Doları tırmandıran hatalar zincirimiz

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Geçen yılbaşından bu yana 1 yıl 10 ay geçti ve bu sürede dolar, %60 değer kazandı. Bu, normal bir tırmanış değil. Ne dolar endeksi ne enflasyon ne de Merkez Bankası veya FED marifetiyle bu kadar yüksek tırmanma olamaz. Kesin burada dolar tırmansın diye döşenmiş bir hatalar zinciri var. Bakıyoruz, 31 Aralık 2019’da 5,94 TL olan dolar, 29 Ekim 2021’de 9,61 TL’ye tırmanmış… Bu “bilinçli” çıkışı sağlayan hatalar zincirinin halkalarıyla maliyetleri artırmış, enflasyonu zıplatmış, hayat pahalılığını toplumun sırtına yüklemiş ve üreticiye kur üzerinden ilave yük getirmişiz.

HATALAR ZİNCİRİNİN HALKALARI

1-“Dolar kuruna bakmıyorum” söylemi.

2-“Dolar kuru hedefimiz yok” itirafı.

3-“Dolar faiz indirdiğimiz için düşmüyor” gerçeği

4-“Manşet enflasyona bakmıyorum çekirdeğe bakacağım, çekirdekten de vazgeçtim” aldırmazlığı.

5-“Cari açığı azaltarak fiyat istikrarını sağlayacağız” hayali.

6-“Fiyat istikrarını bir kenara bırakıyoruz” siyasi tercihi.

KÜÇÜMSEDİĞİN, BAŞINA GELECEK OLANDIR

Enflasyonu küçümsemek başımıza büyük belalar açacaktır. Genişlemeci para politikası tercihi, kendine has sorunları olan bir yoldur. “Büyümeye odaklandık, enflasyon kimin umurunda” yaklaşımı, hızlanan motorun ürettiği ısıdır ve derttir. “Kurdaki artış enflasyona bir miktar yansıyabilir” gibi küçümseyici söylemler, hiperenflasyon tehlikesini hafife aldığımızı gösteriyor.

İKİ SORU İKİ CEVAP

Fiyat istikrarı nedir, TL’nin güvenirliğini nasıl koruyacağız?

Fiyatların istikrarlı olması; fiyatların hiç değişmemesi değil, genel seviyesindeki uzun süren artış (enflasyon) veya düşüş (deflasyon) eğiliminin önlenmesi anlamına gelir. Bu sayede, Türk lirasının satınalma, dolayısıyla bir para birimi olarak güvenilirliği korunur. Zaten Merkez Bankası’nın kuruluş amacı da budur; “fiyat istikrarını sağlamak…”

Resmi verilerle hiperenflasyona nasıl gidiyoruz?

Hiperenflasyon; olağandışı yüksek enflasyon olarak tanımlanır. Uç durumlarda, ülkenin parasal sisteminin çöküşüne neden olabilir. En göze çarpan hiperenflasyon örneklerinden biri, 1923’te fiyatların bir ayda %2.500 oranında arttığı Almanya’da yaşanmıştır. Hiperenflasyon bir ülkeye, hezimetle biten meydan savaşından daha büyük ve kalıcı hasar verebilir.

not

HİPERENFLASYON TÜRKİYE’YE UĞRAR MI?

Elbette uğrar. Kötü yönetilen ekonomi ve yanlış siyasi tercihler, hiperenflasyon belasını davet eder. Kayıp yıllar 90’larda HDTM (Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı) Endeksi, %152’yi gösterince ortadan kaldırılmıştı. Bugüne geliyoruz; ENAG verilerine göre Türkiye’de hiperenflasyon yaşanıyor. TÜİK tüketici enflasyonunu %2 0’lerin altında ilan etmeye çalışsa da şimdiden daha yüksek rakamlar ortalıkta dolaşmaya başladı bile. Üretici enflasyonu zaten %50’lere dayandı ve kur geçişkenliği ile seçim ekonomisi, hiperenflasyona giden yolun kaldırım taşları olacak gibi görünüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Liyakat mi sadakat mi? 21 Ekim 2024