Dünyanın değişmesi için hikayelerin değişmesi gerekiyor

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

KAGİDER Başkanlığı görevi 14 Haziran’da tamamlanan Emine Erdem, “Bundan 21 yıl önce KAGİDER kurulduğunda yüzde 4 olan girişimcilik oranı şimdi ancak yüzde 14’e ulaşabildi. Ama bu yeterli değil. Belki geçmiş yıllara göre ilerleme sağladık ama ne girişimcilik karnemizin ne de kadın istihdamının yeterli seviyeye ulaştığını söyleyemeyiz” diyor.

“KAGİDER’in başkanlığını yürüttüğüm dört yıllık süreçte yaşamımdaki en ilham verici hikayelere tanıklık etmenin gururunu yaşadım. Umutsuzluğun, çaresizliğin, zor koşulların hakim olduğu hikâyelerin nasıl da yerlerini sevgi, dayanışma ve umuda bıraktığını gördüm. Ben hikâyelerin dünyayı değiştirme gücüne sahip olduğuna inanıyorum. Bu nedenle dünyayı değiştirmek için hikâyelerin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Kadınların hem yoluna çıkma kararını hem de yola devam etme kararlılığını gördükçe, ‘kadının güçlenmesi’ gerekliliğine olan inancım arttı.”

Bu sözler Emine Erdem’e ait. Erdem’in 2019 yılından bu yana, 2 dönem sürdürdüğü KAGİDER Başkanlığı, 14 Haziran tarihinde sona erdi.

“Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımla birlikte kadın girişimciliğinin yaygınlaşması, kadın istihdamının artması ve kadının güçlendirilmesi mücadelesinde derneğimizin performansını ve mücadele bayrağını daha da yüksek seviyelere taşımak için 4 yıl boyunca büyük bir mutluluk ve gururla çalıştım” diyor Emine Erdem.

Erdem ile, dört yıl boyunca kadın girişimciliği adına edinilen kazanımları konuştuk:

Girişimcilik oranı 21 yılda yüzde 4’ten ancak yüzde 14’e ulaştı

“Bugünü değerlendirirken nereden nereye geldiğimizi de görmekte fayda var. Bundan 21 yıl önce KAGİDER kurulduğunda yüzde 4 olan girişimcilik oranı şimdi ancak yüzde 14’e ulaşabildi. Ama bu yeterli değil. TÜİK’in açıkladığı istatistiklere göre üniversite mezunu kadınların yüzde 36,6’sı istihdamda yer almıyor. Üniversite eğitimi almış kadınlar iş bulmakta zorlanıyor ve iş hayatında kalıcı olamıyorlar. Belki geçmiş yıllara göre ilerleme sağladık ama ne girişimcilik karnemizin ne de kadın istihdamının yeterli seviyeye ulaştığını söyleyemeyiz.”

Kadınların cesaretini en fazla kıran ataerkil kültür

“İster girişimci olsun ister profesyonel çalışsın, kadınların ekonomiye katılımının önünde finansa ve eğitime erişimdeki zorluklar, rol model ve network eksikliği, çocuk ve yaşlı bakım sorumluluğu, kadına karşı şiddet gibi birçok engel var. Kadınların cesaretini en fazla kıran da erkeği hayatın merkezine koyarak kadını ikinci plana atan ataerkil kültür. Bir kadın çalışmak veya iş kurmak istediğinde, önce evdeki sorumluluklarını yerine getirmesi ve ardından evdeki erkeğin onayını olması gerekiyor. Sosyal ve kültürel ön yargılarla kararlı bir şekilde mücadele edilmeli.”

Girişimciliğin tohumlarını daha okullarda atılmalı

“Teşvik ve destek programlarının geliştirilmesi, girişimcilikle ilgili kuluçka merkezleri kurulması çok önemli. Yeni girişimlerin büyümesi ve ölçeklenmesi için mekanizmalar kurulmalı. Kadın girişimcilerin dünyanın hızına uyum gösterme becerisinin reflekse dönüşmesini sağlamamız gerekir. Bunun için de girişimciliğin bir kültür olarak benimsenmesine ihtiyaç var. Peki bunu nasıl başarabiliriz? Girişimciliğin tohumlarını daha okullarda atmaya başlayarak yapabiliriz. Türkiye’de kadın girişimcilerin pay aldıkları yatırımlar 2020 yılı ve 2021 yılı arasında yüzde 30 artmış. Ancak görüyoruz ki kadınların toplam yatırımlardan aldığı pay yüzde 4’te kalmış… Katma değeri yüksek daha fazla start-up’ı girişimcilik ekosistemine dahil edebilmemiz için, sektörü besleyecek bir yatırımcı ilgisini oluşturmamız gerekiyor. Bunun için melek yatırımcıların sayısını artırmak da önem taşıyor.”

