Ekonomide yakın gelecekte gidişatın şifreleri
Tarih, düne dair ve yaşanmışlıklar üzerinden şekillenir. Gelecek tarihi olur mu? Olmaz ama öngörülebilir adımları sıralayabiliriz pekâlâ… Zira gidişatın şifresini çözersen, bir sonraki adımı ve basacağı yeri kestirebilirsin. Tutar mı? Tutarsa tarih olur, tutmazsa tutarsız tahmin…
Ekonomi yönetilmiyor ve yönetilmeyen ekonominin varacağı darboğazlar, vuracağı kayalıklar, vereceği zararlar kestirilebilir… Hele ki söz konusu olan, “dolara bakmıyorum, enflasyon işim değil” söylemleriyle bezenmişse, şoförsüz ve freni patlak kamyonun güzergahı tahmin edilebilir.
DOLAR KURUNUN SEYRİ NE OLACAK?
1-Dolar yükseliyor dur durak yok: Günlük artışları %10’un üzerine çıktı. Hareket marjını sürekli yukarı taşıyor.
2- Doları durdurma niyeti yok: Cumhurbaşkanının söylemleri net: "Türkiye tarihinde ilk defa kendi ihtiyaçlarına uygun bir ekonomi politikası izleme fırsatı elde etmiştir. Bu politikayla biz ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz."
3-Durduracak takoz da yok: TCMB politika araçlarını kullanamıyor ya da kullanmıyor.
ENFLASYONUN SEYRİ NASIL OLACAK?
1-Enflasyon yüksek seyrini koruyor: TÜFE %19,89, ÜFE %46,31. Üstelik bunlar resmi(!) rakamlar…
2-Enflasyon beklentileri bozuldu. Tüketici güveni dip seviyelerde 2004 yılından bu yana ilk defa %71,1 seviyesinde.
3-Enflasyonda tırmanışın varacağı seviyeler: Enflasyon TÜİK’in tüm iyimserliğine(!) rağmen bu yıldan başlamak üzere önce yüzde 20’ler ve daha sonra %40, 50’lerle hiperenflasyona koşar. ÜFE ile TÜFE yakınsar, enflasyon muhasebesi kaçınılmaz olur.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Bu süreci nasıl okumalıyız? Kurda bir günlük yükselişin yüzde 10’ları bulmasının anlamı nedir?
Sürecin kontrolden çıktığını gösteriyor. Yolla teması kesilmiş araç gibi savrulup gidiyor ekonomi…
Daha önceki deneyimlere baktığımızda bu döndürülebilir midir?
Bilinçli bir tercih döndürülebilir değildir. Ancak kayalıklara bindirilmiş otonun hasar tespiti olabilir.
EKONOMİK TERCİHİMİZ; SAVRULMA…
Ülke olarak rotamızı; seçtiğimiz ekonomik modeller, attığımız adımlar, kurumlarımızın verdiği kararlar ve tercihlerimiz belirler. Burada önemli olan kurumların tam anlamıyla işlerini yerine getirmesidir.
Merkez Bankası’nın birincil görevi; fiyat İstikrarını sağlamaktır ama… 1-Bundan habersiz gibi davranıyor. 2-Finansal istikrar: Yok, 3-Döviz kuru rejimi: Ülkemizdeki döviz kuru rejimini hükûmet ile birlikte belirlemek, biçimlendirmek ve uygulamak ama böyle bir şey yok. 4-Banknot basma ve ihraç imtiyazı: Bunu abartarak yapıyor. 5-Ödeme sistemleri: Bunu yürütüyor.
Kurumların işlevselliğini yitirdiği bir noktada fiyatlardaki savrulmalar da doğal hale geliyor. Yarın bankalar, sanayi, esnaf nezdinde gelişmeleri yazacağım.