Ekonomide eskiden kaçış ve "orta yol" tehlikesi

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Seçimlerden önce seçim sonrası içi bizi bekleyen üç ana senaryo olduğunu söylüyorduk. İlki mevcut modelde ısrar etmekti. İkincisi mevcut modeli terk ederek değişimi gitmekti. Üçüncüsü ise durumu idare etmek ve ekonomiyi düşe kalka götürmekti.

Seçim bitti ve hemen ardından yeni isimlerden meydana gelen bir ekonomi yönetimi oluşturuldu. Görüldü ki; bu yeni yönetim son iki yıldır uygulanan modelde ısrarcı olmayacak. Aksine model terk edilerek aksi yönde bir uygulamaya gidilecek.

Eskiden kaçış zorunluluktan kaynaklanan bir tercihti. Çünkü son iki yıldır ısrarla uygulanan model başarısızdı. Bu model yüksek enflasyon, yüksek iç ve dış açık ve yüksek işsizlik yaratmıştı. Model döneminde dış piyasalarda ülkenin risk görünümü bozuldu; yabancı yatırımcılar Türkiye’den uzaklaştı. TL’ye güvenen ve tasarruflarını TL mevduatta tutan tasarruf sahipleri kaybetti. Döviz ve altına güvenen ve TL’den kaçanlar, kur koruması alanlar kazandılar.

Eğer bu modelde daha fazla ısrar edilseydi döviz tarafındaki sıkıntı artarak sürebilir ve sermaye akımlarının daha sıkı yönetilmesine ve bazı kontrollerin getirilmesine bile ihtiyaç duyulabilirdi.

Tehlikeyi gören yeni ekonomi yönetimi bundan dolayıdır ki farklı şeyler yapmak istiyor. Mesela:

- Negatif reel faizden pozitife dönmeye çalışıyor.

- Bu nedenle önceki yönetimin gevşettiği para politikasını sıkılaştırıyor.

- Oyunun kurallarının sık sık değiştiği hatta bazen ortada hiçbir kural bırakılmadığı eskiden, kuralların olduğu bir ortama ve “Kurala dayalı politikaya” geri dönmek istiyor.

- Mali gevşemeden mali konsolidasyona gidiliyor.

- Yapay önlemlerle canlandırılan dopingli iç talebi daha ılımlı hale getirmek istiyor.

- Son 2 yıla damgasını vuran kur korumalı mevduat enstrümanından çıkmak istiyor.

- Ne olduğu anlaşılamayan heterodoks politikalardan ortodoks politikalara dönmek istiyor.

Seçim öncesi yazdığım yazılarda da dediğim gibi “Değişim senaryosunda her şey bir anda güllük gülistanlık olmayacak. Toplumun farklı kesimlerinin farklı maliyetler üstlenmek zorunda kalacağı bir süreç yaşanacak.” Ama orta ve uzun vadede işler daha iyi olacak.

Orta yol tehlikesi

Ancak bu noktada “değişim” senaryosunun üçüncü senaryoya yani “ekonomiyi düşe kalka götürme” senaryosuna dönüşmemesi önemlidir.

Ülkenin geleceği açısından kritiktir. 2024 Mart ayındaki seçimlerini düşünerek bu yola başvurulması olasılığı her zaman ciddi şekilde vardır.

Daha “orta yolcu” bir bakışla kısa vadede istikrarı sağlayıp sonra işi rölantiye alarak idare etme yoluna gidilmesi mümkündür. Böylesi bir tercih Türkiye’ye ciddi zaman ve enerji kaybettirir. Ekonomiyi düzeltmek için toplumun katlanması gereken fedakârlığı daha da arttırır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Acaba ne demek istedi? 21 Ekim 2024