Ekonomi yönetimi için zor dönem
Ekonomi programı 1,5 yıldır uygulanıyor. Enflasyonla mücadele konusunda başarılı olup olunmadığı, nereden bakıldığına göre değişir. Bardağın dolu tarafını görmek isteyenler, ‘‘Enflasyon oranı yüzde 75’lik zirvesinden yüzde 48’lere düştü’’ diyebilirler. Boş tarafa bakanlar, ‘‘Enflasyon istenilen hızda düşmüyor‘’ yorumunu yapabilirler.
Cuma günü açıklanacak enflasyon raporunda, sıkı para politikasının devam edeceği vurgulanabilir. Öte yandan, faiz indirimlerinin yaklaştığı da belirtilebilir. İnce bir ayar yapılacağını düşünüyorum. Türkiye’de ekonomik durum, siyasetten bağımsız düşünülemez. TİM Başkanı birkaç gün önce ‘‘Ülke batıyor. Yüzde 50 faiz olur mu’’ ifadesini kullandı. Sonra bu açıklamasını düzeltti. Ancak reel sektörün şikâyetlerinin arttığını biliyoruz. Politikacılarla yapılan görüşmelerde, eleştiri dozajının daha yüksek olması kuvvetle muhtemeldir.
Ekim enflasyonu beklentinin üzerinde geldi. Merkez’in yılsonu enflasyon tahmini de tutmayacak. Böyle bir iklimde, aralık ayında faiz indiriminin pas geçileceği düşünülebilir. Asgari ücrette yüzde 30’luk olası artış, akaryakıt, alkol ve tütün ürünlerine yapılacak otomatik ÖTV zamlarıyla ocak ve şubat enflasyonları yüksek gelebilir. Bu senaryoda, aralık ayı pas geçilirse, faiz indirimi en erken şubatta olur. Ekonomi yönetiminin böyle bir manevra alanı var mıdır, tartışılır.