Ekonomide piyasalar halaskâr beklerken müşavire indirgenmek
Ekonomide mart ayından bu yana yaşanan türbülansta yeni bir eşiğe gelindi. Dolar kurunun 9,85 TL’yi test etmesi sonrasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası eski Başkanı Naci Ağbal, Hazine ve Maliye Bakanlığında bakanlık müşaviri olarak görevlendirildi.
Naci Ağbal, 20 Mart 2021 tarihinde TCMB Başkanlığı görevinden alınmıştı. O tarihten bu yana TL’nin değer kaybının ve piyasaların volatilitesinin önüne geçilemedi. Enflasyon zıpladı. Naci Ağbal’ın küresel ve iç piyasalara verdiği güven sayesinde lira değer kazanmıştı.
Ağbal ekonomiye sigorta olabilir mi?
Bakanlık müşaviri de ne? Bu nasıl bir tenzili rütbedir? Bakanlık yapmış, guvernör iken Merkez Bankası’na itibar kazandırmış bir insanı, adeta aşağılarcasına müşavir atamak da neyi nesi? Yeminli mali müşavir deseydiniz bari… Bu akıl ve vicdan tutulmasını anlayan beri gelsin.
Oysa Naci Ağbal ülkeyi uçurumun kıyısından döndüren sigorta olabilir. Atacağı adımlar rotayı belirleyebilir. Naci Ağbal, Para Politikasında piyasalarla kurduğu etkili iletişim ile yön belirleyici olmuştu. Atacağı adımları önceden net, tereddüde yer bırakmaksızın, anlaşılır bir şekilde dile getirerek, tansiyonu düşürmüş, güven oluşturmuştu. Sonrası ise kâbus...
İKİ SORU İKİ CEVAP
Kişilerin ekonomiler üzerindeki etkileri güçlü müdür? Kurumlar yöneticileri değişince büyük türbülanslar yaşar mı?
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin en büyük kâbuslarından biri kişi bağımlılığıdır. Kurumsallaşmanın sağlandığı ülkelerde böyle bir problem yaşanmaz.
Türkiye ekonomisi yaşadığı ekonomik krizden çıkabilir mi?
Türkiye’nin en büyük özelliği kriz esnekliğidir. Ülke ekonomik olarak yaşadığı hata zincirinden hızla dönmeye başladığında rüzgârı arkasına alacaktır.
ÜLKE TAMİR DÖNEMİ BEKLERKEN
Mart ayından bu yana Türkiye’den yabancı sermaye çıkışı hızlandı. TL’den adeta kaçış başladı. Kur artışı ve enflasyon tırmanışını görmezden gelen Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi; Türkiye’yi hiperenflasyona sürükler oldu.
Üstelik yurtdışından enflasyon ve faiz atağı beklenirken... Ülkeler ekonomilerini korumaya alırken Türkiye, ekonomisini sahipsiz bıraktı. Şimdi hasarları gözden geçirip tamir dönemi başlar mı? Belki hazine bakanlığına zar zor ikna etmemiz gereken Ağbal’ı, ekonomiyi tamir bir kenara, tamirci çırağı düzeyine indirgemek, devlet adabına ters düşmez mi?