Dönüştürürken değiştiren değil örtüştüren; Metaverseğitim
Fark etmişsinizdir; özellikle Pandemi döneminde gündeme gelen onlineğitim (uzaktan eğitim), aynı zamanda iş dünyasının Dijital dönüşüm süreciyle de paralel bir şekilde ilerledi diyebiliriz. Dijital Dönüşümden söz ederken herkes ama herkes bu dönüşümün değiştiren ve geliştiren tarafıyla ilgilendi, bilgilendi, ilerledi.
Ancak Eğitim için aynı döngüden söz etmek mümkün olmadı. Olamadı… Çünkü daha öncede bahsettiğim üzere eğitim ve teknoloji bu süreçte sadece bir birine temas etmiş (öpüşmüş ) oldu. Teknolojidendestek alan eğitim, uzaktan eğitim adı altında gelişme göstermiş olsa da tam anlamıyla bir dönüşüme girmedi ve sürdürülebilir şekilde ilerlemedi.
TÜRKİYE’DE LAFI ÇOK KENDİSİ YOK
Yıl 2022’ye gelmiş ve pandemi eski hararetli dönemini kaybetmişken, hepimiz “Metaverse’’ kavramı ile tanıştık. Mataverse’ün tanımının ne olduğu, ne olacağı ve hangi alanlarda mevcudiyet oluşturacağı sorularına cevap ararken, “verse” teknolojilerinin en çok etkili olacağı alanların başında eğitimin olacağı iddiası da ortaya atıldı. Bu iddianınüzerine Türkiye’de uygulamaya geçen çok fazla örneğe rastlamadık henüz. Nitelikli İçerik oluşturma konusunda da yeterli seviyede olamayan ülkemiz, halen verse teknolojilerinin eğitim üzerinde nasıl uygulanabilir örnekleri açığa çıkaracağı konusunda güçlü ve gerçekleşmesi mümkün öngörülere sahip değil. Hükümetin metaverse kavramını, artırılmış gerçeklik gözlükleri takanlardan ibaret gördüğü ortada… Gerek beyanları, gerek kullandıkları metinler; orta düzey bir teknoloji meraklısının metaverse pop kültürü ifadelerinden daha derin ve anlamlı olamadı. Onlar metaverse’ü, giyilebilir gözlük sanıyor.
GELENEKSEL MODEL & GELECEKSEL MODEL
Durum böyle olunca ben de verse teknolojilerinin üreticileri arasında görev üstlenmiş olan Dr. Derya Oya Oyan ile görüştüm ve sizlerle paylaşmak adına bilgiler edindim. Kendisi; 2023 yılı itibariyle ilerleyecek olan eğitim ve teknoloji ilişkisini, kesişim kümesini; metaforca kullanarak ortaya koyuyor. Bununla yetinmiyor; Metaverse’ün eğitimi dönüştürürken radikal şekilde değiştirmeyeceğini, geleneksel model ile geleceksel modeli; yeni nesil eğitim adı altında örtüştüreceğini öngördüklerini ifade diyor. Nasıl mı? Bir iki örnek vermekte fayda var:
2023 yılı ve sonrası eğitim ve teknoloji ilişkisi, bugüne kadar ülkemizde kullanılan geleneksel eğitim modelimizde, öğretme ve öğrenme noktasında “görsellik” ön planda değildi. Özellikle matematik derslerindeki geometri kazanımları, 3 boyut (voksel) üzerinden anlatılması yerine, 2 boyutlu (piksel) çizim ve şekillerle anlatılmak istenirken, dersin öğrenciler tarafından anlaşılır şekilde kavranması istenilen yeterlilikte olmuyordu…
BEYNİN SAĞ VE SOL YANI BİRLİKTE ÇALIŞIRSA…
Bugün 3 boyutlu dünyanın görselleştirilmesi sayesinde, sinüs ne demektir, dairenin alanı ile üçgen ilişkisi nasıl izah edilir, X2-Y2’nin kendisiyle çarpımını, beynin sol yarıküresinden alıp, sağ yarıküresinde canlandırmak ne derece mümkün olduğunu görebiliyor, daha anlaşılır kılabiliyoruz.
