Ekim enflasyonu yüzde 4’ü aşmayacak gibi...
TÜİK’in 3 Kasım Cuma günü açıklayacağı ekim ayı tüketici fiyat artışı muhtemelen yüzde 4 dolayında gelecek. Öncü göstergeler, ekim ayı için yüzde 3.5 ile 4 arasında bir orana işaret ediyor.
Ekim ayındaki artış yüzde 3.54’ün altında kaldığı takdirde yıllık oranda gerileme olacak. Yüzde 3.54, geçen yılın ekiminde kaydedilen artıştı. Bu durumda eylül sonunda yüzde 61.53 olan yıllık TÜFE artışı, ekim sonunda daha düşük gerçekleşecek.
Dolarda yüzde 3.2 artış var
Dolar ay ortalaması bazında ekimde eylüle göre yüzde 3.2 oranında arttı. Yüzde 3.2, son üç ayın en yüksek artışına işaret ediyor. Dolar ağustosta yüzde 2 artmış, eylülde ise değişim olmamıştı.
Dolarda haziran ve temmuzda ise sırasıyla yüzde 17.2 ve yüzde 14.6 gibi yüksek artışlar yaşanmıştı. Haziran ve temmuzdaki bu çok yüksek oranlı artışların etkisini de TÜFE’de ağırlıkla temmuz ve ağustosta, kısmen de eylülde gördük.
TÜFE temmuzda yüzde 9.49, ağustosta 9.09 arttı. Bu oranlar, hele bu aylarda hiç görülmedik oranlardı.
Eylülde ise artış en azından önceki iki aya göre belirgin ölçüde hız kesti ve yüzde 4.75’te kaldı.
İşte dolarda ekim ayında kaydedilen yüzde 3.2’lik yükselme, fiyat artışını yukarı itecek en önemli etkenlerden biri.
Savaş korkulduğu kadar etkilemedi
Dolarda son üç ayın en yüksek artışı yaşandı ama oran öyle çok çok yüksek değil. Ayrıca yanı başımızda çok endişe veren bir savaş yaşanıyor. Savaş yüzünden kur artışının daha yüksek olabileceği, bunun da başta akaryakıt olmak üzere girdi fiyatlarını yukarı iteceği kaygısı hakimdi ama neyse ki bu olmadı.
Akaryakıt fiyatları çok yüksek oranda artmak bir yana benzin ve motorinde geriledi.
Benzin fiyatı ay ortalaması bazında ekimde eylüle göre yüzde 7.8 gibi önemli bir oranda düştü.
Motorindeki ucuzlamanın oranı ise yüzde 0.6 düzeyinde kaldı.
Benzin ve motorin ucuzlarken otogaz fiyatında artış yaşandı. Otogaz ekimde eylüle göre yüzde 4.5 oranında zam gördü.
Eylül zamlarının etkisi
Fiyat endeksi hesaplanırken fiyatların ay ortalaması dikkate alındığı için bir önceki ayın örneğin ortasında yapılan zammın etkisi daha sonraki aya da yansıyor.
Bir örnek verelim:
Ağustos ayındaki ortalama fiyatı 100 lira olan, eylülün ilk yarısında da 100 liradan satılan bir ürüne 15 Eylül itibarıyla yüzde 50 zam gelmiş ve bu ürün 150 liraya çıkmış olsun. Bu ürünün ağustos ayı ortalaması 100, eylül ayı ortalaması ise 125 liradır ve eylüldeki zam oranı yüzde 25’tir.
Söz konusu ürüne ekimde hiç zam gelmemiş ve satış fiyatı 150 lira. Bu ürün için ekimde zam oranı sıfır mı, değil tabii ki.
Eylül ayındaki ortalama fiyat 125 liraydı, ekimdeki ortalama fiyat ise 150 lira ve buna göre ekim ayına yansıyan zam oranı yüzde 20.
Şimdi, okullar geçen ay açıldı. Okul, masraf kapısı demek. Öğrencilerin kıyafeti, kitap kırtasiye giderleri, servis harcamaları gibi bir dizi harcama var. Bunlar için gelen zamlar, yukarıda verdiğim örnekte olduğu gibi kısmen eylül ayına yansıdı, kısmen de ekime...
Hem zaten fiyat hareketlerinin anormalleştiği 2021’den bu yana olan dönemi hariç tutarsak her yılın en yüksek fiyat artışı yaşanan ayı ekim ayıdır. Bunda hem okulların açılmasının getirdiği etki vardır, hem mevsim geçişi dolayısıyla kış hazırlıklarının.
Bu yıl da öyle olacak ve enfl asyonun en büyük etkenlerinden biri konumundaki akaryakıtta zam yaşanmamış olmasına rağmen yine de yüzde 4’ü zorlayan bir fiyat artışı ortaya çıkacaktır.
Yıllık artış yüzde 62.2 olacak
TÜFE’de ekim ayı artışı yüzde 4 olarak geldiği takdirde ilk on aylık artış yüzde 55.85’e yükselecek.
Aylık yüzde 4 artışta yıllık oran da 62.2’ye çıkacak. Yıllık TÜFE artışı eylül ayı sonunda yüzde 61.53 düzeyinde bulunuyordu.
Yeniden değerleme oranı da belli oluyor
Ekim ayının bir önemi de Yİ-ÜFE yönüyle...
Yİ-ÜFE’de oluşacak ekim ayı oranıyla birlikte yıllık ortalama artış kesinleşecek ve bu da bize 2024 yılının yeniden değerleme oranını verecek.
2024 yılında uygulanacak yeniden değerleme oranı büyük olasılıkla yüzde 59 dolayında olacak.
Yeniden değerleme oranı 2024’te motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi, harçlar ve cezaların ne kadar artacağına, yine aynı şekilde gelir vergisi dilimlerinde ne oranda artış yapılacağına temel oluşturacak. Bütün bu vergi ve cezalar YDO’ya göre belirlenecek.
Mevzuat, vergiler için Cumhurbaşkanına farklı oranlar belirleme yetkisi tanıyor. Ancak cezalar için böyle bir yetki söz konusu değil ve cezalar YDO oranında artırılacak.
Osman Ağabeye veda..
Benim için Gazetemizin Başyazarı olması ikinci plandaydı; Osman Saffet Arolat, benim ve tüm arkadaşlarımızın Osman Ağabeyi idi.
Meraklı, araştıran, bilmediğini itiraf etmekten gocunmayan ve soran Osman Ağabeyimizdi. Hepimizin başı sağ olsun...