Dövizin varsa kredin yok!
Recep ÇETİN
Yeminli Mali Müşavir
Son dönemde ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon ve döviz kurlarındaki artış sebebiyle ekonomi ve sosyal hayatta yaşanan sorunların etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla muhtelif düzenlemeler yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Özellikle döviz kurlarındaki artışı dizginlemek amacıyla; ihracat bedellerinin belirli sürelerde yurda getirilmesi, yurda getirilen ihracat bedellerinin % 40’ının TL’ye dönüştürülmesi, kur korumalı mevduat hesabı gibi çeşitli enstrümanlarla dövize olan talebin azaltılması ve/veya TL’nin cazip kılınması amacıyla önemli düzenlemeler yapılmıştır.
Döviz kurlarının düşürülmesi ya da en azından sabit tutulması amacıyla yapılan son düzenleme 24.06.2022 tarih ve 10250 sayılı BDDK Kararı’dır. BDDK’nın 26.06.2022 tarihli Basın Açıklamasında ;“…bazı şirketlerin, döviz borcu ya da döviz yükümlülüğü olmamasına hatta döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdikleri ve döviz pozisyonu tuttukları görülmüştür. Yani üretime, istihdama, yatırıma gitmesi gereken uygun koşullu TL ticari kredi kaynakları, gerçek bir ihtiyaç olmadığı halde bazı şirketlerce döviz alımı amacıyla kullanılmaya devam etmektedir…” yönündeki açıklaması düzenlemenin gerekçesini ortaya koymaktadır.
24.06.2022 tarih ve 10250 sayılı BDDK Kararı ve 26.06.2022 tarihli BDDK Basın Açıklamasında yer alan hususlar çerçevesinde düzenlemenin kapsamı aşağıda özetlenmiştir.
Şirketler açısından kredi sınırlamasına dahil olma şartları
· Bağımsız denetime tabi bir şirket olması,
· Şirketin YP nakdi varlıklarının (altın dahil, efektif döviz ile bankalardaki YP mevduatın) TL karşılığının 15 milyon TL’nin üzerinde olması,
· Şirketin YP nakdi varlıkların TL karşılığının; aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının yüzde 10’unu aşması.
Herhangi bir şirketin bu Karar kapsamına girebilmesi yukarıdaki her 3 şartın birden sağlanması gerekmektedir. Şartlardan herhangi birisini taşımayan şirketler kredi sınırlamasına tabi olmayacaktır. Öte yandan sınırlama sadece şirketler için getirilmiş olup, şirket ortakları ve gerçek kişiler sınırlamaya tabi tutulmayacaktır.
Kredi sınırlamasından istisna tutulacak haller
Yukarıdaki 3 şartın birden sağlanması nedeniyle kredi sınırlaması kapsamına giren ancak Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ve ilgili mevzuat uyarınca döviz cinsinden kredi kullanması da mümkün olmayan şirketlerin, krediye başvurduğu tarihten itibaren 3 aylık dönem içinde yabancı para net pozisyon açığının bulunduğunu bağımsız denetim kuruluşunca onaylanmış şekilde tespit ettirerek bankaya sunmaları halinde; yalnızca başvuru tarihini izleyen 3 aylık dönemdeki pozisyon açığı ile sınırlı olmak kaydıyla bu şirketlerin de TL cinsinden nakdi ticari kredi kullanabilmeleri mümkün olacaktır. Başka bir deyişle herhangi bir 3 aylık dönemde yabancı para borçlarının(yükümlülüklerinin) yabancı para varlıklarından fazla olması durumunda, dövizli yükümlüklerin dövizli varlıklarından fazla olduğu tutar kadar bu şirketlere de TL cinsinden nakdi ticari kredi kullandırılabilecektir.
Karar kapsamına dahil olan ve olmayan YP varlıklar
Kararda da belirtildiği üzere YP nakdi varlıklar kapsamına şirketlerin altın da dahil olmak üzere efektif dövizleri ile bankalardaki YP mevduatları dahil olup, şirketlerin yurt içi yerleşiklerce YP cinsinden ihraç edilmiş menkul kıymetler ve Eurobond gibi borçlanma araçlarından oluşan diğer parasal varlıkları Kararda belirtilen YP nakdi varlıklar kapsamına girmemektedir. Ancak şirketlerin, yurt dışı yerleşiklerce YP cinsinden ihraç edilmiş menkul kıymetler ve hisse senetleri ile yurt dışı yerleşiklerle yapılan ters repo gibi diğer parasal varlıkları da Karar kapsamındaki YP nakdi varlık tutarının hesaplamasına dahil edilecektir.
