E-scooter Martı rüzgara karşı uçabilecek mi?
Temmuz 2021’de ABD’de hisse başına 16 dolardan halka arz edilen Hepsiburada’nın hisse fiyatı, bugünlerde 90 sent civarında. Piyasalar her yerde çöktü, teknoloji işlerine ilgi azaldı. Piyasalardaki olumsuz havaya rağmen Türk e-scooter şirketi Martı’nın ABD’de halka arz edileceği haberi bu temmuzda duyuruldu. İşi daha da komplike hale getiren ise Martı’nın halka arzının SPAC yoluyla yapılacak olması. Gelin bu iş tutar mı tartışalım.
Ters yoldan halka arz yapmaya SPAC deniyor. Önce, bu işleri bilen birileri, belirli bir tema çerçevesinde, şirket satın almak için kurduğu bir firmayı halka arz ediyor. Bu firma borsadan para toplanınca satın alacak şirket aramaya başlanıyor. Uygun şirketle anlaşma olursa, satın aldığı şirketle birleşiyor. Böylece hedef şirketin hisseleri borsada işlem görmeye başlıyor. Tabii bu süreçte, hem SPAC hisselerini başta satın alan yatırımcıların hem de ABD’nin SPK’sının (SEC) itiraz etmemesi lazım.
Hedef şirketler, gerek normal halka arzın izin süreçleri ve tantanasından ötürü gerekse de yatırım bankalarının yüksek ücretleriyle uğraşmamak için SPAC yöntemini tercih ediyor. SPAC’ı organize eden sponsorlar, birleşme anında piyasa değerinin yüzde 20’sine varan komisyonu cebine koyuyor. Hisse sahipleri de tasarruflarını iyi bir şirketin hissesinde değerlendirmiş oluyor. Piyasalar yukarı giderken, işler böyle yürüyordu. 2020-21’de ABD’de 800’den fazla SPAC yapılmış ki, bu sayı geçtiğimiz 20 yılda yapılan SPAC sayısından fazla.
Tabi, faizler yükselmeye başlayınca dünya değişti. Daha önce Virgin Galactic gibi şirketleri SPAC’la halka arz eden, bu işlerinin üstadı Chamath Palihapitiya, geçen hafta elindeki son iki SPAC aracında kalan yaklaşık 2 milyar doları yatırımcılara iade edeceğini açıkladı. Zira bu piyasada makul hisse fiyatına SPAC yapmak mümkün değil. Eğer bulunan şirketin makul bir değeri olmazsa, yatırımcıların geri çekilme riski var. Bırakın SPAC’ı, ABD piyasalarında son 250 gündür değeri 50 milyon doları geçen halka arz bile olmadı. Bu kadar uzun süreli kuraklık en son 2008’de olmuştu.
E-scooter işinin dünyadaki öncülerinden Bird adlı şirket de Kasım 2021’de SPAC kervanına katılmıştı. Bird, en son 2018’de girişim sermayesi yatırımı aldığında 2,1 milyar dolar değerlemeye ulaşmıştı. Bugün borsadaki hisselerinin karşılığına bakıldığında toplam piyasa değeri ise sadece 83 milyon dolar. Şirketin içinde 57 milyon dolar da nakit var. Öyleyse girişim değeri olarak geriye kalan 26 milyon dolar. Bird’ün kurucusunun, CEO’luk görevinden ayrılmadan önce hisselerinin bir kısmını satarak aldığı 22 milyon dolarlık ev şu an kalan hisselerinden daha değerli. Demek ki, bir iş modelinin çok girişim sermayesi yatırımı alması illa ki ölçeklenebilen bir teknoloji işi olduğu anlamına gelmiyormuş.
E-scooter’lara erişim için kullanılan cep telefonu uygulamasını saymazsanız, e-scooter işinin pek teknolojik bir yönü de yok. E-scooter dediğiniz demir, lastik ve pilden oluşan fiziksel bir araç. Ortada mesela güneş enerjisi gibi yeni bir teknoloji olmadığı için, üretip öğrendikçe maliyetin düşmesi söz konusu değil (pil fiyatları bu etmenle düşebilir ama henüz değil). Uber’in araçlarla yolcuları buluşturan “platform” modelinin aksine, e-scooter şirketi cihazları kendi bilançosunda tutmak zorunda (ki Uber’in bile para kazanamadığını 28 Ağustos 2022’de yazmıştım). Ayrıca e-scooter’lar birkaç ayda harap oluyor. ABD’de yapılan hesaplara göre, bir e-scooter masraflarını çıkarabilmek için günde ortalama 5 kere binilmesi gerekiyormuş. Ancak yıllar içinde bu rakam ortalama 1,6’da kaldı. E-scooter’ların global fiyattan, dolarla Çin’den alındığını ama Türkiye’de sürüş ücretinin de TL olduğunu düşünürsek, bizde para kazanmak için gerekli sürüş sayısı daha da yüksek olmalı.
22 Temmuz 2020’de “Martı’nın devletle imtihanı” başlıklı yazımda e-scooter piyasasında regülasyon tehlikesinden bahsetmiştim. Sonra Martı’nın kurucusunun “devlet başa kuzgun leşe” videosu viral olmuştu. Martı şimdilik regülasyon risklerini aşmış görünüyor. Ne var ki, Martı’nın SPAC ile ABD’de halka arzına karşı esen üç sert rüzgar var: (1) piyasalardaki genel düşüş, (2) e-scooter işinin global düşüşü, (3) Martı’nın faal olduğu tek yer olan Türkiye piyasasının artan riski. Bakalım Martı bu sert rüzgarlara karşı uçabilecek mi?