Elazığ’ın Öküzgözü üzümünde fiyat tartışması

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

Öküzgözü üzümü Elazığ ile özdeşleşmiş bir üzüm çeşididir. Türkiye’nin en iri taneli üzümü olarak bilinir. Yaygın deyimle, üzümün adı iriliğinden değil öküzgözü gibi koyu renkli olmasından geliyor. Elazığ’da Anadolu’nun en eski üzüm çeşitlerinden biri olan Boğazkere üzümü de var. Ancak Boğazkere daha çok Diyarbakır’da üretimi yaygın ve bu ilimizle birlikte anılır.

Elazığ’da yılda ortalama 70-80 bin ton üzüm üretiliyor. Bunun büyük bölümü Öküzgözü üzümüdür. Bu üretimin 25 bin tonu şarap üretiminde değerlendiriliyor. Kalanı sofralık tüketiliyor veya diğer ürünlerde değerlendiriliyor.

Bir süredir Elazığ’da üzüm üreticileri artan maliyetler karşısında fiyatın düşük kalmasından yakınıyor. Bu konuda yaptıkları açıklamalarda, yerel televizyon kanallarında sorunlarını dile getirmeye çalışıyorlar.

Bölgede yetişen üzümleri şarap üretiminde değerlendiren Mey, Doluca ve Kavaklıdere gibi 3 büyük şarap üreticisinin yanı sıra ülkenin değişik bölgelerinde butik şarap üretimi yapan çok sayıda firma Elazığ’dan Öküzgözü üzümü alıyor.

Üzüm üreticilerinin en önemli sorunu, şaraplık üzüm satın alan firmaların hasat öncesi fiyat açıklamaması. Hasat başladıktan sonra da üreticinin taleplerini dikkate almadan fiyatı tek taraflı olarak açıklamaları. Yıllardır bu şekilde bir fiyat politikası uygulanıyor. Fakat bu yıl üretim maliyetleri çok artınca fiyat tartışmalı hale geldi.

Üreticiler ne istiyor?

Koruk Köy, Dambüyük ve Esenkent Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, bu üç köyün muhtarlığı, Pirinçci Köyü Muhtarlığı ile Koruk Köyü Cem ve Kültür Evi Derneği tarafından kamuoyuna yapılan açıklamada Elazığ'a özgü coğrafi işaretli Öküzgözü cinsi üzümün bölgeye sağladığı yüksek katma değerin herkesçe bilindiği belirtilerek: “Her yıl yaşadığımız sorunlardan bir tanesi, alıcı şirketlerin aldıkları ürünleri üreticiden alıp ürün fiyatını daha sonra belirlemeleridir. Yani üreticinin ekonomik girdilerini hesaplamadan ürün fiyatlarını belirlemeleridir. Dünya ölçekli gıda ve ekonomik kriz üreticilerde maddi krize neden olmuştur. Üreticilerin hakkı olan, tarımsal ekonomik girdilerin hesaplandıktan sonra ürün fiyatının adil bir şekilde belirlenmesidir. Bu krizden daha az etkilenmek adına taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz.” bilgisine yer verildi.

Üreticiler taleplerini özetle şöyle sıralıyor:

1- Üzüm alım fiyatı, ürünlerin alımı gerçekleşmeden üreticilerin ekonomik girdileri hesaplanarak belirlenmeli.

2- Üzüm fiyatı 2022 ürünü için kilogram başına en az 18 lira olmalı.

3- Fiyat ve benzeri konularda her köyü temsilen en az 2 kişi muhatap alınmalı.

Üretim maliyeti 3-4 kat arttı

Üzüm üreticileri, üretim maliyetlerinin 3-4 kat arttığına dikkat çekerek şarap üreticisi firmaların önerdiği kilo başına 14 liralık fiyatın maliyetlerin altında kaldığını, fiyatın en az 18 lira olması gerektiğini dile getiriyor.