4T ve 4D 

“2019-2021 döneminde çalışmalarımızı Tarım, Teknoloji, Ticaret ve Toplum’u kapsayan 4T adını verdiğimiz stratejimizi temel alarak yürüttük. Kadın girişimcilerin işlerini geliştirmeleri, koşul ve fırsatları eşitlemeleri açısından çok önemli olanaklar sağlayan Teknolojiden daha fazla yararlanmalarını sağlamayı, onların Toplumsal ağlarını ve dayanışmalarını genişletmeyi, daha fazla Ticaret yapmalarını desteklemeyi ve Tarım sektöründe güçlenmelerini hedefledik. 

Dünyadaki her türlü değişim karşısında hızlı harekete geçtik ve 4D’yi belirledik: Dijitalleşme, dönüşüm, dayanışma, dayanıklılık. Kadının iş hayatında hem kendisi hem girişimi bu dört yetkinliğe sahip olsun istedik. Dönemimizin en önemli projelerinden Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin finansal desteğiyle hayata geçirdiğimiz ‘İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı’ ile önemli sonuçlar elde ettik. “Ticaretinkadinlari” portalı ve uygulaması ile ülkemizdeki kadın girişimcileri tek bir çatı altında topladık. Ayrıca dijitalleşmenin giderek arttığı bu dönemde KAGİDER uygulamasını hazırladık, daha fazla kadının ilham veren hikayelerini görünür kılmak hedefiyle Cesaret Veren Kadınlar YouTube kanalımızı kurduk.”

Son iki yılın olumsuz koşullarından kadınlar ağır etkilendi

 “Son iki yılın hiçbirimiz için kolay geçmediğini vurgulamak gerekiyor. Her zaman olduğu gibi tüm olumsuz koşullardan kadınlar erkeklerden çok daha ağır etkilendi. Bu olumsuzluklarda kadın girişimcilerin yeni pazarlara erişim ihtiyacını öğrendik ve faaliyetlerimizin önemli bir kısmını kadın girişimcilerin yeni pazarlara erişimlerini arttıracak politikalara yönlendirdik” diyen Emine Erdem, bu çalışmalarını şöyle sıralıyor:

·         “Kadın girişimciler ve tedarik konusunu Birleşmiş Milletler’in gündemine taşıdık. Mart 2022’de çevrimiçi düzenlenen Birleşmiş Milletler 66’ncı Kadının Statüsü Komisyonu toplantıları kapsamında “Cinsiyete Duyarlı Tedarik, Kadın Girişimciliğini Desteklemek için Özel Sektör, Kamu ve Yerel Yönetim Yatırımları” başlıklı bir panel düzenledik.

·         Kamu ihalelerinden kadın girişimcilerin daha fazla pay alması için hazırladığımız yasa öneri tasarısını Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon üyeleri ve birçok yasa yapıcı ile paylaştık.

·         Ticaretin Kadınları platformu için Garanti BBVA ile iş birliği sözleşmesi imzaladık. Türkiye’de kadın girişimcileri ve derneklerini tek çatı altında toplayan Ticaretin Kadınları Platformu’nun yerel yönetimler tarafından desteklenmesi ve yereldeki kadın girişimlerin erişilebilir olması hedefiyle de Türkiye Belediyeler Birliği ile iyi niyet protokolü imzaladık.

·         Ekim 2022’de vizyonumuza “Yeşil İş” başlığını ekledik. Kadının üreterek ve varlığını özgürce ortaya koyarak tüm karar süreçlerinde etkin rol aldığı bir dünya yaratırken Yeşil İş prensiplerini de hayata geçirmeye odaklandık.

·         6 Şubat 2023’te yaşadığımız deprem felaketinden bölgedeki kadınlar çok ağır etkilendiler. KAGİDER olarak aileyi ve toplumu ayağa kaldırmak için önce kadınları tekrar ayağa kaldırmak gerektiği bilinciyle harekete geçtik. Aynı zamanda bölgedeki iş insanlarını, öğrencileri, kadın girişimcileri desteklemek için Endeavor Türkiye, Girişimcilik Vakfı, Habitat Derneği, HAN Spaces ve KAGİDER olarak kurduğumuz konsorsiyumla “Mekân” adı verdiğimiz ortak çalışma alanları için Hatay Büyükşehir Belediyesi ile protokol imzaladık. TÜRKONFED, SEDEFED ve Habitat ile kurduğumuz konsorsiyumla Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta “Kasaba” adını verdiğimiz konteyner kentler oluşturuyoruz.

“Kadınlar için yaratılmaya çalışılan korku iklimi, önlerinde set kurmamalı”

Emine Erdem, kadın girişimcilere şu önerilerde bulunuyor: “Öncelikle hayatta yapmak istedikleri şeye karar verdilerse ve ona tutkuyla bağlıysalar, yani sevdikleri işi yaptıklarına inanıyorlarsa doğru zamanı beklemek yerine bir an önce harekete geçmelerini öneririm. Onlara başaramayacaklarını, yapamayacaklarını söyleyecek birçok insan olacaktır. Cesaretlerini kırmamaya çalışarak içlerindeki inanca tutunmalarını öneririm. Bir kadının kafasına koyduğu işi yapmasının önünde kimse duramaz. Kadınlar için yaratılmaya çalışılan korku iklimi, önlerinde set kurmamalı. Kadınları güvenli alanında tutmaya çalışmak yerine girişim fikirlerini hayata geçirmesi, gerekli durumlarda risk alması, kendini geliştirmeye ve geleceğe yatırım yapması için desteklemeliyiz. Korkularını, endişelerini bir kenara bırakıp, işe koyulduklarında zincirleme bir etki yaratacak ve başka kadınları da cesaretlendireceklerini bilmelerini isterim. Kendilerine koydukları hedefe emin adımlarla yürüsünler ve yaratıcı olmaya, yenilikçi fikirlere açık olmaya çalışsınlar. Genç kadınlara bir de KAGİDER’in Pusula platformundaki eğitimlerden faydalanmalarını öneririm. Platformda hem kendileri için gerekli eğitim programlarına girebilirler hem de kadın girişimcilere sunulan hibe ve destek programlarını öğrenebilirler. Yalnız olmadıklarını bilmelerini isterim.”

UNDP’den depremden etkilenen kadın işverenler için hibe programı

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO), Türkiye’de şubat ayında meydana gelen yıkıcı depremlerden zarar gören işletmelerin sahibi kadın girişimcilere yönelik 500 bin dolar tutarında yeni bir hibe programı için güç birliği yapıyor.

UNDP’nin erken toparlanma faaliyetlerinin bir parçası olan bu ortak girişim, depremde en ağır yıkıma uğrayan dört ilden biri ve depremin merkez üssü olan Kahramanmaraş’ta işletmelerini ayağa kaldırmaya çalışan 100’ü aşkın kadın işverene mali destek sağlayacak.

Girişim, Kahramanmaraş’ta kadın işverenlerle yapılan toplantıda, UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton ve KMTSO Başkan Yardımcısı Hikmet Gümüşer tarafından başlatıldı. 

“Depremler Türkiye’de küçük işletmeler için çok yıkıcı oldu; en çok etkilenen yedi ilde 220.000 işletme tamamen yıkıldı” diyen Vinton sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kadın girişimcilere ve kadınların sahibi olduğu işletmelere cansuyu sağlayarak, sadece bireylerin geçim kaynaklarını eski haline getirmeyi değil, aynı zamanda bölgeye dönüşü teşvik edecek erdemli bir arz-talep döngüsü başlatmayı hedefliyoruz. UNDP, deprem bölgesindeki çalışmalarına dayanarak, benzer toparlanma programlarını başlatmak için hazırlık yapıyor.”

Kahramanmaraş’ta KMTSO tarafından kadınların yönettiği 355 işletme üzerinde yapılan ihtiyaç analizine göre, işletmelerin yüzde 38’i depremlerde tamamen yıkıldı, yüzde 90’ından fazlası da fiziksel hasara uğradı. Kadın işletme sahipleri, yıllık ortalama 1,43 milyon TL dolayında (70 bin dolar) mali kayıp yaşadı. Depremde kadın işverenlerin yüzde 4’ü yaralandı, maalesef bazıları da yaşamını yitirdi. 

“Bu hibe programı ile kadın işletmecilerimizin daha da güçlenmelerini ve yerel ekonomimizin canlandırılması için büyük katkı yapmalarını sağlayacak gerekli destek ve kaynakları sağlamayı hedefliyoruz” diyen KMTSO Başkan Yardımcısı Gümüşer sözlerini şöyle tamamladı: “UNDP Türkiye ile birlikte, kadınların yeniden gelişmesini ve Kahramanmaraş’taki erken toparlanma çabalarına dinamizm katmalarını sağlamaya kendimizi adadık.”

Hibe programından, 6 Şubat 2023 tarihinde ilk depremin meydana gelmesinden önce Kahramanmaraş’ta kayıtlı faali işletmesi olan kadınlar yararlanabilecek. Toplamda 11 milyon TL (500 bin dolar) tahsis edilecek programda münferit hibe tutarı, 1 ila 6 ay sürecek projeler için 10 bin ila 300 bin TL arasında olacak. Hibe programının uygulanmasını, UNDP desteğiyle KMTSO yürütecek.

Hibe için uygun kabul edilecek faaliyetler arasında prefabrik veya konteyner işyeri kurulması; işyeri tadil, tamir ve restorasyonu; BT ekipman ve yazılımı, mobilya, makine ve ekipman, ve malzeme alımı yer alıyor. Üç veya daha fazla çalışanı olan işletmeler, üretim için makine ve ekipman alımına yönelik projeler, deprem nedeniyle engelli hale gelen kadınların sahip veya ortak olduğu işletmeler, kısmen veya tamamen hasara uğrayan işletmelerin sahibi olan işverenlere öncelik verilecek. Faaliyetlerine yeniden başlamak için sadece hafif onarımın gerektiği durumlarda, daha az hasarlı işletmelerin tamiri için küçük hibe verilecek.

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar