Ekonomik gelişmeye giden yol PISA sonuçlarından geçiyor

Prof.Dr. Burak ARZOVA
Prof.Dr. Burak ARZOVA EKONOMİDE GÖRÜNÜM

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından oluşturulan PISA anketine ilişkin sonuçlar 5 Aralık 2023 tarihinde açıklandı.

Sonuçlara değinmeden önce PISA’nın ne olduğu ve neyi ölçtüğü hakkında biraz bilgi vermek faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

PISA, 15 yaşındaki öğrencilerin matematik, okuma ve fen bilimlerindeki beceri ve bilgilerini test ediyor. Matematiğe odaklanan 2022 değerlendirmesinde 81 ülke ve ekonomi yer aldı. Ancak öğrencilerin finansal okuryazarlığı, yaratıcı düşüncesi ve yaşam boyu öğrenmeye hazır olmaları hakkında ek sonuçlar 2024'te yayınlanacak. Yayınlandığında o sonuçlara da gündem el verdiği ölçüde yine birlikte bakarız.

PISA, öğrencilerin okullar içinde ve dışında öğrendiklerini toplumlara tam katılımları için ne ölçüde kullanabileceklerini ölçmek için matematik, okuma ve fen bilimlerindeki öğrenci performansının değerlendirilmesine odaklanıyor. Bununla birlikte ayrıca öğrenci tutumları ve motivasyonları hakkında değerli bilgiler topluyor ve işbirlikçi problem çözme, küresel yeterlilik ve yaratıcı düşünme gibi becerileri değerlendiriyor. Öğrencilerin 21. yüzyılda karmaşık sorunları çözmeye, eleştirel düşünmeye ve etkili iletişim kurmaya nasıl hazır olduklarını daha iyi anlamak için PISA, "dijital bir dünyada öğrenme" veya "eleştirel medya okuryazarlığı" gibi yeni değerlendirme alanlarını da sürekli olarak araştırmakta.

COVID-19 salgını nedeniyle PISA değerlendirmesinin 8. Turu önceden planlandığı şekliyle 2021 yılında yapılamadı ve ertelendi. 2022 yılında değerlendirmeye katılan 81 ülke ve ekonominin okullarında yaklaşık 29 milyon 15 yaşındaki çocuğu temsil eden yaklaşık 690 bin öğrenci değerlendirmeye katılmış.

PISA, öğrencilerin belirli okul müfredatına hâkim olup olmadıklarını incelemek yerine, öğrencilerin temel konu alanlarında bilgi ve becerileri uygulama ve sorunları incelerken, yorumlarken ve çözerken etkili bir şekilde analiz etme, akıl yürütme ve iletişim kurma becerisine baktığı için benzersiz bir anket ve sonuçları bize çok şeyler söylüyor.

PISA, katılımcı ülkeleri ve ekonomileri matematik, okuma ve fen bilimlerindeki performanslarına göre sıralamakta. Bu nedenle ekonomik gelişmişlik düzeyleri ve eğitim arasındaki ilişki arasında da bir fikir de veriyor bizlere. Örneğin Finlandiya ve Kore, 2023 yılı sonuçlarına göre ilk sıralardaki ülkeler.

Şimdi gelelim Türkiye’nin PISA sonuçlarına:

2022 ortalama sonuçları matematikte 2018’deki sonuçlarla hemen hemen aynı kalmış. Okumada 2018’e kıyasla düşüş göstermiş. Bilimde de 2018’e kıyasla düşüş görünüyor. Matematik ve fen bilimlerinde, özellikle PISA 2022 sonuçları 2006 ve 2015 yıllarında gözlemlenenlerden daha iyi. Türkiye, çoğu konuda 10 yıldan fazla bir süre içinde PISA sonuçları iyileşen sadece bir avuç ülkeden biridir. Fakat yine de bu durum OECD ortalaması altında kalmamızı önlememiş. Türkiye'deki öğrenciler matematik, okuma ve fen bilimlerinde OECD ortalamasının altında puan almışlar.