Üzüm üretiminde en büyük maliyeti, mazot, ilaç ve işçilik oluşturuyor. Geçen sene ortalama 7-8 lira olan mazotun litresi bu yıl 24-25 lirayı buldu. Emek yoğun olan üzüm yetiştiriciliğinde üzüm kesimine gelen kadınlar günlük 250 lira, erkekler 300 lira alıyor. İlaç fiyatları yüzde 100 ile yüzde 200 arasında arttı. Bu maliyetler dikkate alındığında geçen sene 5 liradan alınan üzümün bu yıl 18 liradan alınması isteniyor.

Üreticiler ayrıca üzüm paralarının geç ödenmesinden de şikâyetçi. Üreticiler, geçen yıl kilo başına açıklanan 5 liralık fiyatın iyi olduğunu, ancak fiyat açıklandığında dolar 7-8 lira seviyesindeyken para ödendiğinde doların 13 liranın üzerine çıktığını, geç ödeme nedeniyle de zarara uğradıklarını dile getiriyor.

Sanayicinin de maliyetleri artıyor

Bölgede en fazla şaraplık üzüm alan ve şarap üretim tesisleri olan Mey Diageo’nun Genel Müdürü Levent Kömür ile telefonla görüşerek üreticilerin taleplerini sorduğumda özetle şu yanıtı verdi: “Biz bugüne kadar hiçbir üreticimizi mağdur etmedik. Elazığ’da üzüm üretimi ve üreticiler bizim için çok değerli. Her zaman üretimin sürdürülebilirliği için üreticileri destekliyoruz ve desteklemeye de devam edeceğiz. Üretici para kazanırsa bizim için üzüm üretmeye devam eder. Dolayısıyla bizim birinci önceliğimiz çiftçinin ürettiği üzümden para kazanması ve üretime devam etmesi. Çünkü biz gidip orada üzüm üretmeyeceğiz. Biz üreticinin ürettiği üzümleri alıyoruz. Hatta öyle ki, sadece ihtiyacımız olanı değil, deprem döneminde üreticilere destek olmak için ihtiyacımız olmadığı halde alım yaptığımız günler oldu. Geçen sene üzüm 5 -6 liraydı. Bu sene 14 lira. Elbette ki maliyetler çok arttı. Ama fabrikaların, şarap üreticilerinin de belli bir marji var. Bizim de maliyetlerimiz çok arttı. Biz orada zaten sözleşmeli üretim yapıyoruz. Bu yıl da bir sorun olacağını sanmıyorum. En kısa sürede konu mutlaka çözüme kavuşacaktır. Ama karşılıklı birbirimizi anlayarak sorunu çözmemiz gerekiyor. Geçen sene 5-6 liradan üzüm alındı. Bu sene artan maliyetler dikkate alınarak mutlaka bir fiyat artışı olacaktır. Burada asıl sorunun artan girdi maliyetleri olduğunu unutmamak lazım. Hem üreticinin hem biz sanayicilerin maliyetleri artıyor. Maliyetteki artışlara çare üretmek gerekiyor. Fiyat sorununu biz çözeriz. Geçen sene 5 liraya alınan üzümü bu sene 8 lira deseniz elbette olmaz çiftçiye haksızlık olur. Ama 18-20 lira dediğiniz zaman buna bir de taşıma koyunca 25 lira olur, mümkün değil. Bugünkü koşullarda 14 lira o piyasada oluşan bir fiyat ve üreticinin de para kazanacağı bir fiyat. Burada üreticinin de sanayicinin de karşı karşıya gelmesi doğru değil. Asıl sorun maliyetlerin artması maliyetlerin düşürülmesi için neler yapılabilir bunları konuşmamız gerekiyor. Sonuç olarak iki tarafı da memnun edecek bir çözümü mutlaka buluruz.”

Hasat için en kritik dönem

Elazığ’da üzüm fiyatı ile ilgili tartışmalar sürerken hasat için en kritik dönem yaşanıyor. Hasat zamanında yapılmadığında üzümün kalitesi olumsuz etkileniyor. Bu nedenle Levent Kömür’ün de dikkat çektiği gibi kısa bir sürede bu sorunun çözülmesi ve hasadın yapılması gerekiyor.

