Ekonomi yüzde 1.8 büyürken başka neler oldu?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun hesabına göre 2020’de ekonomi yüzde 1.76 büyüdü. Tek başına manşetteki bu rakama bakarsak, bunun COVID-19 salgın koşullarında iyi bir sonuç olduğunu söylenebilir. Ancak ekonominin gerçek durumunu görebilmek için daha ayrıntılı bir röntgene ihtiyaç var:
- Büyüme sadece iç talebe dayanan dengesiz bir büyümeydi. Kur artışına rağmen ihracat yüzde 15.4 küçüldü, ithalat ise yüzde 7.4 büyüdü. Zoraki kredi pompalaması ile beslenen iç talepte de büyümeye en büyük katkı stok artışından geldi.
- Uluslararası ölçekte Türkiye ekonomisi küçülmeye devam etti. Milli gelir (GSYH) 717 milyar dolara, kişi başına gelir 8 bin 599 dolara düşerek 13 yıl geriye gitti.
- Cari açığın milli gelire oranı yüzde 5.12’ye fırladı. Bu düzey ekonominin yüzde 7.5 büyüdüğü 2017 yılındaki yüzde 4.76’nın bile üzerinde. 2017’nin dörtte biri kadar büyüme için ondan fazla cari açık verilmiş.
- Yüzde 60.68’e tırmanan dış borçların milli gelire oranı, 2001 krizini bile aşarak rekor kırdı.
- Büyüyen ekonomide her nasıl olduysa (!) istihdam 1.27 milyonluk bir kayıpla tarihinin en büyük çöküşünü yaşadı. Fiilen işbaşında olan gerçek istihdam sayısındaki çöküş ise 2.77 milyon ile çok daha yıkıcı düzeyde.
- Bu arada enflasyon yüzde 14.6 ile yüksekten uçarken, emeğin milli gelirden aldığı pay 1.95 puan düşerek yüzde 29.4’e indi.
Özetle görünüşte ekonomi yüzde 1.76 büyümüş ama kriz faktörleri ağırlaşarak önümüzdeki döneme yığılmış, yoksulluk ve işsizlik derinleşmiş, gelir ve servet dağılımı daha da bozmuş.