Kapsamın belirlenmesinde kullanılacak bilgi ve belgeler
Bir şirketin Karar kapsamında olup olmadığı, bu şirketin YP nakdi varlık toplamı ile bağımsız denetimden geçmiş en güncel finansal tabloları uyarınca aktif toplamı ve son 1 yıllık net satış hasılatının bağımsız denetim kuruluşu tarafından onaylanarak belgelendirilmesi suretiyle belirlenecektir. Konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan şirketler için bu değerlendirme konsolide bilanço üzerinden yapılacaktır.
Kapsama dahil olmayan şirketler ne yapacak?
YP nakdi varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL’yi aşmayan şirketler Karar kapsamındaki kredi sınırlamasına dahil olmayacaktır. Ancak, bu şirketlerin kredi başvuru tarihi itibarıyla,
· Mevcut YP nakdi varlıkları ile en güncel finansal tablolarına göre aktif toplamını ve son 1 yıllık net satış hasılatını bağımsız denetim kuruluşuna tespit ettirmeleri,
· Kullanacakları kredinin vadesi boyunca YP nakdi varlıklarının TL karşılığının 15 milyon TL’yi aşmayacağını ya da aşsa bile aktif toplamından ya da son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının yüzde onunu geçmeyeceğini beyan ve taahhüt etmeleri,
· Söz konusu beyan ve taahhüdün banka tarafından kontrolünün sağlanmasını teminen şirketlerin her ayın ilk 10 iş günü içinde bir önceki ay sonu bilançosuna göre YP nakdi varlıklarının, aktif toplamının ve bir önceki ay sonu itibarıyla son 12 aylık net satış hasılatının güncel değerini bankaya iletmeleri,
gerekmektedir.
Sınırlama kapsamına giren ticari kredi türleri ve mevcut kredi limitlerinin durumu
Kararda ve yukarıda belirtilen her 3 şartı da sağlayan şirketler için, Karar tarihinden sonra kullandırılacak, TL cinsinden her türlü nakdi ticari kredi sınırlama kapsamına girmektedir.
Rotatif, kredili mevduat hesabı(KMH) veya kurumsal kredi kartları gibi kredi işlemleri yoluyla, Karar tarihinden itibaren gerçekleşecek nakdi ticari TL kredi kullandırımları için her ay sonunda yapılacak bakiye artışı hesaplaması yeni kullandırım olarak kabul edilecek ve her ay sonundaki hesaplama tarihinden önceki ay sonuna göre bakiye artışı olması durumunda, ay sonu itibariyle yapılacak bu hesaplamaya kadar ilgili ticari kredi müşterisinin Kararda belirtilen bağımsız denetim kuruluşu onaylı belgeleri bankaya tevsik etmesi gerekecektir.
Doğrudan Borçlandırma Sistemi(DBS) gibi gayri nakdi krediler, nakdi krediye dönüşmediği sürece Karar kapsamında değildir. Diğer taraftan, Karar tarihinden sonra yeniden yapılandırılan krediler, yeni kullandırım olarak değerlendirilmeyecektir. Ancak yeniden yapılandırma kapsamında olmayan ve Karar tarihinden sonra sözleşme koşullarının değiştirilmesi suretiyle yenilenen ya da mevcut kredilerin kısmen veya tamamen yeniden finanse edilmesi için kullandırılan kredilerin yeni kullandırım olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanmak suretiyle tevsik edilmesi gereken belgelerin hazır olmaması durumunda yapılacak işlemler
Karar tarihinden sonra yapılacak kredi başvuru tarihi itibariyle, bağımsız denetim kuruluşlarınca YP nakdi varlıkları toplamı henüz tespit edilmemiş ya da bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenmiş güncel finansal tabloları hazır bulunmayan ya da kredi başvuru tarihini izleyen 3 aylık dönem itibariyle YP net pozisyon açığı bağımsız denetim kuruluşlarınca henüz tespit edilmemiş olan şirketlerin, bağımsız denetim sürecinin başlatıldığını ilgili bankaya belgelendirmesi ve YP nakdi varlıkları toplamının, aktif toplamının, bir önceki ay sonu itibarıyla son 12 aylık net satış hasılatının ve başvuru tarihini izleyen 3 aylık dönem itibariyle YP net pozisyon açığının güncel değerini ilgili bankaya beyan etmesi ve bu beyana göre yapılacak değerlendirme çerçevesinde söz konusu şirketin Karar kapsamındaki kredi kullandırım sınırlamasına girmemesi kaydıyla, söz konusu Şirketlere TL cinsinden yeni bir nakdi ticari kredi tahsisi yapılması mümkündür.
Söz konusu şirketlerin bağımsız denetim sürecinin başlatıldığını ilgili bankaya beyan etmesine rağmen kredi tahsisinden sonraki 1 ay içerisinde bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenmiş güncel finansal tabloları ile bağımsız denetim kuruluşunca onaylanması ve tespit edilmesi gereken diğer bilgi ve belgeleri bankaya tevdi etmemesi ya da tevdi ettiği bilgi ve belgelere göre şirketin Karar kapsamındaki kredi sınırlamasına dahil olması gerektiğinin anlaşılması halinde, ilgili banka tarafından bu şirketlere TL cinsinden hiçbir yeni nakdi ticari kredi kullandırılmaması ve bu durumun ivedilikle BDDK’ya bildirilmesi gerekmektedir.
Hesaplamalarda kullanılacak döviz kuru
YP nakdi varlıkların TL karşılığının hesaplanmasında hesaplama tarihine ait TCMB döviz alış kuru kullanılacaktır.
Bankalarca ve Şirketlerce Dikkat Edilecek Diğer Hususlar
Şirketlerin TL kredi talebi öncesi, fiktif işlemlerle borç kaydı yaratma ya da muvazaalı diğer işlemler yoluyla Kararın etrafından dolanmaya yönelik uygulamalara tevessül etmemeleri bakımından bankaların müşterilerini uyarması ve her bankanın, müşterilerinin bu tür dolanma amaçlı YP varlık transferi gerçekleştirip gerçekleştirmediklerini kendi bankaları özelinde kontrol etmeleri ve böyle bir tespitte bulunmaları halinde ivedilikle Kurumumuza bilgi vermeleri gerekmektedir. Diğer taraftan, Kararın etrafından dolanılması veya etkisiz hale getirilmesine yönelik bu şekildeki yanıltıcı ve muvazaalı işlemler gerçekleştirmek suretiyle bankalarca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlayanlar hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılabileceği de tabiidir.
DEĞERLENDİRMELERİMİZ
Her ne kadar kredilerle ilgili bir düzenleme ve/veya sınırlama gibi görünse de Karar, kredi kullanmak için gerekli şartlar arasına belli bir miktar (15 milyon TL karşılığı döviz) üzerinde yabancı para (altın vs.) bulundurulmaması koşulunu getirerek döviz kurlarını düşürmek veya en azında sabit tutmak için dövize müdahale amacıyla yapıldığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Serbest piyasa ekonomisinin balansını önemli oranda bozacak olan düzenleme, şirketlerin imalat, ihracat ve ithalat kararlarında ve bunların doğal sonucu olarak üretim ve istihdamlarında olumsuz etkiler doğurabilecektir. Özellikle dövizin zaruri olduğu dış ticaret hacmi yoğun şirketlerde kredi sınırlaması dış ticareti ve dolaylı olarak istihdamı olumsuz yönde etkileyecektir.
Öte yandan Karar gereğince kredi sınırlamasına tabi olan veya olmayan şirketlere getirilen bağımsız denetim zorunluluğu şirketlere ilave iş yükü ve maliyete sebep olacaktır.
Yukarıda Karar’ın getirdiği yükümlülük ve negatif etkilerinden kaçınmak isteyen işletmeler;
· Kur korumalı mevduat hesabına geçecek,
· Kredi kullanmadan önce (15 milyon TL’lik dövizli mevduatın altında kalmak amacıyla) ithalat yapacak ve/veya ithalat avansı ödemesi gerçekleştirecek,
· TL’deki değer kaybından kurtulmak için emtia veya varlık (taşıt, bina vs) almak suretiyle gereksiz stok veya atıl yatırımlar yapacak,
· Dövizli mevduatı kar dağıtımı yaparak ya da kar dağıtımı yapmadan şirket dışına çıkaracaktır.
Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyon sebebiyle bilanço, gelir tablosu ve nakit akışları bozulan işletmelerin BDDK’nın yukarıda açıklanan Kararı ile getirilen yükümlülüklerden kaçmak veya kaçınmak amacıyla farklı yöntemleri de deneyecekleri açıktır.
Açıklanan nedenlerle Kanun ve tali mevzuat ile düzenleme yapmadan önce veya regüle kurumlar tarafından karar almadan önce ekonomik hayatın dinamiklerini, kamu ve özel şirketlerin döviz pozisyonlarını ve ticaretin gereklerini dikkatli ve planlı bir şekilde etüd etmeleri gerekmektedir.