk bir denge yeniden kuruldu. Fakat, eğer başka yan sanayi ve lojistik sorunları ortaya çıkmaz ise, asıl hedefi n eski üretim kapasitelerinin üstüne yeni elektrikli otomobil ailelerinin eklenmesiyle dört yıl içinde 100 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
Yeni nesil otomobillerin sürüş asistanı, güvenlik, iletişim ve bilgi-eğlence sistemlerinin yapılarında daha fazla kompleks elektronik gerekirken; her bir araçtaki çip sayısı bini geçiyor. 2000’lerin başına göre on misli yarı iletken kullanan otomotiv endüstrisi, sadece bu sistemler için üretimde üç misli maliyet artışıyla da karşılaşıyor. Tüm bunlarla, çıplak otomobil fi yatlarının neden arttırılmak zorunda kalındığıyla ilgili soruların bir kısmı da açıklanabiliyor.