Düzce’de bir fikir projesi
Düzce saha çalışmalarımızın hiçbir zaman menzili dışında kalmadı. Daha önceleri çok sık uğradığımız Doğu Marmara Havzası’nın bu önemli kentinde, görev alanlarımızın sınırları içinde bir “fikir projesine” katkı yapmak istiyoruz: Düzce’de ahşap endüstrisi nasıl geliştirilir?
Bir iş yaparken “metot” konusunun son derece önemli olduğunu sıklıkla yazdığımı hatırlayanlarınız olacaktır. Düzce’de ahşap girdi kullanan sektörler için bir merkez oluşturma “fikir projesinin” olgunlaştırılmasında uygulanan metodu doğru ve etkin bulduğumuz için paylaşmak istedim.
Hakan Güldağ, Vahap Munyar ve Şefer Oğuz’la yaptıkları ön-görüşmede, Sanayi Bakanlığı döneminden de tanıdıkları Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, hayata taşımak istedikleri fikir projelerinin genel bir çerçevesini paylaştı. Görüşme sonrasında EKONOMİ gazetesinde yaptığımız değerlendirmede, sınırlarını çizmek için projenin liderliğini yapan Belediye Başkanı ile tekrar bir görüşme yaparak, amaçlarının netleştirilmesi, projenin olgunlaştırılmasının yol ve yöntemlerinin belirlenmesinin uygun olacağı kararlaştırıldı.
Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü ve ekibiyle yapılan ikinci görüşmede, İstanbul-Ankara Otoyolu üzerinde erişilebilecek 300 dönüme yakın bir arazinin bulunmasının projeyi motive eden ilk adım olduğu belirlendi. İkincisi, Düzce, Bolu, Kastamonu, Bartın, Karabük ve Sakarya illerini kapsayan havzanın ülkemizin zengin ormanlarının bulunduğu, kentin bu varlığı değerlendirmede karşılaştırmalı üstünlüğü olabileceği varsayıldı. Üçüncüsü, Düzce’den geçen karayolu ülkemizde en yüksek sayıda insan ve yük akışının ana ekseniydi. Bu akış potansiyelini alış-veriş durak yerine dönüştürerek değerlendirmek mümkündü. Dördüncüsü, paletten kaplamaya, sandalyeden yonga levhaya Düzce’de eskiden beri üretim yapılıyordu; yörede ahşap ekosistemi oluşmuştu; ekosistemin etkileşimini güçlendirerek gelişmeye katkı yapılabilirdi. Beşincisi de, kente seçilmiş yerel yöneticiler, atanmış bürokrasi, sivil toplum örgütleri ve diğer aktörlerin projeye desteğini alabilmek için açık ortamlarda katılımcı ve kapsayıcı bir sorgulama yapılmalıydı.
Belediye Başkanı Özlü’nün değerlendirmesi
Başkan Faruk Özlü ile ikinci toplantımızda, projenin olabilirliğini ya da olmazlığını nesnel biçimde saptayabilmek için, yöredeki iş insanlarıyla bir “ortak değerlendirme toplantısı” yapılması kararlaştırıldı. Düzce’de deneyim ve birikimi olan 12 iş insanı, orman varlığı konusunda yetkili kişiler, Düzce Belediyesi’nin konuyla ilgili görevlilerinin katılımıyla kapsamlı bir toplantı yapıldı. Katılanların değerlendirmeleri 16 Ocak 2023 günü EKONOMİ gazetesinde yayınlandı.
Toplantı sonunda Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü şu değerlendirmeyi yaptı: “Bugün herkesin düşüncesini açıkça ortaya koyduğu önemli bir istişarede bulunuldu. Düzce’ye yararlı olacak, insanımızın iş ve aş bulmasına katkı yapacak projelerin sonuna kadar arkasında duruyoruz. Bu projeyi de herkesin görüşünü alarak olgunlaştıracağız. Adı üstünde bu bir proje, çalışmalar sonunda yapılabilir olduğu kararına varırsak sürdürürüz. Ulaştığımız veriler, yaptığımız hesaplar projenin yapılabilir olmadığı sonucuna varırsa, körü körüne ısrarcı olmayız. Tam da bu nedenlerle 8 Şubat 2923 günü yapacağımız toplantıda, ülkemizin en yetkin insanlarına, yörenin orman varlığını ve bunun Düzce için ne anlam taşıdığını sorgulayacağız. Ayrıca, başta mobilya olmak üzere, diğer ahşap-kökenli ürünlerin pazarlama ve satış trendlerini değerlendireceğiz. Ülkemizde ahşap-ürünlerinde bugünkü ekosistemi, bu sistemden Düzce’nin nasıl yararlanacağı da bir başka oturumun konusu olacak; konusunda uzman insanlarımız tarafından tartışılacak. Küresel ölçekte gelişmeleri, ülkemizin durumunu ve Düzce’nin özelini ele alan oturumda da yetkin insanlar görüşlerini paylaşacak. Düzce ve çevresindeki iş insanlarımız toplantıya katılır; düşüncelerini paylaşırlarsa, projenin ayakları daha sağlam yere basar” dedi.
Örnek oluşturmalı
Düzce’de yapılan çalışmayı önemsiyoruz. Önemsememizin nedeni, birçok kesim için örnek oluşturacak yönleri olması: Birincisi, fikir projesi, gerekli saha bilgisini derlemeden, projenin ileriye ve geriye doğru etkilerini açık ortamlarda sorgulamadan “ben yaptım oldu” anlayışına fırsat vermiyor. İkincisi, başta Düzce’deki deneyim ve birikimler olmak üzere, ülkemizde konunu hakkında ciddi bilgi ve fikir sahibi olduğu düşünülen insanlarına erişilerek, onların değerlendirmeleri alınıyor. Üçüncüsü de proje, kişilerin kuruluş ve kurum yöneticilerinin “ben bilirim” demediği, herkesin elini taşın altına sokması için çağrıda bulunduğu, “aşık atmaktan maksat utmaktır” denen atasözündeki gerçekliği yansıtan bir yol ve yordamla sorgulanıyor. Dördüncüsü, bir kent için önemli sayılabilecek ölçekteki böylesi projelerde, kitle desteğini arkasına alan yöneticilerin işlerini kolaylaştıracaklarını sayısız örneğinden hepimiz biliyoruz. Beşincisi de, ülkemizde “proje-odaklı yönetimin” kaynak kullanımındaki etkinliğini öne çıkarmak için ilginç bir örnek olacağını düşünüyoruz; o nedenle projeye siyaset üstü yaklaşılarak, yerel ölçekte maddi ve kültürel zenginliğe katkısı açısından yaklaşıyoruz.
Sınavı kazanmalıyız
Düzce Belediye Başkanı’nın ortaya koyduğu proje, projenin değerlendirilme metotları izlenmeli, ama bir şey daha yapılmalı. Düzce Belediyesi ve EKONOMİ gazetesinin 8 Şubat 2023 günü yapacağı beş oturumlu toplantıya yörenin iş insanları ve diğer aktörler gerekli katılımı sağlamalı ve ilgi göstermeli…
Erişebilen belgeleri okumadan, izlemeden, yapılan açık toplantılara katılmadan, dükkân, ev, kahve ve eş-dost toplantılarının mezesi haline getirilen, “…olmuyor, yapılmıyor, sorulmuyor, yanlış iş…” gibi kestirme değerlendirmeler ülkemize büyük zarar veriyor. İşte size önemli bir projenin sorgulanacağı, soru sormanıza açık bir toplantı. İmkânlarımızı zorlayarak o toplantılarda yerimizi almalı, yerimizi almakla da yetinmeden, aykırı görüşlerimiz varsa ya da olumlu düşünüyorsak onları da paylaşmalıyız.
Düzce’deki ahşap endüstrisi ürünlerinin pazarlamasından başlayarak, üretimin geliştirilmesinin olanakları ve kısıtlarının sorgulanacağı toplantı hepimiz için bir sınavdır. Bu sınavı kazanmanın yolu da katılımcı ve kapsayıcı ruhu toplantılara taşımaktır.