Hele ki bu ifadeler, derse; ben ve avatarım aynı anda girmişken… Zira Metaverseğitim dünyasında ben ve avatarım birlikte hareket etmekle kalmıyor, insan zihninin öğrenme kabiliyetini en az ikiye katlıyor ve öğrenme, kavrama, içselleştirme döngüsünü, tarihte olmadığı kadar hızlandırabiliyoruz.
VİTAMİN PİKSELDİ METAVERSEĞİTİM VOKSEL…
Verse teknolojileri sayesinde 3D; dersin anlatımı bir dönüşüme girerken, ders müfredatında değişim göstermeyip, görselliğin artmasıyla öğrencinin zihnindeki kavrama kabiliyetini arttıran bir örtüşme yaratacaktır. Bu yöntemin, iki boyutlu piksel dünyasında sanal dersler içeren Sebit’in ürettiği Vitamin CD’lerinden biliyoruz. Şimdi 3 boyutlu voksel var, avatarım var, sanal gerçeklik var…
Yani eğitim ve teknoloji karmalında, kavrama kabiliyetinin artması, öğretme kolaylığının sağlanması eğitimi daha nitelikli sahaya çekerken, öğrenimi de daha başarılı kulvara sokması kaçınılmaz bir gerçek olacaktır. Bu kulvarın benzerlerinde yürümüş biri olarak diyorum ki; Metaverseğitim, ehlinin elinde oluşturulup, erbabı tarafından iyi uygulandığında, sıradan talebeyi bile dahi yapabilecektir. Örneğe buyurun; coğrafya derslerinde 2 boyutlu görselliği ile kullanılan haritalar, verse teknolojileri sayesinde 3 boyutlu hale gelirken, dersin anlatımında öğrencilerin zihnindeki düşünceye hitap etmekle yetinmeyip, Kaçkar dağlarında görsel şölen eşliğinde dağın zirvesine tırmanma hissini yaşamalarına da imkân vererek, anlatılmak istenen coğrafik bölgeyi kavrama yeteneklerini artıracaktır.
HADİ GELİN KAÇKARLARDA ENDEMİK ARAYALIM
Sadece bununla da kalmayıp, öğrencilerin kişisel gelişimlerine etki eden bazı yeteneklerinin daha erken yaşta keşfi, bu alanlara yönlendirilmesi mümkün olacaktır. Zira Kaçkar dağlarına tırmanma hissi yaşayanlar arasından bazı öğrencilerin dağcılık yeteneklerinin anlaşılması da bu sayede mümkün olabilecektir.
Hatta hazır dağlara tırmanmışken, bölgenin endemik bitki servetini görme, belki koklama ve tatma, ondan bir sağlık bilinci veya bir ekonomi üretme ilhamı doğabilecektir. Böylesi gelişmiş ve gelişmeye devam eden teknolojiler sayesinde gelecek; bir nevi Diploma serisi bir gençliği değil, yetenek manzumesini kendinde keşfeden ve geliştiren bir gençliği nitelikli kılacak ve yeni nesil iş dünyasına hazırlayacaktır.
AVATARIM BENDEN ZEKİ Mİ?
Eğitim Sektörü böyle bir dönüşüm karşısında, değişimin peşinde olmaktan önce, nelerle nelerin örtüşeceği ve nitelikli içerik oluşumunda kullanılabileceği havuzunu genişletme yolunu izlemelidir… Peki, yeni nesil öğrenciler ve yeni nesil aileleri bu dönüşümün ne kadar farkında? İşte bu farkındalığı oluşturmak adına 25-26 Kasım 2022 tarihinde Türkiye Zekâ Vakfı’nın düzenlemiş olacağı Zeka ve Yetenek Kongresi’ne katılacak ve sizlere “Avatarım benden Zeki mi? ” diyerek sesleneceğim… Katılımınız sizin farkındalığınıza katkı sağlarken, bizleri de taçlandıracaktır.
Meraklıları bekliyorum. Haftaya; metaverse kavramıyla üretim sektöründeki erken uygulamalarına değinecek, otomotiv, makine sektörlerini nasıl ve ne yönde değiştireceğine, geliştireceğine dair yazacağım.