Dünyanın derdi

Zeynep GÜRCANLI
Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

Dünyanın dört köşesinden gazeteciler toplanınca gündem “dünyanın derdi” oluyor elbette;

Güney Kore’de gerçekleşen " Dünya Gazeteciler Konferansı 2023’” toplantısı da farklı değil. Dertler aynı, ancak öncelikler coğrafyaya göre oldukça farklı.

Konferansa Batı ülkelerinden, özellikle de Avrupa’dan katılan gazetecilerin gündemi Ukrayna savaşı ve etkileri. Asya’dan katılanlar ise daha çok Çin’in attığı ekonomi ve güvenlik adımlarıyla ilgili.

Türkiye’de yaklaşan seçimlere ilgi de büyük; Güney Amerika’dan Afrika’ya, Asya’dan Avrupa’ya kadar pek çok gazetecinin ortak sorusu “Türkiye’de kim kazanacak” oldu. Bu arada küçük de bir not; Türkiye’nin İngilizce’deki adını değiştirmesi dünyada tutmuş. Gazeteciler arasında arada bir dili sürçüp “Turkey” diyen olsa da, genellikle ülkeden “Türkiye” olarak bahsedildi hem konferansta, hem de özel sohbetlerde.

Gazetecilk mesleğinin içinde bulunduğu durum, internet ve sosyal medyanın gelişmesiyle giderek artan “yalan haber” tehlikesi, gazeteciler ile ülkelerindeki hükümetler arasında bitmek bilmeyen medya özgürlüğünün sınırlarına ilişkin itişme ise ortak dertleri dünya gazetecilerinin.

Koreli bir grup gazeteci buna çare olarak, yerele inmeyi bulmuşlar; Kore savaşı nedeniyle ülke içinde mülteci durumuna düşmüş, çoğunlukla yaşlı kişilerin yaşadığı, ülkenin ücra bir kasabasına gidip, burada bir çamaşırhane açmışlar. Köylülere bedava hizmet veren çamaşırhaneyi 6 ay boyunca işletip, önce yerel halkla yakın ilişki kurmuşlar. Ardından da, köylülerin hikayelerini teker teker haberleştirmeye başlamışlar. Böylece, Kore savaşına ve sonrasındaki sıkıntılara ilişkin, bizzat yaşayanların anılarını kullanarak bir belgesele imza atmışlar. Pek çok da ödül almışlar.

Ama olumsuz tecrübeler daha ağırlıklı;

SİERRA LEONE’DEN İSPANYA’YA; SORUNLAR BENZER

Konferansta konuşan Sierra Leone’den gazeteci Mohammed Asmiev Bah ülkesindeki kötü yönetim nedeniyle ifade özgürlüğü adına büyük kayıplar yaşadıklarını anlattı mesela. Bah, siyasi baskılar dışında, medya organlarının reklam bulma sıkıntısının da özgür gazeteciliği olumsuz etkilediğine vurgu yaparak, en büyük reklam verenin devlet olmasının, gazetecilere “ilan yoluyla hükümet baskısının” önünü açtığını vurguladı.

İspanyol Gazeteci Pablo Leon ise sosyal medyanın da gelişmesiyle gazeteciliğin karşı karşıya kaldığı “yalan haber” üzerinde durdu. “Herkesin gerçeği kendisine göre değişir oldu. Gerçek adeta sıvı gibi, girdiği kabın şeklini alır hale geldi" diyen Leon, bunun savaş-barış gibi yaşamsal konulara bile yansıdığını anlattı. Ukrayna’da çatışan bir tarafın yaşanlarını”savaş” diye nitelemesini, diğer tarafın “barış getirmek için oradayız” söylemini örnek gösterdi.

TAYLAND’DAKİ GAZETECİLER DE BASKI ALTINDA

En ilginç sunum ise açık ara Tayland’dan gazeteci Paramettan Tagsathaporn’unki oldu. Tayland da, tıpkı Türkiye gibi 14 Mayıs’ta sandık başına gidiyor. Seçim kampanyası döneminde medyada “siyasetçilerin yarattığı dramaların”, halkın gerçek sıkıntılarının yerini almasından yakınan Taylandlı gazeteci, mevcut hükümetin medya üzerindeki baskılarınından da örnekler verdi; Mesela Tayland yasalarına göre hem gazetecilerin, hem de vatandaşların, “Krala hakaret suçundan” hapse atıldığını anlattı. Bu suçtan hüküm giyenler arasında ortaokul öğrencilerinin bile olduğunu söyledi. Yine “ulusal güvenlik” bahanesiyle gazetecilere karşı davalar açıldığını, bundan ötürü 7 yıldır hapiste olan gazeteci bulunduğundan bahsetti. Tagsathaporn, politikacıların özellikle kendilerini eleştiren gazetecilere kamuoyu önünde hakaret etmekten çekinmediklerini, hükümetin “yalan haberi belirlemek” için bir komisyon kurduğunu, beğenmediği haberleri “yalan” diye bültenleştirdiğini anlattı. Bitmedi; Taylandlı gazetecinin aktardığına göre, ülkenin güneyindeki ayrılıkçı hareket nedeniyle, bu bölgede yaşayan hemen herkes hükümetin sıkı kontrolü altında yaşamaya zorlanıyor. Zaman zaman yapılan operasyonlarla bölgedeki yerel gazetecilerin ve politikacılarda gözaltına alındığını, bunun seçim döneminde de devam ettiğini söyledi Tagsathaporn.

Tanıdık geldi mi?

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İki kritik tarih 21 Ekim 2024