Dünya saati alarmı çalıyor
Bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalarla yaşadığımız dünyamız ne güzeldir. Su ve kara ekosistemlerimizin en bencil canlısı insan için alarm çalıyor. Duyuyor muyuz? 10 Ocak günü Dünya Meteoroloji Örgütü(WMO) basın bülteni ile küresel sıcaklık artışı ve iklim değişikliği için korkutucu rakamlar ve saptamaları öğrendik. 2015-2024 yıllarındaki son on yıl kayda geçen en sıcak on yıl olurken 2024 küresel ortalama yüzey sıcaklığı 1850-1900 dönemi ortalamasının 1,55°C üstünde olan ilk yıl oldu. Eğer 1,55 sayısına çalışmanın belirsizlik rakamını ((±0,13°C) eklersek 1,68 olur. Dikkat buyurunuz. Dünya saati alarmı çalıyor. Bilindiği gibi Paris Anlaşması ile ülkeler sera gazı emisyon azaltım söz vermesi ile “Küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2,0oC ile sınırlandırma mümkünse 1,5oC’nin altında tutma hedefi” için yola çıkmıştı. Bu hedef henüz ölmedi. Lakin ciddi tehlike ortada. Rekor sıcaklıklarla sıradışı bir dönemle karşı karşıyayız. Bütün bunlar ulusal medyamızda haber oldu. Hep olduğu gibi, olması gerektiği kadar gündem olmayarak unutuldu gitti. İklim değişikliğine inanmayan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ilk yüz gününde ülkesini yeniden Paris Anlaşması’ndan çıkararak petrol üretimini artıracak. Böylece gündemimize iklim değişikliğinin girmesi, yüzleşme yararlı olacak.
Ekonomi zorda. Savaşlar dört bir yanda. Güzelim biricik ülkemiz için neyi özne yapsak, konuşsak, yazsak adeta “Ölmüş de ağlayanı yok” durumundayız. Her yerde adeta alarm var. Umudu yitirmeyeceğiz. Çalışacağız. Biz yaparız. Anadolu ve Rumeli bereketi bize yeter.
Haziran 2024 Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre ülkemizde 2022’de enerji:71,8, tarım:12,8,endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı: 12,5, atık:2,9 yüzde oranlarında emisyona neden oldu. “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi” için başta enerji kökenli emisyonlarımızı “2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi” doğrultusunda azaltmalıyız. Planlama, takvimimiz belli. Saatler tik-tak diyor. Zaman su gibi akıp gidiyor. Çalışmak gerek.
İlk saat yaşamın kaynağı güneş idi. Sonra su saatleri geldi. Bugün mekanik ve dijital envai çeşit saat bizimle. Şehirlerin kültürel mirasındaki saat kuleleri, varsa çanları, aile yadigarı saatler, guguklu saatlar, mücevher saatler, ilk saatimiz yaşamın aktığını ve aslında hızla “Di’li geçmiş zaman” olduğunu bildirir. Kimimiz kol saati takmayı hiç sevmezken kimimizin edinmeyi planladığı markalar da vardır. Saat üretimi hem zanaat hem sanattır. Saat tamiri ise bambaşka bir değerdir. Bir de kitaplar vardır.
Yaşama izlerimizi bırakırız
Koleksiyonundaki belgelere dayanarak Vefa Borovalı’nın yazdığı “Zamanın Tanığı: Cezveciyan Ailesi ve Longines’in Türkiye’deki Mirası” adlı kitap yayınlandı. Kitapta saat ve saatçilik kültürü, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde saatçilik, Cezveciyan Ailesi’nin dört kuşak boyunca saatçilik yolculuğu okuyucu dostu dille anlatılıyor. Vefa Borovalı eğitimi güçlü, ışıl ışıl, güler yüzlü iş dünyamızdaki genç yöneticilerimizden biri. Bahtı açık olsun. Kitabımı koleksiyon tutkumla gönüllü yazdım diyor. Hani derler ya küçüklüğünden tanırım diye. Vefa’yı küçüklüğünden beri hiç unutamadığım tatlı yaramazlıklarını, yerinde duramamasını “İçimde parti var” diye gerekçelendirmesi ile takipteyim. Vefa mühim bir ilki başardı. Kutluyor ve yeni kitabını beklediğimizi belirtiyorum. Genç yazarlar, yeni kitaplar kültürümüz için mühim. Hepimizin ahir hayatı da beşikten mezara acısıyla, tatlısıyla bir kitaptır. Yaşama izlerimizi bırakırız. Bu kitapta yurttaş ahlakı ve meslek etiğimizle iklim değişikliğine etkimizin göstergesi karbon ayak izimizi mümkün en az tutalım. Yeşil Suç işlemeyelim. Sizleri, paydaşlarımızı konusunun ilki ve teki 10. İstanbul Karbon Zirvesi’nde “Karbonsuzlaşma Yolunda Sürdürülebilir Çözümler ve Yeşil Akçenin Gücü” için 14-15 Nisan 2025’te, 2024 UI GreenMetric sıralamasında “Dünyanın En Sürdürülebilir 38. ; Avrupa’da 22.; ülkemizin sekiz yıldır hep birincisi kampüs” olan Ayazağa Yerleşke’mizdeki etkinliğimize davet ediyorum. Sektörlerinin lideri kuruluşlarımızın Yeşil İddia bilgilerini alkışlayarak umudumuzu artıralım. Dünya saati alarmını dikkate alalım.