Domatesle repo dönemi hortlayacak
Hükümetin ek bütçe ihtiyacı, Kayıp Yıllar 90’lardaki bazı ekonomik hayaletleri de hortlatacak gibi görünüyor. Bu yıl için öngörülen Hazine’nin ek borçlanma ihtiyacı 727 milyar TL’den, torba yasa ile 3’e katlandı, 2 trilyon 181 milyar liraya çıktı. Yılsonuna 6 ay var ve bu sürede Cumhurbaşkanı isterse 1,8 trilyon lira borçlanabilecek.
Kısaca bize ödemeler dengesi için döviz, bütçe açığı için lira lâzım. Döviz için Körfez Dostlarından başlayarak Avrupa, İngiltere ve ABD’ye uzanacağız. Lira için de adres belli; vatandaştan borç almak… Zaten yabancı ne zaman borç vermekte nazlansa, hep aynı kapıyı çalıyoruz; biz yerleşikler…
FAALİYET DIŞI KÂRLAR %92’YE FIRLAMIŞTI
İyi de bu nasıl olacak? Çok basit; daha önce nasıl yaptıysak öyle… Hazine, tahvil çıkaracak ve bankalar başta olmak üzere sanayiciye, tüccara, esnafa, genel ifadeyle cebinde lira taşıma ihtimali olan herkese satacak. Doğuracağı sonuç; borç alabilmek için faizi yükselt ve paradan para kazan…
Nitekim 90’larda öyle olmuştu. İSO 500’dekilerin faaliyet dışı kârları, %92’ye dayanmış ve şirketlerin geliri, Hazine’ye borç vermeye evirilmişti. Öyle ki üreticinden 90-120 gün vadeli aldığı domatesi, marketinde 24 saatte nakde çevirip, domates üzerinden repo (faiz geliri) ile geçinir olmuştu.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Neden vatandaşın cebi?
Aslında Hazine’nin dış piyasalarda tahvil ihracıyla borçlanma kanalı var. Fakat CDS’ler ve dış piyasa şartları, şimdilerde buna elverişli değil. O halde kendi halkımız ne güne duruyor? Tasarruflarını pekâlâ Hazine’ye aktarabilirler. Uygun (!) faiz verilse, şirketler piyasa şartları içinde “kolay, zahmetsiz” paraya yönlendirilebilirse, iç borçlanma dalgasıyla bütçe açığına vatandaş yaması getirilebilir.
Yeterli olur mu?
Bu, hükümetin seçim ekonomisi iştahına bağlı… Bu yılın son aylarına dek parasal sıkılaştırma, yoğun borçlanma, vergi ataklarıyla gidilecek ancak yılsonuna doğru para muslukları şırıl şırıl akıtılacak. Zira kazanılması gereken bir yerel seçim, geri alınması gereken Ankara, İstanbul hatta İzmir var ve hükümete çok para lâzım. Borçlanmanın yetmediği yerde, Banknot Matbaası kabiliyetleri devrede…
NOT
MERKEZ’İN FAİZİNİ BU DEFA BORÇ İSTENEN VATANDAŞ TIRMANDIRACAK
Politika faizini 27 ayda %8,5’e dek düşürmüş ve heterodoks garabetiyle bugünkü ekonomik kaosu yaratmıştık. Sonra can boğaza dayanınca hatamızdan döndük ve ekonomiyi Şimşek&Erkan ikilisine devrettik. Onlardan beklentimiz; bize döviz bulmalarıydı. Gördük ki bütçe için lira da gerekli.
Bugün Merkez’in faizi %15’te… Bu ayın 20’sindeki PPK toplantısında beklentim, 1000 baz puan ile politika faizinin %25’e çıkarılması… Ancak gerçek enflasyon konusunda rivayet muhtelif olduğundan reel faize; daha çok sayıda PPK kararı gerekecek.
Fakat Hazine’nin borçlanma seçeneğini devreye sokmasıyla birlikte ister istemez reel faiz hayata geçecek. Zira hiç kimse inanmadığı enflasyon rakamı üzerinden reel getiri vaadine kanmaz. Faizi ancak “yeterli” düzeye çıkardığında kendi hazinesine borç verir. Değilse konut, araba, borsa, kripto, altın hatta çok fazla tırmanmış olan döviz seçenekleri hazırda bekliyor zaten.
Çözüm; gerçekçi tespit, kapsayıcı çözüm ve güvenilir uygulayıcı ile para programı uygulamaktır.