Elektriği gerçek değerlerinde üretmiyor ve tüketmiyoruz
Naci İris
Elektrik Yüksek Müh. & İşletme Bilim Uzmanı
Gün geçmiyor ki elektrik zammı konusu gündem oluşturmasın.
EPDK'nın yani Elektrik Piyasası Denetleme Kurulu’nun geçen hafta yapmış olduğu toplantıda almış olduğu kararı haber konusu yapmışlar öyle ki haber bir zam haberi değil, “Eylül ayından itibaren yeni bir zam gelmeyeceği haberi.”
Aslında elektriği gerçek değerlerinde üretmiyor ve tüketmiyoruz.
Konuyla ilişkili büyük çoğunluğun bildiği üzere; pandemi ve ardından Rusya - Ukrayna savaşı nedeniyle oluşan enerji krizleri dünya genelinde enerji birim fiyatlarını yükseltmişti.
Bu kriz sonrasında her ülke bulunduğu lige göre bazı sıradışı kararlar aldı ve uygulamaya koydu.
Örneğin ekonomik olarak gelişmiş ülkeler sıralamasında liderliği elinde bulunduran İskandinav ülkeleri bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde ülkenin ihtiyacı olan enerjinin yüzde otuzunu RES ve GES’lerden karşılayabilecek hızlı yatırımlar gerçekleştirdiler.
Ülkemizde de bulunduğumuz lige göre birçok karar alındı, ancak gündelik hayatın akışını dengeleyebilmek adına hükümet süspansiyon uygulayarak tüketicilerin daha düşük fatura ödemesini sağlıyor.
Mevcut sübvansiyonlar sonucunda, elektrik faturalarının yüzde altmışı, doğalgaz faturalarınınyüzde yetmişi devletin sosyal destek kapsamında karşılanıyor.
2023 yılında destekleme tutarının 300 milyar TL’ye yaklaştığı, içinde bulunduğumuz yıl içinde de bu rakamın 600 milyar TL’ye dayanacağı ifade ediliyor.
Ayrıca Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığıyla 4 milyona yakın hanenin 75 ile 150 kilowattsaat arasında enerji tüketim desteği verildiği ve bu destek tutarının 10 milyar TL'yi aşacağı biliniyor.
Bu bilgilerin ışığında yapılacak enerji zammının enerji bedellerinin artma ve yükselmesinden önce hükümetin sübvanse ettiği miktarda bir değişiklik yapıp yapmayacağı konusu olduğunu hatırlatmak istiyorum.