Düşük bedelli hissenin yüksekten ihracına ‘vergi istisnası’

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Berkay ÖZGÜVEN
Serbest MuhasebeciMali Müşavir
[email protected]

Birçok şirketin kuruluş tarihini göz önüne aldığımızda, mevcut sermaye yapıları güncel piyasa değerlerinden oldukça uzak.

Ayrıca, günümüze kadar olan süreçte şirketler önemli miktarda taşınır ve taşınmaz sahibi olarak markalaştı.

Peki, hisse değeriniz güncel marka değeriniz ile uyumlu mu?

Şirketinize melek yatırımcı mı ortak olacak?

Bu yazımızda, şirket hisselerinizi güncel piyasa değeri üzerinden ihraç etmenize olanak sağlayan, şirketinizin mali yapısını güçlendirecek, oldukça önemli vergisel bir avantajı aktaracağız.

Evet, başlığı yanlış okumadınız; 1 TL’lik hissenizi 3 TL’ye vergi ödemeden ihraç edebilirsiniz.

Şirket hissesini, vergisiz bir şekilde güncel piyasa değerinden ihraç etmenin kısa yolu ise, EMİSYON PRİMİ.

Emisyon Primi Nedir?

Vergi mevzuatında ‘hisse senedi ihraç primi’, ticaret hukukunda ise “Agio” olarak tanımlanan emisyon primi, Anonim Şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari (yazılı) değeri üzerinde elden çıkarılmasından doğan kazanç anlamına geliyor.

Kısaca, anonim şirkette var olan hisse senedinizi, üzerinde yazılı olan değerinden daha yüksek bedelle sermaye artırımı yolu ile ihracını gerçekleştirmenize olanak sağlayan bir uygulama.

Üstelik, aradaki olumlu fark için vergi ödemiyorsunuz!

Peki, Ama Nasıl?

Öncelikle, klasik hisse senedi devrinden bahsetmediğimizi belirtmekte fayda var. Hissenizi sermaye artırımı yolu ile dışarıdan ortak alarak ihraç ediyorsunuz.

Sıkça uyguladığımız noter aracılığıyla gerçekleştirilen standart bir hisse devrinden bahsetmiyoruz.

Bu noktada en önemli kıstas, anonim şirkete sahip olmanız. Limited veya diğer şirket türlerine sahipseniz bu avantajdan faydalanamıyorsunuz.

Ayrıca, şirketinizin ana sözleşmesinde primli pay çıkarılabileceğine dair hükmün yer alması veya genel kurul kararı alınması gerekiyor.

Halka açık bir anonim şirket olup olmamanızın ise herhangi bir önemi bulunmuyor. Borsada işlem görmeyen bir anonim şirkete sahip olsanız dahi primli pay çıkartabiliyorsunuz. Üstelik, halka açık olmayan anonim şirkette, ana sözleşme ile yönetim kuruluna primli pay çıkarma yetkisi dahi verilebiliyor.

Şirketinizin yönetim kurulu, rüçhan hakkının sınırlandırılmasının veya kaldırılmasının gerekçelerini; yeni payların primli ve primsiz çıkarılmasının sebeplerini; primin nasıl hesaplandığını bir rapor ile açıklaması gerekiyor.

Sürecin, Yasal Dayanağı Var Mı?

Emisyon primi, vergi mevzuatlarımız ve ticaret hukukunda detaylı olarak yer alıyor.

Kısaca bahsedersek;

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 347/1. maddesinde; itibari değerinden aşağı bedelle pay çıkarılamayacağı, payların itibari değerinden yüksek bir bedelle çıkarılabilmeleri için esas sözleşmede hüküm veya genel kurul kararı bulunması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-ç bendi ile, anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların bedelinin itibari değeri aşan kısmın istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 3065 sayılı KDV Kanunu’nu 17/4-g maddesinde ise, " Külçe altın ve külçe gümüş teslimleri ile kıymetli taşların (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye'de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa üyeleri arasında el değiştirmesi, döviz, para, damga pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi, tahvil(elde edilen faiz gelirleri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak suretiyle verilen finansman hizmetleri dâhil),varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, Türkiye'de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarının teslimi,," KDV’den istisnadır.

Dolayısıyla, emisyon primi için fatura düzenlenmesine KDV hesaplanmasına da gerek bulunmuyor.

Ayrıca, KVK’nın 18, 19 ve 20. maddeleri kapsamında yapılan birleşme, devir ve bölünme işlemleri sonucunda emisyon primlerinin devralan şirket bilançosuna aktarılması kar dağıtımı sayılmadığından vergilendirilmediğini de hatırlatmak isteriz.