Elazığ Üzüm Üreticileri Birliği Başkanı Cengiz Öz, hasat zamanı gelince bu üzümde hasat yapılmadığında çok büyük sıkıntı yaşandığını belirterek: “Hasadı zamanında yapmazsa üzüm üreticinin elinde kalır. Bu da çok büyük zarara neden olur. Üretici olarak samimiyetle söylemeliyim ki, fiyatı biz belirleyemiyoruz. Fiyatı alıcı belirliyor. Doğrudur, ama buradan da bakıldığı zaman üzümün pazarlanması için ciddi çaba göstermemiz gerekiyor. Ben emekli öğretmenim, pazarlama uzmanı değilim. Ama sıkıntıları aşmak için çalışıyorum. Pazar arıyorum. İşin sürdürülebilir olması için üzüm bağlarının yenilenmesi gerekiyor. Yeni yatırımlar yapılması gerekiyor. Üretici Birliği fatura kesemediği için, ticaret işi yapamadığı için kendim bir şirket kurdum ve üzüm alıyorum bunu şirketlere de satıyorum. Burada 2 bin ton üzümü ben alıyorum. Çözüm üretmemiz gerekiyor. Geçen yıl üzümü biz 5 liraya sattık. O zaman çok iyi bir fiyattı. Ama ekonomik kriz nedeniyle o para pul oldu. Ayrıca firmalar 60 günde ödeme yapıyorlar. Bazıları 80 güne kadar uzatıyor. Baktığınız zaman sattığımız dönemdeki fiyat ile parayı aldığımız dönem arasında ciddi bir fark oldu” dedi.

Bölge bağcılığında yapısal değişim yaşanıyor

Elazığ’da bağcılıkta yapısal bir değişimin yaşandığına dikkat çeken Cengiz Öz, küçük aile işletmeklerinin yerini daha büyük işletmelerin aldığını söyledi. Elazığ’da 10 yıl öncesine kadar 4 bin civarında üretici olduğunu, bugün üretici sayısının 2 binin altına düştüğünü hatırlatan Öz: “Terk edilen köyler, üzüm bağları var. Daha önce 1500 ton üzüm olan ama şimdi 200 ton üzüm alınan köyler de var, 200-500 dönümlük kurulan yeni bağlar da var. Bağcılık burada şekil değiştiriyor. Fiyatlar iyi olduğunda bağ alanları genişliyor, fiyatlar düştüğü zaman da bağ alanlarında azalma oluyor. Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, küçük üreticilik yapan aile işletmeleri azalıyor, bunun yerine daha büyük çaplı bağlar kuruluyor. Yeni kurulan Ali Özcan’ın 200 dönümlük bağı, yine 500 dönümlük Şükrü Baran bağları var. Üretici sayısı giderek azalıyor. Yeni şarap fabrikası kurulmuyor çünkü maliyetler, vergiler çok yüksek. Bu politikalarla şarap üretmek çok mantıklı gelmiyor. Ben kendim de üreticiyim. Yıllık 200 ton üzümüm var. Ben de fiyatın tabii ki yüksek olmasını isterim. Kilo başına 1 lira fark olduğunda 200 bin lira kazanmış olurum. Ama önemli olan herkesin elindeki üzümü satması. Kimsenin elinde kalmaması. Burada şaraplık üzüm sofralık üzümden daha yüksek fiyata satılıyor. Şarapçılar almadığında şıracılar gelip yarı yarıya fiyatı düşürerek alıyor. Üzümün değeri şaraplık olarak kullanıldığında artıyor.” bilgisini verdi.

Özetle, Elazığ’da altın değerinde bir üzümümüz var; Öküzgözü. Bölgedeki çiftçiler, üreticiler için çok önemli bir geçim kaynağı. Şarap üreticileri için vazgeçilmez bir üzüm çeşidi. Öküzgözü üzümünün gelecek kuşaklara aktarılması ve en yüksek katma değerin elde edilmesi için üreticinin, birlik ve kooperatifin, alıcıların kendi sorumluluklarını bilerek diyalog ile sorunları çözmesi gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar