Elektromobilite
Bir araştırmaya göre 2030 yılında elektrikli araçların payının %50’ye ulaşacağı tahmin edilmektedir. Şehir yönetimlerinin göstermelik birkaç otobüs dışında elektrikli araç kullanımını cesaretlendirmesi beklenmelidir. Şehrin nitelikli ziyaretçiler, yatırımcılar ve yerleşimciler açısından tercih edilir olmasında solunan havanın kalitesi çok önemli rol oynayacaktır.”
“Yakın bir tarihte ulaşım araçları da dahil her şey elektrikle çalışacak. Yeter ki bu elektrik yenilenebilir kaynaklardan elde edilsin.”
Diller, onu kullananlar tarafından yapılan buluşlar, yenilikler ile gelişmektedir. Eğer siz bir yeniliğin, bir buluşun sahibi değilseniz buluş ile yenilik sahibinin seçtiği terimi kendi dilinize uydurarak kullanmak zorunda kalırsınız. Tıpkı “electromobility” gibi; elektrikle çalışan araçlar ile ulaşım, erişim. Geleceğin elektromobilite ile şekilleneceğini savunanlar var. İklim değişikliklerine, hava kirliliğine ve fosil yakıt tedarik sorunlarına karşılık çevreci, sessiz ve kullanıcı dostu bu araçlar sorunun çözümü olarak görülmektedir. Bir araştırmaya göre 2030 yılında elektrikli araçların payının %50’ye ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Avrupa ülkeleri, özellikle İskandinav ülkeleri ve şehirleri bu alanda öncülük yapmış, elektromobilite teknolojisinin gelişmesine önemli katkıda bulunmuşlardır. Bu arada, ABD Kaliforniya Eyaleti’nin bu konuya katkısı göz ardı edilmemelidir. Daha geçenlerde, 2035 yılından itibaren fosil yakıtlı araçların satışını yasaklayan bir karar alındı. Eyaletin bu mücadelesi daha da eski tarihlere dayanmaktadır.
1990 yılında Kaliforniya Eyalet Yönetimi’nin hava kirliliği nedeniyle yayınladığı talimatlar sonucu General Motors “EV 1” adıyla 5 bin adet elektrikli otomobil üretmiştir. Özellikle solunacak havanın kalitesini önemseyen insanlar tarafından satın alınan araçlar daha sonra “talep yok ve ben bunların bakımını yapamayacağım” gerekçesiyle GM tarafından geri alınmıştır. İşin peşini bırakmayan bir acar gazeteci otomobilleri taşıyan kamyonları takip etmiş, çölde bir yerlerde hepsini ezilmiş, üst üste konulmuş vaziyette bulmuştur. Durumu öğrenen çevreci aktivistler ki bunlara önemli film yıldızları da dahildir, kamyonları durdurmaya teşebbüs etmiş, çıkan olaylarda tutuklanmışlardır. Bu gerçek 2006 yılında Tom Hanks, Mel Gibson gibi ünlülerin rol aldığı “Who Killed The Electric Car?” belgeseliyle tüm dünyaya açıklanmıştır. Belgesel, fosil yakıt otomotiv endüstrisinin tekelciliğini yitirme endişesi ile bu gelişmeye nasıl karşı çıktığını ve engellemeye çalıştığını anlatmaktadır.
Şehirlerimizin bu gelişmeden uzak kalmasını kabul edemeyeceğiz. Hala şehir yönetimleri karbon emisyon oranları ile öngörülerini bizler-le paylaşmamaktadır; “.... yılına geldiğimizde bu oranı .... indireceğiz!” gibi. Solunacak temiz hava, içilecek temiz su gelişmiş şehir göstergeleridir. Şehir yönetimlerinin göstermelik birkaç otobüs dışında elektrikli araç kullanımını cesaretlendirmesi beklenmelidir. Belediyeler kendi araçlarını dönüştürebilir, havaalanı taksileri dönüşebilir, küçük yerleşimlerde özellikle sahil kasabalarında çalışan minibüsler dönüşebilir, özel şirketler hizmet araçlarını dönüştürebilir.
Gelişmeleri gecikme ile takip etme lüksümüz yoktur. Şehrin nitelikli ziyaretçiler, yatırımcılar ve yerleşimciler açısından tercih edilir olmasında solunan havanın kalitesi çok önemli rol oynayacaktır. Bu bağlamda şehir yönetiminin kararlılığı somut olarak kanıtlanabilmelidir.
Haftanın Şehri: GOTHENBURG (ELECTRICITY), İSVEÇ
GOTHENBURG İsveç’in ikinci büyük şehri olup yaklaşık 1 milyon nüfusa sahiptir. Şehir son dönemlerde elektromobilite konusunda kararlılığı ve uygulamaları ile ön plana çıkmaktadır. 2020 yılından itibaren şehirde yaklaşık 220 yeni nesil elektrikli otobüs hizmet vermeye başlayacaktır. Bu otobüsler hızlı şarj istasyonlarından yararlanmaktadır.
Ayrıca deniz ulaşımda elektrikli feribotlar hizmet vermektedir. Şehirde Johannaberg ve Lindholmen adında iki bilim parkı yer almaktadır. Özellikle Johannaberg Bilim Parkı elektromobilite üzerine odaklanmıştır. Gothenburg, İngilizce "elektrik" kelimesi ile oynayarak kendisini "ElectriCity" olarak konumlandırmıştır.