Hesaplama Nasıl Olacak?

Örneğin, (A) A.Ş., 100.000,00 TL sermayesi olan (B) A.Ş.’ne %20 ortak olmak amacıyla 1.000.000,00 TL ödemek istediğini iletmiş, taraflar rakam üzerinde anlaşmıştır.

Bu durum, ilk bakışta 100.000,00 TL sermayesi olan bir şirkete dışarıdan 1.000.000,00 TL ödenerek nasıl %20 ortak olunabileceği konusunda soru işareti yaratabilir.

Ancak, (B) A.Ş.’nin yönetim kurulu tarafından, 25.000,00 TL nominal bedelli 1.000.000,00 TL emisyon primli olarak primli pay ihracı yoluyla sermaye artırımı gerçekleştirilecektir.

Sermaye artırımı sonucunda, (B) A.Ş.’nin güncel sermayesi 125.000,00 TL olacak ve sermaye artırımı yolu ile şirkete ortak olan (A) A.Ş’nin pay oranı ise %20 olacaktır.

(B) A.Ş., emisyon primli sermaye ödemesi olarak (A) A.Ş’ den 1.000.000,00 TL alacak, 1.000.000,00 TL’nin 25.000,00 TL’sini sermayesine ekleyecek, kalan 975.000,00 TL’yi ise Sermaye Yedekleri grubu altında kayıt altına alacaktır.

Emisyon prim tutarı ise, aradaki olumlu farka isabet eden, 1.000.000,00 – 25.000,00 = 975.000,00 TL’dir.

Bütün bu işlemlerin kayıt altına alınarak (B) A.Ş.’nde resmileştirilmesi ise aşağıdaki şekilde olacaktır;

------------ / ---------------

102 – Bankalar 1.000.000,00 TL

                        500 – Sermaye 25.000,00 TL

                        520 – Hisse Senedi İhraç Primleri 975.000,00 TL

----------- /-----------------

Görüleceği üzere, mevcut sermaye yapınızdan çok daha yüksek bir bedelle, dışarıdan ortak alabiliyorsunuz.

Üstelik, küçük bir ortaklık oranı karşılığında!

Peki, Emisyon Primi Ortaklara Dağıtılabilir Mi?

Gelir İdaresi Başkanlığı verdiği bir özelgede şu şekilde görüş bildirmiştir:

Kurumlar vergisinden istisna edilen ve sermayeye eklenmemiş olan emisyon primlerinin Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca ortaklara dağıtılmasının mümkün olması halinde, bu işlem kar payı dağıtımı sayılacak olup, dağıtılan emisyon primi tutarları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.” (GİB. İstanbul VDB’nin 20.10.2015 tarihli ve 62030549-125[6-2014/105]-88462 sayılı özelgesi).

Kişisel görüşümüz, Gelir İdaresi Başkanlığı ile aynı doğrultuda olup, emisyon priminin ortaklara dağıtımı söz konusu olur ise kar dağıtımı sayılarak, vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Emisyon Priminin Sermayeye İlavesi Mümkün Mü?

Ticaret kanunumuza göre emisyon primi “genel kanuni yedek akçe” niteliğindedir.

Emisyon primi, kanuni yedek akçelere ilişkin hükümlere tâbi olduğundan, üzerinde serbestçe tasarruf edilebilmesi yasal yedek akçenin esas sermayenin yarısını geçmesi şartına bağlıdır.

TTK’nın 462/1. maddesine göre; esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları ve mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar sermayeye dönüştürülerek sermaye iç kaynaklardan artırılabilir.

Dolayısıyla, emisyon primlerinin sermayeye ilavesi TTK’nın 462. ve 519. maddeleri çerçevesinde mümkündür. Bu durumda, sermayeye ilave edilebilecek tutar ancak sermayenin/çıkarılmış sermayenin yarısını aşan kısım olacaktır.

Sonuç olarak;

Şirketler, mali yapılarını korumak ve güçlendirmek için çeşitli finansman yöntemlerine başvurabilmektedir.

Emisyon primi, özellikle şirketlerin mali yapılarını düzeltmesi ve daha iyi bir noktaya getirmesine olanak sağlayan bir uygulamadır. En önemli avantajı ise şirketteki oy kullanma ve kâr payı alma hakkının primli paya koyulan sermayeden bağımsız olmasıdır.

Şirketin mevcut hissedarları çok daha az sermaye taahhüdünde bulunmuş olsalar dahi, emisyon primli sermaye artırımı sonucunda, azınlık pay sahibi haline gelmekten kurtulurlar.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar