Dünyadan pozitif ayrışmaya devam ediyoruz
Dünya borsaları yüzde 3’e yakın kayıpla ağustos ayına başladı. Öncü göstergelerdeki yavaşlama işaretlerine rağmen emek piyasasının gücünü koruması tahvil faizlerini yukarı çekerken, hisse senedi piyasalarını baskılıyor. Borsa İstanbul küresel dalgalara karşı direnen az sayıda piyasa arasında yer alıyor.
Cuma günü yayınlanan ABD tarım dışı istihdam piyasası beklenenden düşük yeni istihdam ve görece yüksek ücret artışı ile piyasaların sevmediği bir tablo çiziyor.
Ancak veri sonrası Fed beklentilerinde temel bir değişiklik yok. Piyasalar Fed’in eylül ayında durmasını ve önümüzdeki aylarda veriye bağlı olarak hareket edeceği sinyalini vermesini bekliyor. Biz Fed’in eylül toplantısında durmasını ve en az altı ay beklemede kalacağını öngörüyoruz.
Haftaya perşembe günü açıklanacak olan enflasyon verisi durumun netleşmesini sağlayacak. Beklenti manşet ve çekirdek enflasyonun yüzde 0,2 artması. Enflasyondaki inişin hızlanması için emek piyasasındaki katılığın kırılması gerekiyor.
Borsa İstanbul küresel satış dalgasıyla sendelediyse de, haftayı yüzde 4’e yakın yükselişle bitirdi. Artışın yaklaşık üçte ikisini cuma günü Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ın küresel yatırımcılarla yaptığı toplantı tetikledi. Toplantıda 40’ın üzerinde uluslararası yatırımcıya ekonomi yönetiminin arkasında tam bir politik destek olduğu ve kademeli sıkılaşmanın devam edeceği mesajı verildi.
Bizim görüşümüzde farklılık yok. Yeni yönetimin önceliği dış denge ve bütçe performansını iyileştirmek. Enflasyon ile mücadele 2024 yerel seçimler sonrasına bırakılmış durumda. Merkez Bankası’nın geriden ve utangaç adımlarla faiz artırması ile kur-enflasyon-ücret sarmalının kırılmasını beklemiyoruz.
Piyasa görüşümüzde bir farklılık yok. Mehmet Şimşek’in göreve atanması sonrası Türkiye eurobondu verim eğrisinde vade uzatılmasını önermiştik. Deprem harcamaları harici bütçenin düzelmeye başlaması görüşümüzü destekliyor.
Hisse senedi piyasası için iyimser görüşümüz devam ediyor. Enflasyonun ve finansal baskılamanın yüksek olduğu ve büyümeye öncelik verilen bir ortamda yerleşik yatırımcı hisse senedine yönelmeye devam ediyor.
Yabancı yatırımcının da eşanlı olarak Türkiye hisse senedine yönelmesi endekste yeni zirvelerin devam etmesini sağlıyor. Kısa vadede bu pozitif havanın bozulması için bir gerekçe görmüyoruz.