Dünyanın kadınla imtihanı

Zeynep GÜRCANLI
Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

2022 yılının dünyaya “hediyesi”, uluslararası alanda her türlü kutuplaşmanın artması olarak özetlenebilir. Küresel anlamda en büyük kutuplaşma ise kadın üzerinden yaşandı 2022’de. Afganistan’da yaşananlar o kadar korkunç ki, en görünen ve en çok konuşulan örnek; Taliban yönetimi 2022 yılı çıkmadan kadınlara eğitim görmeyi resmen yasakladı. Kız öğrenciler artık okula gidemeyecekler. Taliban’ın “din adına” yaptığını iddia ettiği kadın zulmünün bir başka adımı ise, kadınların çalışmasının tümden yasaklanması oldu. O kadar ki, kadınlar artık Afganistan’da yardım kuruluşlarında bile görev alamaz hale getirildiler.

İran’da da kadınlar açısından durum iç açıcı değil; din polisinin sırf başörtüsünü doğru takmadı diye Mahsa Amini’yi öldürmesi ardından başlayan protestolar 100. gününü de geride bıraktı. 500’den fazla kişinin öldüğü Mahsa Amini protestoları, 1979’daki İslam Devrimi’nin ardından İran’da gerçekleşen en uzuk soluklu proteto zinciri olarak tarihe geçti bile. Ancak halkın 100 gündür sokaklarda haykırmasına, esnafın topluca kepenk indirmesine rağmen İran’ın giderek muhafazakarlaşan rejiminden gelen herhangi bir özgürlük adımı hala yok. Aksine, protestocular hızlı şeriat mahkemeleri ile mahkum edilip, idam edilmeye bile başlandı ülkede.

ABD’DE MUHAFAZAKARLIK DAHA GÖRÜNÜR OLDU

2022 yılında kadına yönelik baskılar, sadece Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu coğrafyada artmadı; Kendi kendini “dünyadaki demokrasilerin savucusu” olarak konumlandıran Amerikan yönetimi, kendi kadın vatandaşlarını dini baskılardan korumayı başaramadı mesela;

Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin muhafazakar hakimlerinin aldığı kürtaj özgürlüğünü tersine çeviren karar, ABD’de bazı eyaletlerde kadınların kendi vücutları hakkında karar verme hakkını tamamen ortadan kaldırdı.

İSRAİL’DE MUHAFAZAKAR PARTİLERİN İLK HEDEFİ DE KADIN

İsrail’de 2022’de yapılan seçimlerden başarıyla çıkan eski Başbakan Netenyahu’nun kurmayı planladığı koalisyon hükümeti de bu ülke kadınları açısından zor günlerin habercisi olacak gibi;

Netenyahu ile koalisyon pazarlığı yapan aşırı dinci parti temsilcilerinin ilk isteklerinden biri, İsrail’in kadına şiddete yönelik İstanbul Sözleşmesi’ne katılmaması oldu.

Netenyahu’nun hükümet pazarlığı yaptığı Dini Siyonizm Partisi, İsrail’in kadına karşı şiddetle mücadeleyi öngören İstanbul Sözleşmesi’ne katılmayacağının koalisyon protokolüne resmen yazılmasını istedi. Aksi halde hükümete katılmayacağını bildirdi.

Türkiye’de de durum malum; Kadına yönelik şiddet rekor üzerine rekor kırıyor. Okullaşma oranına ilişkin istatistikler, kız çocuklarının eğitime ulaşma şansının her geçen gün azaldığını gösteriyor. Küçük yaşta kız çocuklarının “evlilik” adı altında istismarı ise görünür hale geldikçe, beraberinde tepkiler ve tartışmalar da alevleniyor. Tüm bunları alt alta koyunca, 2022’nin kadınlar açısından hiç de iyi anılacak bir yıl olmadığı ortada...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İki kritik tarih 21 Ekim 2024