Elektrikli otomobil devrimini başlatmak için “görev gücü”
Elektrikli araç satışlarında son beş yıldır hızla bir artış izleniyor. 2017’de dünya genelinde yaklaşık 3,1 milyon olan elektrikli araç sayısı, 2022’de 20 milyonun üzerine çıktı. Elektrikli araç satışları, Mayıs ayında Avrupa’da yüzde 71’e ulaşan bir artış gerçekleştirdi. Elbette, sadece karbon emisyonlarının azalması için değil, aynı zamanda trafik sıkışıklığı, hava kirliliği, güvenlik gibi çok sayıda nedenden dolayı, kamu paylaşımlı ulaşım türlerine öncelik verilmesi çok önemli; ancak elektrikli araçlar, emisyonları azaltma ve kent sakinleri için daha temiz hava sağlama konusunda şehirler için oldukça iyi bir alternatif olarak ön plana çıkıyor. 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 68’inin şehirlerde yaşaması bekleniyor. Dolayısıyla, kentsel alanlar elektrikli araçlara (EV) geçiş sürecinin merkezinde yer alacak.
Her ne kadar Avrupalı hükümetler elektrikli araçların kullanımını artırmak için mali desteği artırsa da, elektrikli araçların yaygınlaştırılması konusunda zorluklar devam ediyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun öncülük ettiği yeni bir görev gücü bu gerçekten yola çıkarak, şehirleri ve özel sektörü elektrikli araç devrimine yönlendirmenin yollarını araştırmaya başladı. Forum’un Küresel Yeni Mobilite Koalisyonu tarafından oluşturulan yeni görev gücü; şarj operatörlerini, enerji kuruluşlarını, finans şirketlerini, araç üreticilerini, altyapı oyuncularını, şehir yönetimlerini bir araya getiriyor. Amacı; kamu ve özel sektör yatırımlarını şehirlerin elektrikli araç altyapısına yönlendirmenin yollarını belirlemek. Görev gücü, hem şehir yönetiminin özel sektörden yatırım sağlaması, hem de altyapının kamu-özel finansman modelleri ile hayata geçirilmesine dair yeni modeller arayacak.
Sürece şehirler liderlik ediyor
Şehir yönetimleri, elektrikli araçlara geçişi desteklemede çok önemli bir role sahip. En önemli konu ise, tabi ki yaygın bir şarj istasyonu ağının oluşturulmasını sağlamak. Dünya genelinde şehirler, elektrikli araçlara geçişi hızlandırmaya liderlik ediyor.
C40 Kentleri (C40 Cities)’in yayınladığı “EV şarj altyapısı: İş modelleri ve şehir vaka çalışmaları” isimli son rapor, şehirlerin elektrikli araç altyapısını ölçeklendirmede benimseyebilecekleri farklı yaklaşımları ortaya koyuyor. Rapor; elektrikli araç altyapısına yatırım yapma konusunda özel sektöre kesinlik ve güven kazandırmak için şarj altyapısının kurulmasına yönelik net bir düzenleyici çerçeve oluşturulmasını öneriyor.
İklim değişikliği konusunu ele almak üzere metropol kentlerin bir araya gelerek oluşturdukları bir ağ olan C40, etkili bir işbirliği, bilgi paylaşımı ve iklim değişikliği ile ilgili, anlamlı, ölçülebilir ve sürdürülebilir politikalar belirleyen kentleri desteklemeyi amaçlıyor.
Raporda yer verilen üç temel yaklaşım
1- HÜKÜMET DESTEKLİ YAKLAŞIMLAR: LONDRA VE BARCELONA ÖRNEĞİ
Yerel yönetimlerin önemli yetkilere sahip olduğu ülkelerde; şehirler araç şarj cihazlarının yaygınlaştırılması stratejisinin geliştirilmesine öncülük etme fırsatına sahip. Örneğin Londra ve Barselona bu kapsamda iddialı hedefler belirlediler ve güçlü iş ve finansman modelleri geliştirerek, özel sektörü ve kamu hizmetlerini hedeflerine ulaşmada güçlerini birleştirmeye teşvik etmeyi başardılar. 2018 yılında Londra Belediye Başkanı, kamuözel sektör elektrifikasyon altyapısı görev gücünü duyurdu ve bu görev gücü, daha sonra hazırlanan Elektrikli Araç Altyapısı Teslim Planı ve 2030 Elektrikli Araç Altyapısı Stratejisi’ne yön vererek sahada harekete geçilmesini sağladı. Bu güçlü planlama sayesinde Londra, şarj ağını hızla büyüttü ve Birleşik Krallık’taki tüm halka açık şarj cihazlarının neredeyse üçte birine sahip oldu. Barselona’da şehir yönetimi, 2024 yılına kadar belediye araç filosunun yüzde 80’inin elektrikli olması hedefini de içeren elektrifikasyon çalışmalarına rehberlik etmek üzere 2018 yılında Elektrikli Mobilite Stratejisi belirledi. Ücretsiz otopark ve vergi teşvikleri gibi teşviklerle tamamlanan 700’den fazla şarj noktasına sahip olan Barselona, İspanya’daki tüm elektrikli araçların yüzde 15’ine ev sahipliği yapıyor.
2- ÖZEL SEKTÖR DESTEKLİ YAKLAŞIMLAR: BANGKOK ÖRNEĞİ
Şehirler, piyasaya güçlü sinyaller göndererek, özel sektörün şarj altyapısının yaygınlaştırılmasına yönelik yaklaşımını şekillendirme gücüne sahip. Bangkok’ta şarj istasyonu altyapı yatırımının yaygınlaştırılması, kamu-özel sektör ortaklıkları, kamu kurumları ve özel sektör tarafından yönlendirildi. Ulusal hükümet bir çerçeve sundu ve şehir, istasyonların kurulmasını desteklemek için özel sektörle birlikte çalıştı. Bangkok Büyükşehir Belediyesi, özel sektörün yatırımını teşvik etmek için kamuya açık şarj cihazlarında elektrik tarifelerine yüzde 50 indirim gibi teşvikler sundu. Bu teşvikler, çok sayıda özel şirketin şehirde şarj cihazı kurmasına katkıda bulundu. Bugün Bangkok’ta yaklaşık 3 bin şarj cihazı mevcut. Bu rakam, Tayland’daki tüm şarj cihazlarının yaklaşık yüzde 80’ine denk geliyor.
3-ENERJİ HİZMETİ ODAKLI YAKLAŞIMLAR
Bazı şehirlerde enerji piyasasının elektrikli araçlara geçişi yönlendirdiği izleniyor. Örneğin Dubai’de, şehrin elektrik idaresi, şu anda faaliyette olan 370’in üzerinde şarj cihazı ile kamusal şarj altyapısını geliştirme çabalarına öncülük ediyor. Dubai Elektrik ve Su İdaresi (DEWA) 2015 yılında Yeşil Şarj Cihazı Girişimi’ni başlatarak şarj cihazlarının yaygınlaştırılmasına katkı sağladı. 2015 yılında sadece 71 araç olan elektrikli araç kullanımı, 2022 yılında 5 bin 100’ün üzerine çıktı. DEWA’nın önümüzdeki iki yıl içinde şarj cihazı sayısını üç katına çıkarmaya yönelik iddialı planları var.