Örneğin, Türkiye'de öğrencilerin yüzde 61'i matematikte en az Seviye 2 yeterliliğine ulaşmış, bu da OECD ülkeleri genelinde ortalamadan belirgin ölçüde daha altta (OECD ortalaması: Yüzde 69). Seviye 2; Öğrencilerin basit bir durumun matematiksel olarak nasıl temsil edilebileceğini doğrudan talimatlar olmadan yorumlayabileceği anlamına geliyor. İki alternatif rotadaki mesafeyi karşılaştırmak ve fiyatları farklı para birimine dönüştürmek gibi basit işlemler buna örnek verilebilir. Karşılaştırma yapmak adına Singapur, Makao (Çin), Japonya, Hong Kong, Tayvan ve Estonya'daki öğrencilerin yüzde 85'inden fazlası bu seviyede veya üzerinde performans göstermişler. Fark büyük.

Türkiye'deki öğrencilerin yaklaşık yüzde 71'i okumada 2. Seviye veya daha yüksek seviyeye ulaşmışlar (OECD ortalaması: Yüzde 74). Seviye 2; öğrenciler en azından orta uzunlukta bir metinde ana fikri tanımlayabilir olmaları, bazen karmaşık olsa da açık kriterlere dayalı bilgiler bulabilmeleri ve açıkça yönlendirildiğinde metinlerin amacı ve biçimi üzerinde düşünebilmeleri anlamına geliyor. Bir nevi okuryazarlık değil ancak okur anlarlık sahibi olmak. Okumada minimum yeterlilik seviyelerine (Seviye 2 veya daha yüksek) ulaşan 15 yaşındaki öğrencilerin payı Singapur'da yüzde 89 ile Kamboçya'da yüzde 8 arasında değişmekte. Singapur gene en yukarılarda yer alıyor. Sürpriz değil.

Fakat Türkiye’deki öğrencilerin sadece yüzde 2'si okumada 5. Seviye veya daha yüksek puan almışlar (OECD ortalaması: Yüzde 7). Seviye 5; Öğrencilerin uzun metinleri kavrayabilmeleri, soyut veya mantıksız kavramları ele alabilmeleri ve bilginin içeriğine veya kaynağına ilişkin örtük ipuçlarına dayanarak gerçek ve görüş arasında ki ayrımın farkına varabilmelerini içeriyor.

Son olarak fen bilimlerine baktığımızda, Türkiye'deki öğrencilerin yaklaşık yüzde 75'i fen bilimlerinde 2. seviye ve daha yüksek seviyelere ulaşmış (OECD ortalaması: yüzde 76). Seviye 2; Öğrencilerin en azından tanıdık bilimsel fenomenler için doğru açıklamayı tanıyabildikleri ve bu bilgileri basit durumlarda, sağlanan verilere dayanarak bir sonucun geçerli olup olmadığını belirlemek için kullanabilmelerini ifade ediyor.

Diğer bir ölçüt olan sosyo-ekonomik statü açısından verileri detaylandırdığımızda, 2012 ve 2022 yılları arasında öğrencilerin en üst ve alt yüzde 25'i arasındaki matematik performansındaki fark, Türkiye'de ve ortalama OECD ülkeleri genelinde sabit kalmıştır. En azından burada fark açılmamış.

2012 ve 2022 yılları arasında Türkiye'de erkek ve kız çocuklar arasında matematikte performans iyileşme göstermiş. Bu da olumlu olarak ele alınabilir.

Son olarak öğrencilerin yaşamdan memnuniyetleri son yıllarda birçok ülkede ve ekonomide azalma göstermiş. 2022 yılında Türkiye'deki öğrencilerin yüzde 44'ü hayatlarından memnun olmadıklarını bildirmişler. Bu da dikkat çekici...

Özetle en büyük yapısal reformun eğitimde olması gerçeğini bir kere daha gözler önüne serdi PISA sonuçları. Refahın ve gelişmenin temeli iyi eğitimden geçiyor.

Türkiye için bu sonuçlara yansımayan en önemli gerçeklik, PISA sonuçlarına yüksek katkı sağlayan öğrencilerin, yaşadıkları memnuniyetsizlik nedeniyle yurt dışını tercih etmeleri.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar