Dolar stokçuluğu doludizgin, lira nasıl değerlensin?
Dolar stokçuları hareketlendi. Kurda yaşanan çift yönlü oynaklık; 8,58’den 6,89’a gerileme ve tekrar 7,63’e tırmanış, malzemeleri depoya çektiriyor.
Yaşanan hızlı hareketler tarımsal üründen otomotive kadar bütün sektörlerde stokçuları harekete geçirdi. Anlaşmalar bekliyor, yatırımlar duruyor. Yine gündemimize Merkez Bankası’nın toplantısı oturdu.
İthal ürüne bağlı çalışan esnaf eli kolu bağlı kurdaki hareketi izliyor. 2020’de fiyat artışları kırmızı mercimekte %44, kuru fasulye %27, çeltikte %27 ve arpada %19 oldu. Malzemeciler, dolar artacak diye stok yapıyor. Peki, şimdi ne yapacağız; sorunu yine toptancıya baskınla mı çözeceğiz?
Öte yandan Merkez Bankası’nın bir ara toplantı yapması gerektiğinden tutun da yüksek faiz beklentileri masada; JP Morgan, Deutsche Bank ve Rabobank; 100 baz puanlık faiz artışı bekliyor. Daha yüksek baskı da gelecektir.
Önümüze bakıyoruz. Ekonomide sıkıntı var. Sıkıntı, öksürük gibidir genelde; saklayamazsın. Dilin sussa bedenin söyler. Yüzün gülse duruşun dillenir…
Sıkıntı zehrinin panzehiri, harekete geçmektir. Birkaç gündür ekonomide değişim rüzgârı esiyor. Borsa İstanbul’dan sonra Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez görevden alındı, yerine Salim Arda Ermut getirildi. Çok kısa zamanlarda kritik isimlerin görev değişiklikleri sürüyor. Bunlar Halkbank davası ile birlikte değerlendirilmeli. Zira dava Mayıs’ta masada…
PARA VE STOK TUZAĞINA DÜŞME
Para tuzakları, tasarruf sahiplerini içine çekip duruyor. Kurun oynaklığı, stokçuluk tuzağına çekiyor. Piyasalar civcivliyken sürekli hareket edenler volatilite tuzağına düşüyor. Karaborsacılar, istifçiler, aracılar, al-sat tacirleri sırada...
“Normalleşme” ve “reform” ; yabancı için “carry trade” yerli için “al-sat” anlamını taşıyor. Her al-sat komisyonculara para bırakıyor. Tam güçlenme zamanı; dolar stokçuluğu kendimizi baltalamak değil midir?